Ben rüyaya inanırım dünyaya değil
Böyle söylemiştim bir keresinde
Geçmişti içimden uzak bir gemi
Kimdik, kaç kişiydik, var mıydık bilmem
İnsan kayboluyor kendi sesinde
Kuşkonmaz sesimin dal uçlarında
Konuşsam gündüzüm sana değecek
Gecikmiş bilgeliğin yaşamış bir eski ağacı hatırlatır
Ki sen emzirirsin duyguyu, sen beslersin kalemleri
sen yarattın, sendeyiz, suyumuz, toprağımız kanımız senden
ey yüce bekleyiş, sanki bu kalın eller kimin elleri
artık bize soluk ver, bizi besle, kendini hatırla
ey biraz yavaş, biraz kutsal, beklerken az sevinçli
seni bağışlamam çünkü ben büyük bir dirim taşırım
Çünkü ben ey derim ve severim ey demeyi bilenleri
biz bir aşk nedir biliriz seninle, biz biliriz
ey kim varsa orada o tek olanın adına çekin kürekleri.
Geceye arşivden bir şiir;
"Kasvetli bir melodramı bu,
Provası aylar süren.
Heyecanı bol, seyircisi çok.
Ilk perde, alkışlar...
Sonra mı?
Aynı suretler, değişmiş duygular,
Hedonik adaptasyona ugrayan duygu durum.
En nihayetinde beklenen son bu, doğal seleksiyon hali...
Denedim; gördüğümü görmesini diledim,
Gördüğüme kördü,
Sözlerime sağır, çabalarıma dilsiz...
Direndim; 'Yüreğine ektiğin günah tohumlarından kurtulup toprağını nadasa bırak, Bırak ki verimli tohumlara gebe kalasın' dedim; dinlemedi.
Direndim: 'Ucu kırılmış kalemle yazılan senaryo tutmaz' dedim, 'Değiştir o kalemi', dinlemedi.
Ve aon nefesimle, 'Keşmekeş bir gece vakti bu, adımların sarhoş, pusulan bozuk, dur' dedim, gitti!
Yüreği günah ateşinin esaretinde
Elinde yeni senaryosu ile sekel yollara Gitti!
Uçurumdan düşmüş buldular nice sonra, bırakmadığı o sayfalar saçılarak parçalanmış bedeninin üzerini örtmüş.
Bağlandığı o umudun kefeni olacağını göremedi.
Perde kapanır...
Fulya ÖLMEZ
SAVUR HÜZÜNLERİNİ
Sen savur hüzünlerini
Tatlı karanlık geceye
Derdinden bir tutam ver
Yıldızların saf kardeşliğine
Saklında kalsın bırak anılar
Sen yinede ayak izini bırak
Sabaha ulaştır düşünü
Ve sil gözlerinin yaşını
Çık ve seyreyle dünyayı
Gözlerinle güneşi buluştur
Kırık olan kalbini onar
Yüzünü dökme öyle
Güzellik kalbinde saklı
Bir gülücük kondur
Acını süpürmeye gelecek
Büyüyen inancının ateşi