Mevlana’ nın Mesnevi’ sinde yer alan küçük bir öyküden esinlenerek yazılan bu eserde yazgısının peşinden giden Santiago’nun uzun yolculuğu, bilgeliği ve mutluluğu arayışının hikayesi anlatılıyor.
.
️Ailesinin papaz olmasını istediği Santiago yaşamın sırrının kilisede beklerken değil, dünyayı gezerken ortaya çıkacağını düşünür. Santiago bir gece bir rüya görür ve o rüyanın peşinden giderek hayat yolunu yeniden çizer. Çıktığı arayış yolunda farklı karekterler ile tanışan Santiago, tanıştığı her bir insandan benliğine bir parça ekleyerek rüyasına doğru yürür.
.
️Bana göre üzerine söz söylemenin zor olduğu ender eserlerden biri. Her okuduğumda (ki 3 kere okudum) farklı farklı yönlerini özümsedim. Her defasında hayatımı yeniden gözden geçirme enerjisi depoladım. Okumadıysanız kesinlikle okumanız gerektiğini, şayet okuduysanız da belli aralıklarla tekrar tekrar okumanız gerektiğini savunuyorum :)
.
Sevdiğimiz zaman evrenin bir parçası oluruz. Sevdiğimiz zaman olanları anlamaya gereksinimimiz yoktur, çünkü o zaman olanlar bizim içimizde olur. Ve insanlar rüzgara dönüşebilir. (KKA)
.
Bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar, canları sıkılır. Çünkü efendim, herkes bizim nasıl yaşamamız gerektiğini elifi elifine bildiğine inanır.
.
İster hayatımız, isterse ekin tarlalarımız olsun, sahip olduğumuz şeyleri yitirmekten korkarız. Ama hayat hikayemiz ile dünya tarihinin aynı el tarafından yazılmış olduğunu anladığımız zaman, bunu anlar anlamaz, bu korku uçup gider.
.
168 sy. - Can Yayınları - 1988
10/10
Plutarkhos ’un 
Demosthenes - Cicero - #38674114 - kitabında karşılaştığım ve İsokrates’e ait olan bu cümle ile incelemeye başlamak sanırım konu çok uygundur.