Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fikret Erdeniz

Fikret Erdeniz
@fikreterdeniz
İngilizce Öğretmeni
Yüksek Lisans
İstanbul
İstanbul
25 okur puanı
Ocak 2017 tarihinde katıldı
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Tatar Çölü: Yalnızlığın Alegorisi
Kayda değer, çok önemli, müthiş, olağanüstü, şahane, harika, macera dolu, kahramanca vs vs hiçbir şey anlatmayan bir kitap. Ancak bende bıraktığı etki bir tür şok ya da şaşkınlıkla karışık duygusal bir hiçliğe doğru kayan sarsıntı gibi birşey oldu. Tarifi çok zor bu duygunun ama sanırım romanın aslında sıradan hayatlarımızın ne kadar da anlamsız
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,2bin okunma
Reklam
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Et yemeden hayatımı sürdüremem" diyenlerin mutlaka okuması gereken kitap. İşin aslı, karnistler eğer böyle et yemeye devam ederse dünya üzerindeki yaşam hızlanarak yok olmaya başlayacak. Kitapta neden et yemememiz gerektiğine dair kaynak ve verilerle desteklenmiş çok sağlam argümanlar var. Bu kitabı okuduğu halde hâlâ et yemeye, hayvansal ürün tüketmeye devam edenler ya kitabı anlamamıştır, ya da midesini aklının önüne koymuştur. Kitabın ayrıca veganların karnistlerle yaşadığı tartışmalarda ihtiyaç duyulan argümanları üretmede işe yarayacağını düşünüyorum. Mutlaka okunmalı.
Tabağındaki Yüz
Tabağındaki YüzJeffrey Moussaieff Masson · Paloma · 201547 okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"İki sayfa arasına bir reyhan yaprağı koyuyorum. Masalın ilk harfidir bu. Çünkü dev bir orman kuracağım onun altına. Okuduğun ilk satır, sabah güneşinin vurduğu buğulu bir patikaya götürecek seni. Ağaçlara dolanan çalı güllerinin, zakkumların arasından usul usul yürüyeceksin. Topraktan yükselen buğu, “Çınarları selamla!” diye fısıldayacak. O
Kağıt Gemiler
Kağıt GemilerAyşegül Çelik · Can Yayınları · 2013208 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
332 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
"Betonlaşmış bir sokağın anısı bile olamaz" diyen, kitaptaki yazarlardan biri olan Ara Güler'in, Rumelihisarı'ndaki Amiral Fahri Engin Sokağı için yazdığı kısacık yazıda (kitabın kapağında bu sokağın çok güzel bir fotoğrafı var) çoğunluk İstanbul sokaklarının ne yazık ki makûs talihinin bir özetini yapıyor. Önemli sayıda sakinlerinin en az birkaç kuşaktır yaşadığı, kişilikli, tarzı olan mamur sokakların sayısın hızla azaldığı İstanbul şehrini daha iyi anlamak için okunmalı. Böyle bir kitap tür açısından belki tektir. Başka dilde, başka şehirler için sokakların böyle tefsilatlı anlatıldığı bir kitap var mıdır bilmiyorum. Bu kitabın her sayfasında anlatılan sokağın kendisi kadar, yazarının kurguladığı bir hikâyeyi, izlenimi ya da bir anıyı da okuyorsunuz. Belki bu açıdan, bazı metinler sokak temalı hikâye gibi de okunabilir. Bazıları ise dönemsel bir tasviri de içerirken, daha çok şehir tarihinden kesitler sunuyor. Kimi metinler masalsı tınılar içeriyor. Diğerleri ise okuyucu nasıl isterse o kıvama giriyor. İstanbul'u sevenlerin -özellikle hayalindeki platonik sevgili gibi bu şehri özleyenlerin- mutlaka okuması gereken bir kitap.
