Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Şanlı Şehit geliyor.
Gece yıldızlar aydınlatırdı karanlıkları Ay ışığı vurarken yüzlerimize Bir hüzün çöker di yüreğimize acı bir hüzün Ölüm hiç ayrılmadı peşimizden Sanki adım adım takip etti bizleri Öyle bir an gelip geçti ki Şehadet bizlere nasip oldu Bak giyindik yine damatlıkları gelinlikleri Bugün düğün bugün bayram bize Örtüler üzerimize al sancakları Yerler
Reklam
ŞİMDİKİ ÖYLE Mİ?..
Önceki, nasıl desem, heyecanlıydı; etrafına da bulaşan bir kıpır kıpırlığı vardı. Nasıl da kapıldım ona? Gençlik işte. Bir gün Kadıköy rıhtımında yürüyorduk. Tiyatrodan Haydarpaşa'ya doğru. Bırakın yazı, daha bahar gelmemiş. İlk tanıştığımız zamanlar. Aramızda daha yeni yeni belli oluyor bir şeyler. Rahmetli -ay rahmetli de nereden çıktı, ha
MUNZURUN KIZI ında anılar .. Ilkokula başlamıştım tam 7 yaşındaydım , bizim köyümüz dağlık ve evimiz köyün ortasındaydı, evimizin önünde kocaman beyaz büyüklüğünde bir taş vardı. Bu taşa aşıklar ın taşı diyorlardı köylüler, çünkü çeşmeye suya giden gelir bu taşın üzerinde oturur, dinlenirdi ve sevgili si ile konuşurdu. O sene ilk okula
Metin Altıok-Soneler
I Sevgilim bak, geçip gidiyor zaman; Aşındırarak bütün güzel duyguları. Bir yarım umuttur elimizde kalan, Göğüslemek için karanlık yarınları. Ağzımda ağzının silinmez ılık tadı, Damağımda kösnüyle gezinirken; Yüreğimde yılkı, aklımda ölüm vardı, Dışarda rüzgar acıyla inilderken. Unutulmuyor ne tuhaf dünya işleri, Seninle bir döşekte sevişirken
KIRILMA GÜNLERİ 2.GÜN
Gözleri kamaşmış gücün yanında. İhtimal yok gittiniz bilmezler sevdiğiniz türküler çalınmıyor artık, şarkılar kırlenti ,çocuklar uçurtma uçurmuyor sokak aralarında ,gülümsemek gökyüzünde yüzlerde asık bir ihtiyar, köz oldum hoş-çakalın ben değişmem .Küçülmüş bir dünyanın alçağında bağırmaya çalışan ben, millet delirmiş kötülük eskiden
Reklam
KARALAMA SADECE,HAZIR DEĞİL.
"Bu hayatta bir şey öğrendiysem, o da şudur: Aşkta kim olmak istediğimizi, savaştaysa kim olduğumuzu keşfederiz." Bu cümleyle başlıyordu okumaya başladığım kitap, bu cümleyi okur okumaz bıraktım okumayı. Bu cümlede beni, bütün hayatımı gözden geçirmeye çağıran bir şey vardı.Buna bağlı olarak bu cümle beni,şimdiki zamanıda içine alan
hiçbir şey olmaya yüreğimiz yetmiyor…
Seviyoruz ama aşık değiliz Can’ız ama canan değiliz Yarayız ama merhem değiliz Konuşuyoruz ama dinleyen değiliz Tanışıyoruz ama dost değiliz Aynı yerde yaşıyoruz ama komşu değiliz Bakıyoruz ama gören değiliz Gelip geçiyor yanımızdan hayatlar Her şeye tanığız ama ‘dâhil’ değiliz… youtu.be/yZ6GUm7niU8
Çocukluğumda hiç kimse bana anneni mi daha çok seviyorsun yoksa babanı mı diye bir soru yöneltmedi. Çünkü hayat bana sadece annemi sevmemi söyledi. Ben sadece bana ait olan bu kuralı hiç kimseye söylemiyordum zaten hiç kimse de hatırlatmıyordu. Bu iyi bir şey oluyordu belki de çünkü bu sayede ben bu katı kuralı tepiyor annemi de babamı da çok
Kanatlar
Akşamüstü, serin, işten çıktıktan sonra bazı bazı bir acaba ne yapsam hali çöker ya üzerinize, her gün aynıymış gibi gelir, öyle. Takıldığımız meyhanenin yerine lahmacuncu açtılar. En kötü oturuyor iki çift lafın belini kırıyorduk. Yorgunluğa iyi geliyordu. Tüm masalar da tanıdık olunca… Atlasam deniz kenarı bir kahvede çay içsem? On beş dakikalık
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.