Gecenin Çekmecesi
Bana artık büyü diyorlar Bütün renkleri mezun etmişler hayatlarından Karanlığa emekli öğretmenler gibi sanki insanlar.
Sayfa 17 - Metis Yayınları
GECENİN ÇEKMECESİ İnsanlar öldüler, hep öldüler, bir gün öldüler Anlaşılmaz! Gecenin çekmecesinde unutuldular sonra Bir inci kolye gibi dağılmış boncukları. Belki bir gün balkona çıkar Blok flütle çocuk şarkıları çalarım "Dostluğun biz sevgisiyle toplanırız burada" Sizler, bizler, ne bileyim herkesler ... İnsanlara uyanmalarını kim söylüyor Füsun Kim sabah oldu diyor onlara? Bana artık büyü diyorlar Bütün renkleri mezun etmişler hayatlarından Karanlığa emekli öğretmenler gibi sanki insanlar. Bilirsin işte Füsun gidişinden bu yana Hüzün sektöründe bilfiil yirmi üç sene görev yaptım! İnfaza götürürken bari üstbenlerim Gözüme bir gökkuşağı bağlasalar. Bir gece kalkıp bütün ışıkları yakacağım Füsun Şiirime ışıktan bir nokta koyacağım!
Reklam
Yine onun salonu. Buna bir son verip benden kurtulmak için ne kadar vereceğini merak ediyordum. Bir dolabın üzerine bırakılmış küçük bir çantanın içinde para arıyordu. Buruşturulan kâğıt paraların çıkardıkları gür hışırtıyı duyuyordum. O ne saniyeler! Koca kentte artık bu sesten başka hiçbir şey yoktu. Ancak hâlâ o kadar mahcuptum ki, nedendir
Tsinandali'de esir alınan Prensesler ve Madam Drancy, acı ve korku dolu bir diyara doğru yol alıyordu. Başlarındaki dağlılar, esirleri kendi malı gibi görüyorlardı. Onları İmam'a teslim ettik­lerinde büyük bir mükafat alacaklardı. Fakat dağlılar, esirlerinin önemi ve konumunun farkındaydı. Son derece gaddar tavırlar sergileseler de kimse
“Anlamıyorsun. Bizim için mutlu son diye bir şey.” Biz bir peri masalı değildik. Bir çekmecenin arkasına sıkıştırılmış, sadece gecenin karanlığında hatırlanan yasak bir aşk mektubuyduk. Her şeyin küle dönüştüğü son noktaya ulaşmadan önceki o mutluluk bölümüydük. Her koşulda bitmesi gereken bir hikayeydik.
Sayfa 361
152 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.