Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Güvenebileceği çok az değerli insan vardı, hayatta kalmak istiyorsan en iyi olanı bulmalıydı."
Nora ağzını açmadan, istemsizce, hafif bir sevinç çığlığı attı. Hemen cevap yazdı. İnsan yeteri kadar beklediğinde, hayatın kimi zaman yepyeni bir bakış açısı sunmasının ne kadar enteresan olduğunu düşünerek dalıp gitti.
Sayfa 274Kitabı okudu
Reklam
Nora ağzını açmadan, istemsizce, hafif bir sevinç çığlığı attı. İnsan yeteri kadar beklediğinde, hayatın kimi zaman yepyeni bir bakış açısı sunmasının ne kadar enteresan olduğunu düşünerek dalıp gitti.
Sayfa 274Kitabı okudu
* / ** Başlıksız Şiir
Çözülmüş bir gece gibi Şafak sökene dek Seni yalnızlığımla bekledim Gemilere yakın: gözlerimin içinde Dalgın yüzün. Kan kardeşim olur Güvercinler ışıkta dingin
Sayfa 71 - HayalKitabı okudu
Tarih(çilik) ve Öykü(cülük): Nerede Nasıl Ayrılıyorlar?
İggers’ın (1997), üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan tarihyazımı kitabı, öykü-tarih ve kurgu-gerçeklik ilişkileri üstüne tartışmak için, kaydadeğer başlangıç noktaları sunuyor. Bu bölümde, İggers’ın görüşlerini anarak, fakat ona tümüyle bağlı kalmadan, sözkonusu ilişkileri ele alıyoruz. İggers’ın görüşlerine geçmeden, Avrupa dillerinde
Ala Halit
Çözülmüş bir gece gibi Şafak dikene dek Seni yalnızlığımla bekledim Gemilere yakın: gözlerimin içinde Dalgın yüzün. Kan kardeşim olur Güvercinler ışıkta dingin
Reklam
Gecenin yarısı yabancı bir ülkede bir otelde tek başınaysanız yalnızlığınızı ve sefilliğinizi duvarın öte yanındaki biri duymadan haykıramazsınız; ama otoyolda gece araba sürerken attığınız çığlığı karşı şeritten gelip yanınızdan geçiveren arabaların hiçbiri duymayacaktır.
Sayfa 87 - Ayrıntı Yayınları, 1. Baskı: Şubat 1997
"İsimler önemsiz değildir. Çocukken tüm dünyanı belirler ve sonsuza dek sürer. İsimlerin bir anlamı olmalı."
Sayfa 90 - Epsilon YayıncılıkKitabı okudu
"Gece saat dört olduğunda, bu dünyanın en şerefsiz hayvanları martılardır. Ortada hiçbir neden yokken, gırtlaklarını sıkmışsınız gibi çığlık atmaya başlarlar ve sırf piçliğine yaparlar bunu, insanları tedirgin etmek için. Gecenin dördünü beklerler ısrarla, asla öğleden sonra ikide atmazlar o desibelde bir çığlığı. Gecenin dördünde yaparlar ki bunu, o çığlık yüzünden uyandığınızda, uyku sersemi halinizle 'Herhalde az evvel iki yaşında bir çocuğun boğazını sokak ortasında kestiler' diye düşünün!" Emrah SERBES "Deliduman" * Ne demek istediğini gecenin bir yarısı martı çığlıklarının içlerinde yarattığı uğursuzluk duygusuyla uyananlar anlar ancak :)
Gecenin yarısı yabancı bir ülkede bir otelde tek başınaysanız yalnızlığınızı ve sefilliğinizi duvarın öte yanındaki biri duymadan haykıramazsınız; ama otoyolda gece araba sürerken attığınız çığlığı karşı şeritten gelip yanınızdan geçiveren arabaların hiçbiri duymayacaktır.
Sayfa 87 - Ayrıntı Yayınları, 1997Kitabı okudu
Reklam
Gammaz Yürek
Evet! -asabi- hep çok, çok, dehşetli asabiydim, şimdi de öyleyim, ama kim demiş deliyim diye? Bu illet duyularımı yok etmek, köreltmek şöyle dursun, daha da duyarlı kılmıştı. En çok da işitme duyumu. Yedi İklim dört bucak her şeyi işitiyordum. Cehennemden pek çok şey işitiyordum. O zaman nasıl deli olabilirim ki? Şimdi kulak verin bana! Ve görün
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.