Vatanseverliği, güncel ve çocukların ilgi alanına giren örnekler üzerinden anlatmalıyız. Fenerbahçeli öğrencilerimize soralım, takımları futbol için mi kurulmuş? İlk insansı robotu Japonlar değil 13. yüzyılda bir Türk mühendis yaptı: El Cezerî. Sibernetik bilimini bile o kurdu. Öğrenciler günde iki üç kez kullandıkları diş fırçasının Türk ilim insanları tarafından icat edildiğini bilmeliler. Çanakkale Cephesi'nde Galatasaray'ın 23, Fenerbahçe'nin 5, Beşiktaş'ın da 2 futbolcusu şehit olmuştur. Bu takımlar rekabet için kurulmadı. Kuruluş tarihlerine bakarsanız 1903, 1905 ve 1907... O zaman İstanbul'da futbola egemen olan İngiliz kulüpleriydi.Onların etkisini kırmak için Türk spor takımları arka arkaya kurulmaya başlandı. Beşiktaş Jimnastik Kulübü kurulduğunda renkleri kırmızı-beyazdı. Şimdi ne renk? Siyah-beyaz. Peki neden? 1912-1913 Balkan Savaşları'nda çok sayıda şehidin yasını tutmak isteyen Beşiktaş, renklerindeki kırmızıyı çıkarıp siyahı almıştır. Beşiktaşlı öğrencilerimiz bunu bilir mi? Bilmez. Bilse bakış açısı 180 derece değişecek, büyükleri gibi holiganlığa kaymayacak, fair-play ruhunu yaşayacak.
Şiir tutkudur. Şiir içtenliktir. Şiir coşkudur. Şiir kavgadır. Şiir direniştir. Şiir güldür. Şiir karşıdaki camiinin minaresine yumuşak iniş yapan martının kanatlarını toplarken çıkardığı sessizliktir.
Şiir felsefedir. Şiir dindir. Şiir barıştır. Şiir peygamberlerin çağrısıdır. Şiir evliyaların dilidir. Şiir ayrılıktır. Şiir karlı havada Dolmabahçe’de Beşiktaş’ın Galatasaray’ı 3-0 yenmesidir.
Şiir dalgalanan saçlardır. Şiir ay ışığıdır. Şiir bakıştır. Şiir anlamdır. Şiir aşktır. Şiir ihanettir. Şiir utanarak sevdiğiniz Leyla’yı korumak için aşağı mahallenin kabadayı doğmuş oğlanlarıyla tek başınıza kavga edip, dayak yemektir.
Şiir onurdur.
Şiir yaşamdır.
Şiir serüvendir.
Cezaevinde ve devrimciler arasında, bilinen “taraftar” tartışmalarının en sık gündeme gelen yanı, tahmin edileceği gibi üç büyüklerin toplumsal sınıflarla olan ilişkisiydi.
Hani şu Fenerbahçe’nin “burjuva”, Galatasaray’ın “aristokrat”, Beşiktaş’ın ise “proleter takımı” olduğu şeklinde bir genelleme...
Nasıl bir Beşiktaşlı olduğumu iyi bilirsin.İçimde ayrı bir sevdası ,ayrı bir yeri vardir. Bu başka bir aşk ,çünkü Beşiktaş kimseyi terk etmez ve sevdası hiçbir zaman geçmez .Sezen Aksu'nun şarkısında ,“Geçer geçer neler neler geçmedi ki …” dediğine bakma sen ! Beşiktaş aşkı geçse geçse babadan evlada geçer ,bunun ötesi olamaz.
Şimdi neden bunları