İstanbul Sokakları - 101 Yazardan 100 Sokak
İstanbul Sokakları - 101 Yazardan 100 SokakMurat Yalçın (Editör) · Yapı Kredi Yayınları · 200810 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Minik minik portrelerden (yazar, şair, sanatçı ve diğerleri) oluşan bir kitap. Gerçi o kadar yazar arasında, İhsan Oktay Anar'ın olmamasına şaşırdım. Şu an hatırlayamadığım bir yazar daha vardı okurken aklımda; o da niye yok diye hayıflandım hatta. Yazarken hatırladım: Metin Kaçan: Ağır Roman. O yoktu. Çerez gibi okunuyor. Ama o çerez haline getirilmiş kısacık tasvirlerin arkasında ciddi bir birikim olduğu çok açık. O kadar kişiyi 30-40, 50-60 kelimede anlatabilmek için bir yazarın okuduğunu, bildiğini, duyduğunu ve hissettiğini iyice sindirmiş olması gerekir. Bu nedenle, kısa yazmanın en zor yazma eylemi olduğunu test etmek isteyenlere hayatlarındaki herhangi bir kişiyi, 50 kelimede ama eğlenceli bir şekilde anlatmalarını öneririm. Ben denedim, yapamadım. Çok sevdiğim yazarları ya da karikatüristleri dahi yapamadım. Bunun için ciddi yazı tecrübesi ve temposu gerekiyor. Levent Cantek, 20li yaşlarının başından beri yazarak ve üreterek bu pratiği kazanmış bir yazar. Her ay çıkan Hortlak dergisinde, mizah dergilerinin bir köşesinden tutup tarihini anlattığı yazılarında bu yoğunluğu hissediyorsunuz. Aynı şekilde, Kuş Eppeği'inde bu birikimin de yoğunluğu mevcut. Kuş Eppeği, kuş eppeği gibi. Tadımlık.(119 sayfa)
Kuş Eppeği
Kuş EppeğiLevent Cantek · İletişim Yayıncılık · 201727 okunma
Reklam
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bu kadar çok okunup (ilk kez 1997'de yayınlanmış), incelenmiş bir kitaba yorum yazmak istemedim önce ama yine böyle masalsı anlatıları seven bir okuyucu olarak belki bir kaç şey söyleyebilirim. Öncelikle kitabın dili ve anlatım tarzı, üslup olarak aslında gereğinden fazla didaktik geldi bana. (Kitabı okuyan dikkatli okuyucular ve didaktik
Ben Bir Gürgen Dalıyım
Ben Bir Gürgen DalıyımHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20196,7bin okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Çetin Altan'ın 1969 yılında Akşam gazetesinde yayınlamak üzere yazdığı bu yazılara Ara Güler fotoğraflarıyla eşlik etmiş; ya da belki Ara Güler'in fotoğraflarına, Çetin Altan yazı yazmış da diyebiliriz. Gezi kitaplarına her zaman ilgi duydum. Bilmiyorum belki yeterince gezemediğimden, ya da benim gezdiğim yerlerde başkalarının da gezdiklerini ve
Al İşte İstanbul
Al İşte İstanbulAra Güler · Yapı Kredi Yayınları · 200316 okunma
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitapta, tek tanrılı dinler, aslında birbirinin içinden doğduğu gözlemine dayanılarak eleştirel bir bakışla anlatılıyor. Hıristiyanlık ve yahudiliğin tek bir inanışın değişik görünümleri olduğuna dair yorum ve tespitleri olan yazarın, özellikle ortadoğu kökenli tek tanrılı dinlerin hayvanlara olan zalimce tutumunu eleştirmesi hayvan özgürlüğünü savunan biri olarak benim için önemliydi. Yazar ayrıca, hayvan deneylerinin bilimsel bilgiye katkı sağlamasına da şüpheyle yaklaşması ve bu konuda güçlü argümanlar ileri sürmesi, günümüzde hâlâ süren hayvan deneylerinin gereksizliğini anlamak açısından önemli savlar içeriyor. Bu nedenle, modern hayvan özgürlüğü hareketinin ilk önemli düşünsel çabalarının nasıl ortaya çıktığını anlaşılması açısından da bu kitap okunabilir. Kitabın dili sade, çeviri kolay anlaşılıyor. Kitabın önsözü bence önemli. Ama aceleci bir okur doğrudan Schopenhauer'in metnine başlayabilir. Bu konuda, bir okur olarak, çevirmen Ahmet Aydoğan'a teşekkür ederim.
