Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ravza

Ravza
@formidablee
Sinop
4 okur puanı
Eylül 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Severnaya Pçela* (Kuzey Arısı) Bulgarin'in kurucusu olduğu ulusal gazete. Sans façon* (Fr.) : Teklifsizce* ...sonuçta bir aile yemeği. Mühim insanların dediği gibi sans façon* gidebilirim. Baltazar* Babil'in sefahate ve içkiye düşkün son hükümdarı. Villéle* (Joseph de Villéle) Fransız kralcı devlet adamı. 1821-1827 yılları arasında meclis başkanlığı da yapmış ve Temmuz Devrimi'nden sonra politikadan çekilmiştir. "Beklemeyi bilen amacına ulaşır" Golyadka, golıy (çıplak) sözcüğünden türemiştir ve burada düşkün, pısırık kişi anlamında kullanılmıştır. Bay Golyadkin : Aptalın tekisin, soyadını hak ediyorsun!
Reklam
Bir gün gardiyan ben hapse gireli 5 ay olduğunu söylediğinde ona inandım ama söylediğini kavrayamadım, benim için, hücremde akıp giden hep aynı gündü hep aynı işi yapıp duruyordum.
Sayfa 75
Soruşturmanın sürdüğü on bir ayın sonunda, diyebilirim ki, yargıcın beni odasına kapısına kadar geçirip omzuma vurarak dostane bir tavırla bugünlük de bu kadar vadeccel dediği o Ender anlardan başka hiçbir şeyden zevk almamış olmama neredeyse şaşırıyordum.
Sayfa 67

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yarım yamalak dinlediğim birinden kurtulmak istediğimde hep yaptığım gibi, onaylar gibi göründüm.
Sayfa 66
Reklam
Ravza tekrar paylaştı.
Baştan Çıkarıcının Günlüğü
"Yalnızdı, meşgul görünüyordu ama kendiyle değil, düşünceleriyle."
Sayfa 427
Ravza tekrar paylaştı.
''Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum.''
Sayfa 318Kitabı okudu
Uzun hizmet yıllarında bacaklarını kaybeden ve bu hizmetlerini kaderinin servet, ev, birkaç köy ve güzel bir kız evlatla ödüllendirdiği ihtiyar saygıdeğer meclis üyesi babası Olsufiy İvanoviç'in bir çocuk gibi ağlamaya başladığı ve gözyaşları arasında ekselanslarının son derece iyiliksever bir insan olduğunu söylediği o anı hakkını vererek anlatamayacağımı itiraf etmeliyim.
Saçları ağarmış ev sahibinin eşsiz bir misafirperverlik gösterip düzenlediği baloyu anlatmak için kalemimin yetersiz, sönük ve renksiz kalacağını söylememe bile gerek yok.
Son olarak... Tanrım, neden beni insan hayatındaki erdemin bazen nankörlüğe, özgür düşünceye, kusurlara ve kıskançlığa üstün geldiğinin kanıtı olan bu önemli ve ibret verici anları güzel ve etkili bir dille anlatma yeteneğinden mahrum bıraktın! Hiçbir şey söylemek istemiyorum -çünkü kötü anlatmaktansa hiçbir şey söylememek çok daha zarif olur-
Reklam
Ah keşke şair olsaydım! -ama Homeros ya da Puşkin ayarında bir şair; onlar kadar yetenekli olmayan bir şair bu işin üstesinden gelemez- Ey okuyucu, eğer bu kadar yetenekli olsaydım parlak renkler ve büyük bir fırçayla bu baloyu resmederdim! Bu görkemli günü tüm güzelliği ile kağıda dökerdim. Şiirime akşam yemeği ile başlardım ve toplantının onur konuğu şerefine ilk kadehlerin kaldırıldığı etkileyici ve törensel anı özellikle vurgulardım.
Kupa arabasına binerken yer yarılıp içine girmeyi ya da kupa arabası ile birlikte bir fare deliğine saklanmayı istiyordu. Olsufiy İvanoviç'in evindeki herkes pencerelere dizilmiş onu seyrediyormuş gibi hissediyordu. Arkasını dönerse oracıkta düşüp öleceğinden emindi.
Benim prensibim şudur beyler: Başarısız olursam yılmam; başarılı olursam bu başarımı devam ettirmek için uğraşırım ve her ne olursa olsun hiç kimsenin altını oymam. Entrika çevirmem ve bununla gurur duyarım. Diplomasiden anlamam. Kuş avcısına kendi ayağıyla gider derler. Doğru ve bunu kabul ederim ama bu meselede avcı kim kuş kim sorulması gereken soru budur beyler!
Bay Golyadkin dudaklarını büzdü ve anlamlı bir bakışla memurları süzdü memurlar yine karşılıklı göz kırptılar. Evet baylar şimdiye kadar beni tanımıyordunuz. Kendimi tam anlamıyla anlatmanın yeri burası değil size sadece şu kadarını söyleyeyim. Dolambaçlı yollara sapmayı sevmeyen ve maskeyi sadece maskeli balolarda takan insanlar vardır beyler. En önemli iş olarak çizmeleri ile parkeleri cilalamayı görmeyen insanlar. Pantolonlarının üstüne tam oturmasını yaşamdaki en büyük mutluluk saymayan insanlar beyler. Ve son olarak beyler amaçsız yere ortalıkta dolaşıp durmayı, kur yapmayı, dalkavukluk etmeyi ve hepsinden önemlisi üstlerine vazife olmayan şeylere burunlarını sokmayı sevmeyen insanlar vardır... Söyleyeceklerim aşağı yukarı bu kadar beyler; şimdi izninizi rica ediyorum...
Saygınlığını korumak ve her zaman belirli sınırlar içinde davrandığı genç memurlarla konuşmaya tenezzül ettiğini göstermek için gençlerden birinin omzuna vurmaya yeltendi; ama bay Golyadkin'in bu hareketi, yaratmak istediği hoş tavra hiç de yardımcı olmadı hatta ters bir etki yarattı.
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.