Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm
"Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş hüzünlerin geceleri dinlenmeye müsait şarkılarla şahlandığını anlatamadım. Evet, bilmiyordum. Bilmiyordum, kelimelerden arınmış bir cümle kurar gibi sevişmeyi. Sevişirken sözlük kullanıyordum hala. Ama, seni seviyordum. Ve sevdiğimi, sevgimi anlatma telaşıyla hata üstüne hata yapıyordum sana. Sana yaklaşamıyordum. Yasaklanmıştın adeta. Çiğnemeye çalıştığım yasak olsan da, uzak dursan da, o korkunç şeklini korusan da, farketmiyordu hiçbir şey. Küçük bir ateş. Küçücük bir ateştin sen. Sönmekten ürken bir ateş. Bir su damlasıyla bütün görkemini kaybedebilecek bir ateş. Aşkın mecali kalmamıştı. Sessizce sokuldum yanına. Acıyla irkildin. Gülümsedim. Gülümsememe anlam veremedin elbette. Kimdi bu? Ne istiyordu? Tanımadığın biri. Hatıralarını darmadağın etmeyi planlamış bir yabancı. Fuzuli bir beden, karşındaki. Usulca uzandım, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm."
Küçük İskender
Küçük İskender
"mecnun'a uzun zamandır hasrettir bu kadar özlemi ve hasreti taşırken bari yanına varıp bir şeyler deseydin." Leyla cevap verdi: "Aşk ateşinin bundan fazla yaklaşmaya tahammülü yoktur. Uzun zamandır aramızda hasretler fazlalaştı ayrılığımız uzadı şimdilik münasip olanı budur."
Sayfa 68 - Ren kitapKitabı okudu
Reklam
Vakti değerlendirme hususunda şunlara dikkat edilmelidir: a) İşlerini düzene koymak b) Boş ve faydasız meclislerden uzak durmak c) Her hususuta fuzuli şeyleri terk etmek d) Vakit ve dakikaları değerlendiren uyanık, zeki ve ciddi insanlarla beraber olmak e) (Bir kısmı geçtiği gibi) seçkin alimlerin yüklü terceme-i hallerini okumak f) İlmi bir şeyler ortaya koymak suretiyle vakti değerlendirmenin tadını almak g) Mütalaaya, daha çok malumat elde etmeye, tetkike ve elde edilen bilgileri ayıklamaya dalmak.
Fuat Köprülü Hakkında
"Fuat Bey, Arapça öğrenmeyi daima umursamamış, küçümsemiş olduğu halde İslamiyet'ten önceki devirde yetişmiş şairlerden bile bahsederek salâhiyetli kimselere mahsus bir vakar ile reyler, hükümler veriyor."
Sayfa 10 - Takdim'den naklen. Kaynak belirtilmemiş.
586 öğeden 611 ile 586 arasındakiler gösteriliyor.