Din Üzerine
Din ÜzerineArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 2011666 okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
aslen mimar olan ertuğ uçar'ın yazdığı kitaplardan "dünyayı seyretmek için bir yer", deniz fenerlerinden esinlenerek yazdığı belgesel ve kurgusal hikâyelerden oluşuyor. bugüne kadar okuduğum en güzel öykü kitaplarından diyebilirim. kitapta sadece öykü değil, aynı zamanda deniz fenerleri hakkında gayet detaylı bilgiler de var. kitabın sonunda ülkemizin önemli fenerlerinin kısa biyografileri ile birlikte gezi önerilerini de bulabilirsiniz. aslında bu küçük ama dopdolu kitap, benim okuma deneyimime göre, bugüne kadar karşıma çıkan en çarpıcı kitaplardan biri çünkü kurgusal olanla belgesel/gerçek olanın bu kadar iyi birleştirildiği çok az metin vardır. tür olarak aynı olmamasına karşın hemen aklıma herman melville'in moby dick'i geliyor. melville, bu kitapta sadece ishmael'in hikâyesini anlatmaz, aynı zamanda dönemin balinacılığı hakkında bir yığın bilgi de verir. benzer şekilde, ertuğ uçar da bu küçük ama bana göre dünyayı deniz fenerlerinden anlattığı kitabında bunu denemiş. ve bence başarmış. kitabı belki bu kadar çok sevmemin bir nedeni de denizciliğin eski mesleğim olması olabilir. en romantik dönemlerimde denizde, gemilerde çalışırken vardiyada deniz fenerlerini ve içindeki muhtemel hayatları düşündüğüm çoğu anlarda, hep bir fener bekçisi olmak istemiştim. gençlikten kalan fener hayatlarına duyduğum ilgi, merak ve özlemle bu kitaba kavuşunca, uzun süre ayrı kalmış sevgililer gibi aşkla birbirimize sarıldık. daha ne olsun!
Dünyayı Seyretmek İçin Bir Yer
Dünyayı Seyretmek İçin Bir YerErtuğ Uçar · Yapı Kredi Yayınları · 201010 okunma
471 syf.
9/10 puan verdi
"türkiye'nin çıplak tarihi", editörlüğünü cem mumcu'nun yaptığı bir tür derleme, kişisel "tarih" kitabı. "çıplak" olmasının nedeni, resmi ya da yaygın başka ideoloji veya her hangi bir formasyondan muaf tutulan, öznel bir tarih anlatımı olması. 61 yazar ve sanatçı, 1946 ile 1999 arasını anlatmış. yaklaşık yarım asırlık bir dönem. her bir yazar kendisine düşen bir yılı yazmış. bu anlatıcılar içinde leyla erbil de var, ara güler de. leyla erbil -ki en uzun anlatımlardan biri ona ait- mesela, 1959'a gayet detaylı bir şekilde kendi hayatından bakarken, ara güler bir kare fotoğraf ile vermiş her şeyi. yer yer eğlenceli; arada hüzünlü ve gerçek bir kısa türkiye tarihi. bazısı öykü tadında, gayet kurgusal. kimi günlükten parçalar. kimi de iki satırlık haiku tadında. farklı bir tarih ve anı kitabı okumak isteyenler için. (okuyan us yayınları, ilk basım 2004) ek bilgi: 2015'te genişletilmiş basımı yapılmış. bu sefer 69 yazar var.
Türkiye'nin Çıplak Tarihi
Türkiye'nin Çıplak TarihiKolektif · Okuyan Us Yayın · 201533 okunma