Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
102 syf.
8/10 puan verdi
Tek bir cümleyle iki kişinin hikâyesi değişebilir mi? Tüm hikâye sanki son cümleye varmak için yazılmış. Son dediği yerde yeniden başladı sanki. Spoiler vereceğim diye yazamıyorum, yazıp yazıp siliyorum. Hitler’in yükselişe geçtiği dönemde biri Yahudi, biri Alman iki lise talebesinin dostluğunu okuyoruz. Faşizm ve Nazi Almanyası bildiğimiz bir konu, hatta çokça gına gelenler var biliyorum filmlerinden, kitaplarından. Ama bu başı sonu belli dönemin içinde insanları, politikaların bireysel yaşamlara etkisini, davranış psikolojisini okuyup anlamak ya da izleyip gözlemlemek bana çok kıymetli geliyor. Nazi Almanyası yerine istediğiniz dönemi, hatta günümüzü, faşizm yerine istediğiniz fanatikliği seçip koyabilirsiniz. Arkasına sığınmadan bir şeylerin görebiliyor muyuz insanlığımızı, mesele bu sanırım. Neyse uzattım, dağıttım. Yalın bir dil, basit bir hikâye, güçlü bir içerik, muhteşem bir son!
Kavuşmak
KavuşmakFred Uhlman · Kolektif Kitap · 2017178 okunma
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Alman Subayın kurtuluş savaşı izlenimleri
AT SIRTINDA ANADOLU FRED BURNABY 1856 yılında imzalanan Paris Barış Anlaşmasının yapılmasının ardından İngiltere hükümeti adına Londra’dan başladığı yolculuğu Kars’ta tamamlayan yazar Fred Burnaby, geçtiği illerin demografik durumundan, iklimine, kültürüne kadar pek çok ayrıntıyı, notlarına özenle aktarmış. Yazar bir İngiliz subayı olması
At Sırtında Anadolu
At Sırtında AnadoluFrederick Burnaby · İletişim Yayınları · 200059 okunma
Reklam
168 syf.
8/10 puan verdi
İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşananları bir aile üzerinden anlatıyor. Savaşın ve onun sonunda gelen yoksulluğun insan ruhunda yarattığı tahribatı o kadar güzel anlatıyor ki yazar okurken içiniz sızlayacak. Belki de yazar kendisi de savaşa katıldığı için bu kadar başarılı ve gerçekçi anlatmış. Anlatım bir Fred'in ağzından bir de Kaete'nin ağzından yapılmış. İkisi de olayları kendi penceresinden aktarıyor. Kahramanların duyguları çok iyi verilmiş bunda şüphesiz kitabı çeviren Behçet Necatigil'in katkısı yadsınamaz. Kitabın adı kilisede Kaete'nin dinlediği bir ilahiden alınmış. "Onu çarmıha gerdiler ve o hiçbir şey demedi " Bir yandan yoksulluk anlatılırken diğer yandan da dinin yoksul insanların hayatından nasıl çıkıp gittiğine tanıklık ediyorsunuz. Karısın dua etmesini istediği Fred şöyle diyor: "Tanrı buyursun bizim hayatımıza gelsin!"
Ve O Hiçbir Şey Demedi
Ve O Hiçbir Şey DemediHeinrich Böll · Can Yayınları · 2023359 okunma
440 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Grange gibi yine bi Fransız polisiyesi. Bazıları çok sıkıcı demiş ama ben hiç sıkıcı bulmadım ve soluk soluğa okudum. Fransa tarihine de ilginiz varsa eğer beğenirsiniz. Yazarın diğer kitaplarını da okurum.
Korku İklimi
Korku İklimiFred Vargas · Epsilon Yayınevi · 202215 okunma
664 syf.
·
Puan vermedi
Harry, yaz tatilinin bir kısmını Dursley'lerde geçirdikten sonra arkadaşı Ron'un daveti üzerine yaz tatilinin geri kalanını Kovuk'ta geçirmeye karar verir. Kovuk'ta geçirdiği birkaç mutlu günün ardından Weasley ailesi ile birlikte (Molly hariç) Quidditch Dünya Kupasını izlemeye gider. Ölüm yiyenlerin muggle'ları terörize
Harry Potter ve Ateş Kadehi
Harry Potter ve Ateş KadehiJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202329,1bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
Bir kelebek koleksiyoncusunun, koleksiyonuna bir insan eklemesi temalı sıra dışı ve okurken tedirgin eden bir romandı. Kitabı okuduktan sonra hemen yazmak istemedim. Bir süre düşünüp nedenler düşünmeye çalıştım ama hiçbir türlü bir şey bulamadım. Fowles, kitabı iki kısımdan oluşturuyor, ve öyle bir hava veriyor ki ikinci kısıma geçince her şey normale dönecek ve Miranda belki de Fred'e böyle bir durumda aşık olabilir diye düşündürüyor. İkinci kısımda ise kurban perspektifini çok kuvvetli bir şekilde işliyor. Burada yazarın başarısı, okuyucuya Fred'in bakış açışına bir sempati yaratması ve hatta onun hastalıklı saplantısına rağmen, onu anlamamızı sağlamak için oluşturduğu gerçekdışı bir söylemi yaratmış olmasaydı. 19.yy'dan 20.yy'a kadar neredeyse her İngiliz romanında gördüğünüz sınıf farklılığına karşı bir empati yaratma yaratma duygusu, sanki bu romanla sınıf farklılığının neden var olması ya da toplum içinde önemini vurgulayan bir yapıttı. Bu sınıf farklılığını, sanayi devrimiyle oluşmuş köyden kente gelişen bir farklılık değil, daha çok zihniyet farklılığına, aşağılık kompleksine kapılmış ve hor görülmenin nedenini sınıfsal statüye bağlamış bir adam açısından görüyoruz.
