Yeni bir hayat
İsmet eşini seviyordu ama eşini sevmesi yetmiyordu. Eşiyle birlikte kaynanasını, kayınbabasını, kaynını, baldızını ve hatta hayattaki tek marifeti göbeğinde çay bardağı durdurabilmek olan bacanağını da sevmek zorundaydı. İsmet bu duruma deli oluyordu.
Evde her şeye eşi karar veriyordu. İsmet'in hangi balkonda oturacağına kadar. Karşı
Herkes bir şeylerden şikâyetçi ama kimse aynı boku yemekten vazgeçmiyor.
-Garip gariplikler
Bir kelime bir anlam
Hilkat> hilkaten> hilkat garibesi
Bedeninde doğuştan normal olmayan gariplikler bulunan kimse.
Şehirdeyim
ŞEHİRDEYİM
Hafiften bir tepe ağaç gölgesinde seyirdeyim
Gölge suni ağaç hissiz beton şehirdeyim
Isınır asfalt motor gürültüsüyle sıcak
Gölge arıyor tüm canlılar köşe bucak
Üç yapraklı yonca nasılda suya hasret
Çocuklar koşar tepesinde elinde suyla hayret
Avaz avaz bir otomobil aşk şarkılarıyla geçiyor
Aşıklar akasyanın kuytusunda kendinden
Sen yine de unutma canımın içi, kaybolmuşken kendini ummadığı yerde bulabilir insan. Zevkten dört köşe olurken hüngür hüngür ağlayabilir insan. Evini bulduğunu düşünürken boşlukta olduğunu farkedebilir insan.Hayat, her koşulda gariptir. Gariplikler yaşamayı öğretir. Canımın içi.
-Gregor
https://1000kitap.com/yazar/Ingeborg-Bachmann 'ın kendi sesinden "Her Gün" şiiri. 1961 yılında çekilen bir video.
"İlan edilmiyor artık savaş.
Sadece sürdürülüyor.
Duyulmadık gariplikler oluyor her gün.."
youtu.be/Fizc9lE3BS8
Hazan Yaprakları
Saçılın, saçılın!
ey gözlerin neşeleri!
güneşin raksettiği saha!
ayın salıncağı!
ey gecenin orgu,
seherin gitarı!
şaşkın düşüncemin sembolü!
isyankâr ruhun resmi!
Ta ilkokul yıllarında okuduğum bir çocuk kitabıydı. İsmini hatirlayamadim belki yardımcı olursunuz.
Kitap bir yatılı okulda geçiyor. Bir baba arkadaşının müdür olduğu okula kızını yerleştiriyor. Okulda bazı gariplikler var. Öğrenciler bu kızla aynı yatakhane de uyumuyor. Yemek yemiyor. Çünkü öğrencilerin hepsi robot. Kitabın sonlarında kız bunu öğreniyor...
Yeterlidir heralde. Hatırlayan varsa bir el atarsa sevinirim.:)
Gülsem mi Ağlasam Mı Bilemedim, Bugün Günlerden Gezgün...
Kendisi de bir "dilci" olan Atatürk dönemi Milli Eğitim bakanlarından Hasan Ali Yücel, bakanlığı dönemine ait bir anısını şöyle anlatıyor: "Bir gün hızlı dil devrimcilerinden biri geldi. Gün isimlerinin Türkçe olmamasını yüz kızartıcı bulduğunu belirterek dedi ki: 'Salı dışındaki tüm gün isimleri Arapça ve Farsça'dır.