Kitap retorikten güç alan bir denemenin ötesine geçmeye niyetli, söyleyecek önemli şeyleri olan, belki de bazı kapıları yüzünüze kapatacak bir metin. Yazar ise, günde üç saatten fazla çalışılmayacak yeni bir Altın Çağ için hem terli vücutlara hem de beyaz yakalara ama her şeyden önce de 'zamane kafası'na konmaktan bıkmayan bir at sineği! (Arka kapaktan)
Kapitalizm başta işçi sınıfı ile birlikte tüm toplumu esir alalı 2yy kadar oldu. Başlangıçta normal vatandaşlar iken dini dogmalar ve işçi sınıfının desteğiyle soyluları yok eden Burjuvazi, sömürü düzeniyle tüm insanlığı ele geçirdiği süre bu aynı zamanda. Marx'ın damadı da olan Lafarge; sanayi devrimiyle oluşan işçi sınıfının sefaletini, üretim fazlası yüzünden tüm dünyaya mal satma zorunluğundan kaynaklanan sömürü ve emperyalizmi, dünya servetinin nasıl oluşup kimlerin kazandığını anlatıyor.
Eski Yunan, Mısır dahil tüm büyük uygarlıkların insan onuru ve mutluluğu için günde 3 saatten fazla çalışılmamasını, insanların boş zaman yaratarak kendilerini sanata ve düşünceye vermeleri gerektiğini örneklerle açıklıyor. Ve makinelerin bu durumu sağlayabileceğini umut ediyor(maalesef daha kötüye gitti) ve günde 12-14 saat çalışma rezaletini, bitmeyen mesaileri kısaca #kafka 'nın Dönüşüm'ündeki böcekleşen kölelik düzenini pek güzel sorguluyor.
150 yıllık bu sorgu; bir tür aylaklık değil insan trajedisinin sorgusu.Bir böcekten insana dönüşebilmek için BENCE: Muhakkak OKUYUN...