Koleksiyoncu
KoleksiyoncuJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20208,3bin okunma
Reklam
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
•Yitik Kızlar - Alex Michaelides•
"Kim olduğunu boşver. Niçin ile başla."
Yitik Kızlar
Yitik Kızlar
Merhabalar...
Sessiz Hasta
Sessiz Hasta
kitabıyla tanımış olduğum yazar
Alex Michaelides
Alex Michaelides
'in gerek konusu, gerek duygusal iniş çıkışları, gerekse temposu yönüyle beğendiğim Yitik Kızlar kitabının incelemesi ile geldim. Öncelikle Sessiz Hasta kitabıyla ilgili küçük
Yitik Kızlar
Yitik KızlarAlex Michaelides · Domingo Yayınevi · 2022862 okunma
690 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Boşu boşuna öldüler
Net bir şekilde bu kitap seride okurken en duygu dolu olduğum kitap. Belki en sevdiğim kitap Ateş Kadehi ama bu kitap beni öyle derinden sarstı ki. Bir kitap var isim vermiyim tek kitap da 13 kişi öldüğü için en duygusal kitap deniliyor. Anlık Ölüm Yadigarları: Kitap da ölmesi gerekmeyen yüzlerce kişi öldü. Mesela Severus Snape ya da mesela Fred. Bella Black'i pek bir kişi sevmezdi ama o da boşu boşuna öldü. Sadece bu kitap da değil daha önceki kitaplarda da Cedric Diggory boşu boşuna öldü. Sirius Black boşu boşuna öldü. Filme en büyük katkıyı Regulus Black sağlamsına rağmen film de 1 dakika bile gözükmüyor. J.K. Rowling gerçekten çok sevdiğim bir yazar hatta en sevdiğim yazarlardan ancak gereksiz yere çok insan öldürüyor.
J. K. Rowling (Robert Galbraith)
J. K. Rowling (Robert Galbraith)
Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
Harry Potter ve Ölüm YadigarlarıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 201623bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
Sevdiklerim arasına giren bu kitabın yazarının hemen bir kitabını daha sipariş verdim çünkü yazım dili akıp gidiyor, sayfalar bir çırpıda bitiyor. Adından & kapağından anladığınız üzere koleksiyoncumuz, bir kelebek koleksiyoncusudur, adı da Fred kısaca. Beğendiği için ara ara takip ettiği resim öğrencisi Miranda'yı görmek haricinde yaptığı pek bir şey de yoktur. İçine kapanık, ailesi yıllar önce öldüğü için halası & onun ailesiyle yaşayan silik bir kişidir ta ki piyangoyu vurana kadar. Yüklü miktarda eline geçen parayla ilk iş şehirden uzak bir yerde ev alır & içinde değişiklikler yapmaya karar verir. Sonraki aşama ise koleksiyonuna en güzel parçayı eklemektir. 271 sayfalık kitabın ilk 20 sayfasının kısaca özeti bu işte, nasıl olaylar bu kadar hızlı ilerledi, geri kalan 250 sayfa nasıl aktı gitti anlatamam. Psikolojik gerilim olarak kategorilense de aşk da dahil olmak üzere birçok duyguyu barındırdığı gibi farklı bakış açılarından aktarılan diyaloglar beni sık sık şaşırtıp "ben öylesini düşünmemiştim" dedirtti. Beni sıkmayan, ara ara temponun arttığı sürükleyici bir okuma macerası oldu bu kitap benim için. Bunu da söylemeden edemem: Patrick Süskind'in Koku kitabının baş karakteriyle sık sık kıyasladım bu kitabın baş karakterini. Genele vurunca da benzerliklerini bulmadım da değil. Uyarı: Kapalı alan korkunuz varsa okurken rahatsız olabilirsiniz. İyi okumalar -.-
Koleksiyoncu
KoleksiyoncuJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20208,3bin okunma
629 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.