"BİR PİRİNÇ TANESİ"
Ben beş yaşında idim. Babaannem rahmetli pirinç ayıklıyordu. Bir tane yere düştü. Babaannem eğildi aramaya başladı. Sağa bakıyor sola bakıyor bulmaya çalışıyor.... Çocukluk işte
'aman babaanne' dedim. 'Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya yorulmaya değer mi?'
Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı öfkeyle
Yazar çokça ünlü olunca kitabı okumadan ezberlemis gibi oluyor insan. Gerçi bu benim yazarın okuduğum ilk kitabı. Okumaya bu kitapla başladığım için de memnunum, önyargılı olmak istemem. Öncelikle farklı insanların hayatlarını anlatarak tek bir öykü ortaya koymasını gerçekten beğendim. İkinci olarak ise fazla reklamdan olsa gerek duygusal, belki insanın gözlerini dolduracak bir hikaye beklerken insanların zayıf ve güçlü yanlarını vurgulayan son derece gerçekçi yazılmış bir romanla karşılaştım. Bundan da çok memnun kaldım. Bazı karakterler beni sinir etmedi değil ama zaten gerçek hayattaki insanlar da öyle. Kitaba belki kimse kusursuz diyemez ama kesinlikle okunmaya değer denilebilir diye düşünüyorum.
Bir doğa yasası değildir savaş. Barışsa bir armağan olarak verilmez insana. Savaşa karşı barış için katillerin önüne dikilmek gerek, '' hayır, biz yaşayacağız" demek gerek.
Bertolt Brecht
İnsanlarla girdiğiniz diyaloglarda çoğu zaman yanlış anlaşılmamak için kelimelerinize dikkat eder ya da gerek kendinizi gerekse bir sevdiğinizi korumak için bazı şeyleri ifade etmekten kaçınırsınız. Ya da yine bazı sırları vardır insanların ki bu sırlar kendileri ile birlikte mezara kadar gidecek türden oldukları için kimse ile paylaşamazlar. Eksiklik ve kusurları vardır. İnsanlardan çekindikleri için açığa vuramazlar. Ama yarattığı kulunu en iyi bilen Allah olduğu ve kul da bunu bildiği için her zaman insanın en yakını sadece Rabbidir.
Sürükleyici betimlemeleriyle sizi kitabın içine çeken tek solukta bitirebileceğiniz macera dolu bir kurgu.Filmini izlemeye gerek kalmıyor hayal gücünüz okurken izletiyor .Kafanızın dağılmasını istiyorsanız zaman geçirmek için okunur :)