Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
176 syf.
·
Puan vermedi
“İşin adı: Mahremiyet Mahrumiyeti”
Bir söz vardır: İnsan içinde yaşadığı çağa babasına benzediğinden daha çok benzer. Yaşadığımız çağa benziyor muyuz ? Hangi jenerasyonuz ? -X,Y,Z 90’larda dünyaya gelenler için Z kuşağı olduğumuz söyleniyor. Ağ ortamında doğup-büyüdüğümüz icin “dijital yerli” de diyebiliriz. Türkiye’de yaşayanlar için dijital topluluğa ilk adım attığımız yıllar.
Dijital Mahremiyet
Dijital MahremiyetHarun Özdemir · İnsan ve Hayat Kitaplığı · 2020313 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
Spoiler İçerir..! Damga; sosyal açıdan tamamen kabul görme vasfından men edilmiş bireyin durumunu ifade etmektedir. Çalışma sosyal psikoloji üzerine inşa edilmiş, klinik araştırmalarla beslenmiş teorik çerçeve daima yeni kişi kategorilerine göre değişmiştir. Çalışmada çizilen sınırlar damgayla doğrudan ilişkili olgular ile “civar olgular”
Damga
DamgaErving Goffman · Heretik Yayıncılık · 2019317 okunma
Reklam
"Perdelenenler"
Belli ki Gazzâlî, “karanlıkla perdelenme” derken herhangi bir şekilde maddi olanı, nurâni perde ile de akli olanı kastetmektedir. Bu nedenle duyunun etkisinde kalarak dinleri ve âhiretteki dirilişi inkâr eden mülhidler ile âlemin varlığını sadece maddî bir ilke ile açıklayan dehrîler, karanlikla perdelenenler grubuna girmektedir. Aynı şekilde
Her şey tesadüf sonucu oluştu, diyenler okusun özellikle!!!
İmkân delili Şimdi sizlerle birlikte, muhtemelen şimdiye kadar hiç duymadığınız bir hayvanın resmini çizeceğiz. Çizeceğimiz hayvanın ismi: “Armadillo” Bilmediğimiz bir hayvanı çizmeye çalışmamız sayesinde imkân delilini daha iyi anlayacağız. Şimdi Armodillo için bir vücut çizeceğiz. Sorumuz şu: Armodillo için çizilebilecek kaç farklı vücut
Kürt'lerin aptallıklarına değinilmeden bir Kürt tarihi yazılamazdı :')
1. Dünya Savaşının sona ermesinden bu yana, Kürtler kendi anavatanlarını, tam da Kürdistan'ı bölen uluslararası sınırlara göre bölme eğilimine girmişlerdir. Kürtlerin aynı zamanda bu uluslararası sınırlara öfke duyması ve onları ortadan kaldırmak için mücadele etmeleri bir ironidir. Kürtlerin yaptığı tek değişiklik, bölünme sonucu İran'da kalan parçayı "Doğu Kürdistan", Türkiye parçasını "Kuzey Kürdistan" ve Irak parçasını da "Güney Kürdistan" gibi tartışmalı yön sıfatlarıyla adlandırmaktan ibarettir. (2015'lerde buna Rojava da eklendi:) Kürdistan'ın bu yöntemle alt bölgelere ayrılması, doğru ancak aşağılayıcı sıfatlar olan Türkiye, İran veya Irak Kürdistan'ı terimlerini kullanmak istemeyen bir Kürt yurtseverinin duygularını tatmin etmesi hariç tutulursa, aslında mevcut Türkiye, İran, Irak ve Suriye sınırlarını de facto (fiili, kanun, gerçek) olarak kabul etmek ve onları korumaktan başka bir anlama gelmez. Bu tür bir alt bölümlendirme ve adlandırma hiçbir kültürel, dilbilimsel, dinsel, ekonomik ve tarihsel alt bölünmeye tekabül etmediği gibin, coğrafi gerçekliği bile ifade etmekten uzaktır.
Mu’tezililer zati ve fiili sıfatlar arasında bir ayrım yaptılar. Ezeli sıfatlar anlayışını reddetmeleriyle uygunluk içinde bir çoğu, Allah’dan ayrı olmaları şartıyla bu sıfatların ezeliliğini içine alacak dereceye varan semantik bir itirafta bulundular. Hayat, kudret ve ilim gibi zati sıfatlar öyle sıfatlardır ki, Allah’ın bunların zıtlarıyla tavsif edilemeyeceğini ileri sürdüler. Şöyle ki, hayy (diri), kadir ve alim olan Allah için ölü, aciz ve cahil demek caiz değildir. Sevgi, irade, cömertlik, rahmet, kelam, adalet ve yaratma gibi fiili sıfatlar ise Allah hakkında tasdik ya da inkar edilebilirler. Objeleri ile muayyen bir irtibat içinde olan ikinci gruptaki sıfatlar bizim Allah anlayışımız için elzem değildirler, ne de, birinci gruptaki sıfatlar gibi, ezeli olarak Allah’a aittirler fakat sadece ârizi ya da hadistirler. ?
Sayfa 85
Reklam
SIFATLAR VE İSİMLER...
İmam-ı Azam Ebu Hanife
İmam-ı Azam Ebu Hanife
: "Allah, sıfatları ve isimleri ile var olmuş ve var olacaktır. O'nun isim ve sıfatlarından hiçbiri sonradan olma değildir. O ilmiyle, daima bilir, ilim O'nun ezelde sıfatıdır. O kudretiyle daima kâdirdir, kudret O'nun ezelde sıfatıdır. Yaratması ile daima hâlıktır, yaratma O'nun ezelde sıfatıdır. Fiili ise daima fâildir. Fâil Allah'tır, fiil ise O'nun ezelde sıfatıdır. Yapılan şey, mahlûktur: Yüce Allah'ın fiili ise mahlûk değildir. Allah'ın ezeldeki sıfatları, mahlûk ve sonradan olma değildir. Allah'ın sıfatlarının yaratılmış ve sonradan olduğunu söyleyen, yahut tereddüt eden kimse, yüce Allah'ı inkâr etmiş olur."
Salih Mirzabeyoğlu
Salih Mirzabeyoğlu
,
İman ve Tefekkür
İman ve Tefekkür
, sh 31-32, 1.Levha, -İmân ve İslâm- (İmânın Mahiyeti-İmam_ı Âzam'dan), İBDA Yayınları
ZÂTÎ ve FİİLÎ SIFATLAR...
İmam-ı Azam Ebu Hanife
İmam-ı Azam Ebu Hanife
: - "Allah'ın Zâtî sıfatları; hayat, kudret, ilim, kelâm, semî, basar ve irade sıfatlarıdır. Fiilî sıfatlar ise, "tahlik-taratma", "terzik-rızık verme", inşa (yapma), İbdâ (örneksiz yaratma) ve sun' (sanatla yaratma) ve diğer sıfatlardır..."
Salih Mirzabeyoğlu
Salih Mirzabeyoğlu
,
İman ve Tefekkür
İman ve Tefekkür
, sh 31, 1.Levha, -İmân ve İslâm- (İmânın Mahiyeti-İmam_ı Âzam'dan), İBDA Yayınları
77 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.