- Santuru öğrendiğimden beri başka bir adam oldum. Gamlı olduğum ya da fukaralık bastırdığı zaman santur çalıp hafiflerim. Ben çalarken başkaları konuşsa duymam; duysam da konuşamam. İsterim, isterim ama, yapamam.
- Neden ama Zorba?
- Ee, sevda bu.
“Fakat bir Üsküdarlı fakirin bir piyango
bileti edinmesinin ne kadar mühim
bir mesele olduğunu bilmeyen
bir adam da pek İstanbullu sayılmaz.
Hatta pek Türkiyeli bile sayılmaz.
Hatta bazan insan çok kötü düşünmesini bilen bir adamsa dünyalı bile sayılmaz ve Merih yıldızı ahalisi gibi aramızdan sıyrılıp geçenlere, kolumuzu dürtenlere,
güzel kızlarla geçenlere şaşar.
Ne ise mesele burada değil.
Fukaralık ayıp değil…
Fukaralık ayıp değil dediğimiz zaman,
hamal olalım, ıskatçı olalım;
fukaralık ayıp değil dediğimiz zaman
bunun ancak bir teselliden ibaret olduğunu
ve fukaralığın bal gibi hem ayıp,
hem günah, hem enayilik olduğunu biliriz.”
Bazı kayıplarımız bizden başka şeyler de alır götürür.Terk edilince umudunun bir kısmı da yiter mesela. Mağlubiyet; özgüven ve azimden pay kapar.Basari ve ödül,tevazuyu tırtıklar..Babamı kaybedince birden yoksul düşmüştük.Esyalarimiz hızla eskiyordu.Fukaralik curuyerek büyüyen bir Sarmaşık gibi her yanimizi sarıyordu. Evimize yıllara yayılan bir güz musallat olmuştu.