Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Kitabı okurken küçük erkek kardeşim ben filmini seyrettim, demek ki, kitabı da biliyorum dedi. Sırf bunun için bana 1000 kitap hesabı aç diye tutturdu :)) Tabii ki, açmadım :)) Bu kitabı okurken yaşadığım komik olaydı. :)
Kitap 8-9 yaş çocuklar için yazılmış olmasına bakmayarak çok değerli, anlamlı kitap. Çocukken okurken güzel de bence büyükler de çocukları için okursa güzel olur.
Sınav dönemimde kitabı okuyayım diye çalışmamı aksatmıştım :)) Bu da dezavantajı. :)
* Efsanevi çikolata fabrikasının sahibi Willy Wonka, çikolatalarının içine birkaç bilet yerleştirir. Bu bileti bulanlar hayallerimizi zorlayan çikolata fabrikasını gezmeye hak kazanacaklardır.
Hali ile tahmin ettiğiniz gibi biletlerden birini kitabımızın baş kahramanı kazanır.
Diğer-şimarık, şişman, televizyon bağımlısı çocuklar ile birlikte fabrikanın kapısı yüzlerine açılır.
Yazar, çocukların üzerinden biz büyüklere de vurgu yapmış. Çocuk yetiştirmekten tutun da çocukların küçücük kalbinde oluşabilecek bir kirli nokta yüzünden nasıl suçlu olduğumuzu yüzümüze çarpıyor.
* Sonu kitabın isminin yüzünden belli olsa da okumak için sakın geç kalmayın.
Velhasıl, sırf çocuk kitabı diye okumağı ertelemeyin sakın. Bir çocuk kitabı olabilir ama bazı yetişkinler için yazılan kitaplardan çok şey katmıştır bana.
Not: Ha unutmadan. Vedat beyin de dediği gibi: okurken yanınızdan çikolatanızı eksik etmeyin sakın. *_*
Bu kitap muhteşemdi! Hiç bitmesin diye okumaya kıyamadığım kitaplarım arasındaydı. Yazarı o kadar güçlü ve akıcı bir üslubu var ki... Bunu okumamış olanlar bence daha fazla geç kalmayın derim. Elinizden bırakamayacaksınız. En kısa zamanda yazarın seriye dahil olan iki kitabını da kesinlikle okuyacağım. Yazara sonsuz teşekkürler.
Dostluğu, affetmenin gücünü ve kattıklarını o kadar güzel ve akıcı bir şekilde işlemiş ki yazar... Bunu iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz adeta. Bu roman sayesinde affetmenin büyüklüğüne inanıyorsunuz. Kitabı ise, bitirmeden elinizden kesinlikle düşüremiyorsunuz. Çünkü bir sonraki sayfalarda neler olacak acaba diye düşünmekten kendinizi isteseniz bile alamıyorsunuz. Ben Gece Yolu romanının unutulmaz karakteri olan Mia'nın yaşadıklarını halen unutamıyorum, dün okumuşum gibi aklımda... Bence bu hüzün yumağı halinde sizi bekleyen romanı okumak için daha fazla geç kalmayın.
Yazarın çok akıcı bir kalemi var, bir solukta okunabilecek bir roman. Gerçekten tam da on yıldızı hak ediyor sonuna kadar. Hak ettiğini kitabın her sayfasında bolca hissettim. Her cümlede bir emek var, profesyonellikte cabası... Konusu oldukça değişik ve çarpıcı geldi bana. Kitap beğenimi kazanabildi. Yazar yazmak için yazmayıp, adeta iliklerine kadar hissederek kaleme almış sanki. Olay örgüsü ummadığım kadar merak uyandırıcı ve heyecan vericiydi. Vampirlerle ilgili gerilim ve cinayet romanlarını seviyorsanız, bunu okumak için daha fazla geç kalmayın, üzülürsünüz. Bu roman benim iyi ki ile başlayan cümlelerim arasındadır. İyi ki almışım, iyi ki okumuşum.
Tess Gerrıtsen'in romanlarını okudukça gerilim türüne daha çok ilgi duyuyorum. Gerçekten çok akıcı ve güçlü bir kalemi var. Okuduğum romanları sayesinde bu yazarın sıkı bir takipçisi oldum diyebilirim. Kaleme aldığı romanlara en ufacık kusur bile bulamıyorum. Bu kitabı da oldukça etkileyici, başarılı ve okuyanı tam bir gerilim yumağına sarıp sarmalıyor. Etkisi ise çok uzun süre zihninizde kalıyor mutlaka! Kendinizi sinema solonunda gerilim filmi izliyormuşsunuz gibi hissedeceksiniz daha ilk sayfalardan. Bence okumamış olanlar daha fazla geç kalmayın derim.
Alamut...Hasan Sabbah...Başarıya ulaşmak için her yolu deneyen ve sonunda amacına ulaşan bir adamın hikayesini okudum. Yeri geldi ona çok kızdım yeri geldi hayranlığımı gizleyemedim. Özellikle fedaileri için yaptırdığı yapay cennet oldukça büyüleyiciydi.Ayrıca Hasan Sabbah ve İbni Tahir'in finalde yaptıkları konuşma da beni epey etkiledi. Son olarak şunu da belirtmeden edemeyeceğim; malesef Hasan Sabbah'ın kurduğu sistemin çok daha gelişmişini günümüzde uygulayan devletlerin(özellikle dini bağnazlığın yoğun olduğu devletler) sayısı çok fazla :( okumayan arkadaşlar varsa daha fazla geç kalmayın derim.
