Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fukaralık üst üste dört ağzı olan kuyudur. insan evvela mülkünü satar. bu kuyunun birinci ağzıdır sonra malını satar bu da ikinci uçurumdur. daha sonra borç eder ve en sonra dolandırır bunlar da kuyunun üçüncü dördüncü karanlığıdır. fakat sefaleti bunlardan başka en son uçurum gelir ki bu da dolandırma kudretin insanda bitmesidir
Zenginlik fukaralık davası dünya kuruldu kurulalı güdülür. Buna halkın aç, tok davası dediği vardır. Aç, "Tok açın halinden anlamaz" der. Tok "Açlar hasetçidir" der.
Sayfa 6
Reklam
Derler a, kaptanın iyisi fırtınada; dostun gerçeği de fukaralık, hastalık ve hapishanede belli olurmuş.
Fakirlik-fukaralık insanın üstüne bir utanç olarak yıkılır. Ve suç, bir takdir olarak Tanrı'ya ihale edilir.
Sayfa 32 - Cem Yayınevi - Birinci Basım, 1991 İstanbulKitabı okudu
"Fukaralık Ali Rıza Bey için ne güzel bir mektup olmuştu. Her şeyi hakiki rengiyle, hakiki çehresiyle görmeye başladı."
Sayfa 52 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
SMA ve astımlı çocuklar!!!
Ah fukaralık!Sevdiği insana istediği bir temiz havayı bile aldıramamak ne acı şey.
Sayfa 119 - İnkılapKitabı okudu
Reklam
İnsanın kendi sefaleti...
"...İnsanın kendi sefaleti en güzel sofradır, bayılırım. Acz ve düşmanlık görmek eve insanı öyle ısındırır ki kalp bütün deliklerini ka-patır, fukaralık ama imanlı bir fukaralık kadar emniyet yoktur, ohh ne güzel,"
Hiçbir halk, Can bile, birbirinden ayrı yaşayamaz; insanlar birbirlerini sadece ekmekle değil ruhla da beslerler, birbirlerini hisseder ve hayal ederler; yoksa ne düşünsünler, hayatın şefkatli ve güven veren gücünü nerede tüketsinler, kederlerinin dağıldığını ve teselli bulduklarını nerede öğrensinler, nerede fark edilmeden ölsünler... Her insan, hayalleriyle sırf kendini beslediğinden, ruhunu da yer tüketir çok geçmeden, korkunç bir fukaralık içinde tükenir, delice bir keder içinde ölür gider.
Sayfa 132Kitabı okudu
Fukaralık ayıp değil dediğimiz zaman, hamal olalım, ıskatçı olalım; fukaralık ayıp değil dediği­miz zaman bunun ancak bir teselliden ibaret ol­duğunu ve fukaralığın bal gibi hem ayıp, hem günah, hem enayilik olduğunu biliriz.
Fukaralık, dostum, ruhun yüceliğini açığa vurur, zenginlik de onun bayağılığını ortaya çıkarır.
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
Serveti altı rakamdan fazla sayıyla gösterilen her adam göze batar, çene yorar. Zenginlik fukaralık davası dünya kuruldu kurulalı güdülür. Buna halkın aç, tok davası dediği vardır. Aç, "Tok açın halinden anlamaz," der. Tok,"Açlar hasetçidir, " der. Hülasa aralarında bir uçurum ve daimi bir mücadele vardır.
Sayfa 14 - CanKitabı okudu
" İslamiyet tamamıyla yanlış anlaşılıyor Türkiye'de. Kimse bana kızmasın ama bugün bu ülkede din ticareti yapılıyor. Hatta bununla da kalınmıyor; Alevilik, Kürtçülük, Atatürk ticareti karşımıza çıkıyor. En aklımın almadığı da fukaralık ticareti yapan zenginler. "
Sayfa 91 - Lütfü Akdoğan
"Cimri insan, senin çok ihtiyaç duyduğun anda senden uzaklaşır."
Hz. Ali ona şu öğütte bulundu: "Bak yavrum; şu dörder öğüdümü tutarsan yaptığın hiçbir isten zarar etmezsin: En büyük zenginlik ve servet, akıldır. En kötü yoksulluk ve fukaralık ise ahmaklıktır. En büyük vahşet, ucb; yani insanın kendi yaptıklarını beğenmesi ve yeterli görmesidir. Şereflerin en yücesi de güzel ahlâktır." Hz. Hasan, diger dört öğütün ne olduğunu sordugunda, Hz. Ali şöyle buyurdu: "Ahmaklarla sakın arkadaşlık etme. Çünkü ahmak, faydalı olayım derken, sana zarar verir. Yalancıyla da arkadaş olma. Çünkü yalancı arkadaş, sana yakın olanları uzaklaştırdığı gibi, uzak olanları da sana yakınlaştırır. Cimrilerle arkadaşlık etme. Zira cimri insan, senin çok ihtiyaç duyduğun anda senden uzaklaşır. Günah işlemeyi huy edinen fâcirlerle de arkadaş olma; zira onlar çok değersiz şeyleri sana tercih ederler."
Sayfa 389Kitabı okudu
Her insan, hayalleriyle sırf kendini beslediğinden, ruhunu da yer tüketir çok geçmeden, korkunç bir fukaralık içinde tükenir, delice bir keder içinde ölür gider.
Sayfa 132 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Mektup II, 16 (Konu: Felsefe ve kader; zenginlik ve fukaralık) Seneca Lucilius'unu selâmlar, 1. Biliyorum ki Lucilius, hiç kimse bilgeliği öğrenmeden mutlu yaşayamaz, yaşamaya bile katlanamaz, iyice aklın yatmış buna: mutlu yaşamı sağlayan yetkin bir bilgeliktir, ne var ki bilgeliğin başlangıcında bile, insan yaşama katlanabilir artık: İşte bu düşünceler apaçık belirmiş zihninde. Ama bu açık seçik belirginliği güçlendirmeli, her gün üstünde düşüne düşüne daha içimize sindirmeliyiz. Verdiğimiz kararları korumak, şerefli olan kararı almaktan daha zor bir iştir. Ayak diremeli, sürekli bir çalışma ile ona güç katmalı ki, iyi niyet sonunda bir sağduyu haline dönüşsün.
940 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.