Kategorilerin doğasının ve onların bilgilenme sürecindeki rollerinin ve yerlerinin tanımı, nesnel gerçeklikte ve bilinçte tekil ve genel arasındaki bağlantı (correlation) probleminin çözümüne ve düşünsel (idéel) özlerin kaynağının ve bu özlerin maddesel oluşumlarla, nesnel gerçekliğin görüngüleriyle ilişkisinin ortaya konulmasına doğrudan
İmanın tanımı gereği, çıkarımsal aklın ötesine geçen bir boyuta sahip olması gerekir; aksi hâlde vahye ve peygamberlere gerek kalmazdı. Ancak çıkarımsal aklın ötesinde olmak, akla muhalif olmak anlamına gelmez. Bu daha ziyade, beşerî aklın bilişsel kabiliyetini aşan akıl-üstü (supra-rational) olmak anlamına gelir. Akıl-üstü olma, akıl dışı yahut karşıtı (irrasyonel) bir şey değildir, zira akıl, kendi sınırlarının üstünde bir gerçekliğin olduğunu kabul edebilir. Böyle bir kabul mantıksız değildir, zira bu kabul cehalet, agnostisizm (bilinemezcilik) veya bir kör inancı değil, çıkarımsal aklın kendi sınırlarını telim etmesi anlamına gelir.
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Eğer hisleri gerçekliğin tanımı değil de bir parçası olarak yorumlarsan hisler yol göstericidir. Ancak yolunu sadece hislerle bulmaya çalışırsan yanlış rotalarda kaybolman kaçınılmaz olur.