Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“ Toplumun ikiyüzlülüğüne bak sen! Namusları adına ciğerparem dedikleri öz kızlarını fütursuzca öldürebilirler, ama öte yandan kısacık bir zevk anı için kızları yaşında bir insana da tecavüz edebilirler.”
Sayfa 21 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Almanya'da Dejenere Sanat sergisinden sonraki dört ayda toplam 17 bin resim, heykel ve grafik müzelerden toplandı. 1939 yılında yüzlerce yapıt yakılarak imha edildi. Hitler, kendi doğrularına olan hastalıklı güveniyle ve gerçek anlamda hakkında bilgi sahibi olmadığı sanata ve sanatçıya böylesine fütursuzca ve cahilce hükmetme arzusuyla kendisini nasıl bir kara mizah öğesine dönüştürdüğünü görebilseydi eğer, mutlaka bir kere daha düşünürdü.
Reklam
Onur kırıcı ifadelerin, tartışma konusuyla ilgisiz kişisel saldırıların, karşı iddiaların, iftiraların ve iğneleyici sözlerin fütursuzca kullanılması günümüzde savaşmanın modern karşılığıdır.
Ülkemizde bir kadının yaşadığı aşamalar ancak böyle özetlenebilirdi...
Ergenliken çıkarak yetişkinliğe adım atan kadın, çalışmaya baş­lamasıyla bir nebze rahatlamış olmasına rağmen, çevresinden evlenmesi konusunda baskı görmeye başlar. Bu baskı sempatik biçimde de tezahür edebilir; ama bilin ki evlense de bitmez. Talepler "Çocuk yap"a dönüşür. Çocuk yapınca çocuğuna nasıl bakması gerektiği konusunda bolca nasihate, akla ve görüşe maruz kalır. Etraf, ahali, toplum, ona mütemadiyen "Sen bu ço­cuğa bakamıyorsun" mesajını verir. Öyle ki yoldan geçen, hiç ta­nımadığı kimseler bile yorum yapma, müdahale etme hakkını görür kendisinde. Kadın ise bir kez daha yetkinliğinden ve ye­teneklerinden tereddüt ederek boyun eğer. Çünkü bazen o ıs­rarlar, o nasihatler öyle bir boyuta ulaşır ki sadece 'SUSSUN­LAR' diyerek kabul eder dayatılanları. Sonra "İşin mi çocuğun mu?" çıkmazına sokularak bir seçim yapmaya zorlanır ve seçimi ne olursa olsun fütursuzca yargılanır. Çalışsa kendisine sürekli çocuğunun ona ne kadar muhtaç oldu­ğu hatırlatılır, çocuğuna bakmayı tercih etse yaşıtlarının hangi ka­riyerin doruklarında olduğundan bahsedilir. Neticede gelinen nokta hep aynıdır: Kadın üzülür ve içine döner.
“Ne zaman bu toplumun gençleri fütursuzca ekmeğe basmaya başlar, işte o zaman ben yas tutarım. Ülkemin çocukları saygısızca ekmeğe basmaya başlarsa ve kimse bunu umursamazsa işte ben o zaman umudumu kaybeder, ağıtlar yakarım. İşte o zaman bu toplumun değerlerini kanser sarmış demektir.”
“ İnsanlardaki hoşgörü stoklarını fütursuzca tüketmemek lazım,”
Reklam
Yüzüme, fütursuzca gelip oturan bu hüzün de mi onun? Duyumsadığım bu burukluk ? Ben seçmedim bunu. Hiçbirini istemiyorum.
Sayfa 23
Neticede gelinen nokta hep aynıdır!
Sonra "İşin mi çocuğun mu?" çıkmazına sokularak bir seçim yapmaya zorlanır ve seçimi ne olursa olsun fütursuzca yargılanır. Çalışsa kendisine surekli çocugunun ona ne kadar muhtaç olduğu hatırlatılır, çocuğuna bakmayı tercih etse yaşıtlarının hangi kariyerin doruklarında olduğundan bahsedilir. Neticede gelinen nokta hep aynıdır; kadın üzülür ve içine döner.
"Körler Ülkesi'nde Tek Gözlü İnsan'ın Kral olduğunu söyleyen oldu mu size hiç?" "Kör de ne?" diye sordu kör adam omzunun üstünden fütursuzca.
Sayfa 33 - Kolektif KitapKitabı okudu
“ İnsanlardaki hoşgörü stoklarını fütursuzca tüketmemek lazım..”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.