kelebek yorgunuyum. tahterevalli düşkünü bir de
saçlarım ağaçtandı kamburdum haziranda
ünlemler sığdırıp ayracına gecenin
kendimi karşılamaya gidiyorum bir istasyonda
Everest Yayınları, İstanbul, 2007Kitabı okudu
Sonra gecenin içinden süratle bir canavar çıkar; arkanız hayata dönüktür ve bir miktar kan akar. Seyrelerek aşkın peşine düşmüş bir ahrazın hangi lisanda, hangi terazinin hangi kefesinde bir ihtiyaç ağırlığı vardır; bu bilgi sizi perişan eder, ağlatır.
Sayfa 123Kitabı okudu
Ey, Oğul! Gençsin. Uslanmış ömrün 21.yüzyılın ilk çeyreğine denk geldi. Aklını formatlayan, zamanın hakim doğruları. Sen sen ol, alâkalı delillerin bütününe vakıf olmadığında, aklının çıkarımlarına güvenme. Her daim gerekli, velâkin yeterli değildir akıl.
Ey, Oğul! Herşeyi anlamaya kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır derler. Bilesin ki, akılla
Dinî Gerçekçilik
Her ne kadar dinin sosyal dayanışmayı teşvik ettiği ve sosyal istikrara katkıda bulunduğu doğru olsa da, dini iddialar bu işlevler ve eserler hakkında değildir. Bunu şu şekilde görebiliriz: Dini bir iddianın doğruluğunu meşru kılan şey, dinlerin psikolojik ve sosyal olarak faydalı olduğu iddiasını meşru kılan şeyden önemli ölçüde farklı olacaktır. Mesela, Tanrı'nın var olduğunu göstermeye yönelik argümanlar, Tanrı'ya inanmanın işlevsel olarak faydalı olduğunu göstermeye yönelik argümanlardan tamamen farklıdır ve onlarla ilgisizdir.
İnançların içeriğini bırakıp işlevine geçmenin, dini inançların içerikleri arasındaki farkların önemini inkar etme gibi başka bir sonucu daha vardır. İçeriğin işleve indirgenmesinin tazammunu şudur: Ancak ve sadece o inançların uygulanmasında ve toplumda gördükleri işlevde bir farklılık olduğu zaman, o inançlann içerikleri arasında da gerçek bir fark olacaktır. Ama farklı dinler, insanoğlunun açmazına ve onun nasıl giderileceğine dair birbirinden farklı açıklamalar sunmaktadır. Bu açıklamalar, gözlenemeyip algılanabilir olan şeyin mahiyeti hususunda birbirinden çok farklılaşmaktadır. Bazılarına göre, bir Tanrı vardır; bazılarına göre ise yoktur. Bazılarına göre, Tanrı bedenlenerek tarihin içine girmektedir, bazılarına göre tarihe girmez. Gerçekçi görüşe göre, o zaman, dini öğretiler ve teoriler hem aşkın (hem de tecrübi) gerçekliklere işaret eder ve böylece onların doğruluğu dikkatli bir tahlili ve müdafaayı veya eleştiriyi hakeder.
"ünlemler sığdırıp ayracına gecenin
kendimi karşılamaya gidiyorum bir istasyonda"
Sayfa 83 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Ama kendi gücünün farkına varabilmesi için Hristiyan, ekonomik ve liberal düşünce ahlakına özgü önyargıları ayaklarının altında ezip çiğnemelidir; kendi doğal içgüdülerine dönmeli, burjuva devriminin avukatlarının büyük bir titizlikle hazırladıkları o veremli İnsan Hakları'ndan 1000 kat daha soylu ve kutsal olan Tembellik Hakkı'nı ilan etmelidir; kendilerini günde Sadece 3 saat çalışmaya, tembellik etmeye, günün ve gecenin geri kalanında da yiyip içip keyfine bakmaya zorlamalıdır.
Sayfa 33Kitabı okudu
