Siyasallaşmış İslam'ın böylece müslüman devletlerde şu üç fonksiyonu icra ettiği görülür:
1. "Siyasallaşmış" İslam, sultanların, padişahların karizmasını ve kamuoyu nezdindeki meşruiyetlerini, dolayısıyla hem dünyevi hem dini otoritelerini inşa etmiştir.
Hükümdarlar ne kadar dindar olurlarsa ulema, sûfîyye ve halk nazarında o kadar itibar görürler.
2. "Siyasallaşmış" İslam, sultanların, padişahların fe tihçi, yayılmacı politikalarına "i'lâ-yı kelimetullah" ve "cihad ve gazâ" ideolojisi vasıtasıyla geniş iyet alanı açmıştır.
3- İslam, Siyasal iktidarların egemenliklerine yönelik kişisel veya toplumsal muhalefet hareketlerini bastırmada onların elinde "zendeka ve ilhad" yahut "rafz u ilhad" ithamı gibi çok etkili bir silaha dönüşmüştür.
AHMET YAŞAR OCAK VEY
Yalnız Türk hükümdar veya sultanları değil, halifeler ve bütün müslüman hükümdarlar, tebaaları içinde oluşan kişisel veya toplumsal muhalefet hareketlerini zendeka ve ilhad silahını kullanarak kamuoyu önünde mahkûm etmiş ve aslında bütünüyle siyasi olan ağır cezalarla ce zalandırmışlar, hatta çoğu zaman ölüme mahkûm etmiş lerdir. Abbasi Halifesi Me'mun'un kurduğu Mihne teşki latı bu politikanın bir ürünüdür. Osmanlı döneminde, 16. yüzyıldaki Melamî ve Gülşenî hareketine uygulanan idam cezaları, bu politikanın en çarpıcı örneklerini oluşturur.
Sayfa 94Kitabı okudu
Osman Gazi’nin Fatih’e Devrettiği Bayrak
Osmanlı Devleti’nin banisi Osmanoğulları sülalesi, Oğuz Türklerinin Kayı boyuna mensuptur. Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı I. Alâeddin Keykubad devrinde (1220–1237), Ertuğrul Gazi önderliğinde Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen Kayılar, Anadolu Selçuklu Devleti’ne yaptıkları hizmetlere karşılık olarak,
Gazi Beylikler, Uc Toplumu Ve Kültürü
1330’larda Al-‘Umarî; Karesi, Saruhan, Menteşe ve Aydın beylerini deniz gazâlarıyla tanınmış beyler, guzât f’il-bahr olarak tasvir eder; aralarında daimi olarak cihad yapan bir bey olarak Umur Bey’i ayrı tutar. Bu beylikler, Ege Denizi’nde Hıristiyan Ligası tarafından durdurulunca bu gazâ fonksiyonunu kaybedecektir.
Sayfa 31 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hem çağdaş kaynakları hem de bunları koşulsuzca takip eden bazı modern eserleri domine eden gazâ, cihad ve haçlı naraları Hıristiyan denizciliğine verilen zararın illâ da Müslüman korsanlardan kaynaklanmadığını bize unutturmamalıdır. Marsilya arşivlerindeki belgelerden yapılan hesaplamalarda 1688-1703 arasında Akdeniz'de korsanlara yem olan Fransız gemilerinin büyük çoğunluğunun Hıristiyanların eline düştüğü açıkça görülmektedir.
Sayfa 382Kitabı okudu
