"İşte gaflet uykusu böyle bir şeydi. Öyle derin, öyle tatlı bir şekilde sarardı ki adamın gözünün içine baka baka sahip olduğu her şeyi alırlar, bütün mukaddesatını çiğnerler, ruhunu dahi çalarlar, ama o yine de hiçbir şey anlayamaz, hiçbir şey hissedemez, hiçbir şey yapamazdı."
Sayfa 115Kitabı okudu
Kişi gafletten ancak zikirle uyanabilir. Zira gaflet kalbin uykusu ve ölümüdür.
Gaflet uykusu bir tatlı uykudur ki tedbir de, temkin de bana mısın demez, kapanıverir bir ılık ağırlıkla göz kapaklarınız.
Sayfa 80Kitabı okudu
Kişi gafletten ancak zikirle uyanabilir. Zira gaflet kalbin uykusu veya ölümüdür.
Sayfa 296
"İnsan dünyaya, kolayca gelir, ama ondan çıkışı zordur!"
Dünyada ölümün gerçekliğini bildiği halde sevinmek ne kadar tuhaftır. Cehennemin varlığına inandığı halde gülen, dünyada insanların durmadan değişip gittiklerini gördüğü halde dünyaya güvenen, kadere inandığı halde hırsla çalışanların
durumları ne tuhaftır."
Sayfa 212Kitabı okudu
Günler aylar geçerken günahım artmadadır
Ölüm meleği gelmiş kalp gaflet etmededir
Dünyada nasip sana, gurur ve pişmanlıklar
Dünyada kalmayı kalp, boşuna gütmededir!
Sayfa 41Kitabı okudu
El verdi, gaflet uykusu billâhi, müslüman! Yangın sarar saçakları; bir lahzacık uyan!
Ölmek değil de maksadın ermekse gündüze, Yangın yanarken, uyku haramdır gören göze...
Târîhte, muhteşem medeniyyet kuranların Evlâdı, örnek ol, doğacak nesle, sen yarın...
Peygamber ümmetim desin, ey kardeşim uyan! Cennet'te bekliyor seni: Cennet-mekân baban...
(Ali Ulvi Kurucu, Mefkûremiz, 1953)
Sayfa 197Kitabı okudu
Dünyaya Çarpmak
Bir cenaze daha. Cenaze arabası önden gitti, yirmi kişi kadar olan bizler, camiye yürüyerek gittik. Yolda, döviz bürosunun önünden geçerken, neredeyse herkes, başını döviz bürosunun elektronik panosuna çevirdi ve o an, grup biraz yavaşladı. Ben, hemen önümdeki hacı amcaya çarptım.
Aslında hacı amcaya değil, dünyaya çarptım.
Cehâlet öyle bir musibettir ki, ona tutulan kimse, kendisinin musibet sahibi olduğunu bilmez. Gaflet uykusu, onunla marifeti arasına örtü olur!
