Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Muhtar adayı olmam hasebiyle buraya bir süre ara veriyorum" deyip gitsem, ne güzel olur lâ. Haberlere de çıkarım hem: "Ülkenin ilk ve tek Funny muhtar adayı" olarak. Sonra da en büyük vaadim olarak: "Mahalleyi şeriatle yöneteceğim" dedim mi, ortalık karışır. Oysa adamın biri çıkmıştı da, adına: "Komünist başkan" denmiş olup, -bir nevi- Komünizmle yönetmişti koca ilçeyi. Bu demokrasiyi tehlikeye sokmazken neden şeriat tehlikeli görülüyor? Hani şu soruya tutarlı cevap veren bu kafaya on yüz milyon tele benden: "Şeriat sana ne yaptı? Şeriat sana ne yapar? Korkun, çekincen nedir?" En kaskatı gavur olsan şeriat sana neden gavursun demez. Deseydi Osmanlı devletinin yarısı gavur olmazdı. Alayını kılıçtan geçirirdi. Yada daha geriye gidelim: "Efendimiz Aleyhisselâm zamanında komşusu Yahudi, Hristiyan veya müşrik kimse yokmuydu?" zannediyor bu arkadaşlar? Vallahi, billahi, tallahi bilmedikleri şeritten korkuyorlar. Bir kere daha vallahi, billahi, tallahi ki; şeriat ancak namussuz, ahlaksız -bu vasıfları dinden bağımsız olarak alın- insanların korkacağı bir düzendir ancak. Neyse efendim sözü uzun ettik. Zaten benden muhtar bile olamaz!
Hz. Ömer (r.a), halifeliği sırasında Şam’a gitmişti. Kendisini karşılayanlar arasında valiyi göremeyince etrafına toplanan şehrin ileri gelenlerinden, “Kardeşim Ebû Ubeyde nerede?” diye sorduğunda, “Şimdi gelir.” dediler. Az sonra da Ebû Ubeyde geldi. Hz. Ömer (r.a), valisinin yaşantısını görmek istiyordu. “Haydi, kardeşim sizin eve gidelim” dedi. Birlikte eve geldiler. İçeriye giren müminlerin emîri, evin içinde kılıcı, zırhı ve birkaç parça da ev eşyasından başka bir şey göremedi. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a), “Senin bunlardan başka bir şeyin yok mu?” diye sorunca, Ebû Ubeyde (r.a) “Bunlar benim ihtiyacım için kâfidir.” diye cevap verdi. Hz. Ömer (r.a), “Misafirine bir şey ikram etmeyecek misin?” diye sorunca, Ebû Ubeyde kalkıp eski bir küp getirdi. İçinde kurumuş ekmek parçaları çıkarınca, gözleri yaşla dolan Hz. Ömer (r.a), “Ey Ebû Ubeyde! Vallâhi Sen hariç dünya hepimizi değiştirdi.” diyerek ağlamaya başladı.
Reklam
SEVGİLİ GÜNLÜK :))
7 NİSAN 2019 PAZAR Hiçbir kuvvetin beni o saatte uyandıramayacağı bir saatte uyandım bugün. Sabah saat altı, güneş denizin üzerinde ufak ufak kızıl ışıklarını uzatmış. Heyecanlıyım. Günler öncesinden başlamıştı heyecanım zaten ama sona yaklaştık ya arttıkça arttı bu. Ne için mi bu heyecanım, olup olanı Giresun'a gideceğim. Şuradan şurası!
Ne Sen Yorul Ne Ben Yorulayım...
“Bakıyorum da kimden bahsetsek onun kâfir olduğunu söylüyorsunuz. Özellikle müslüman âlim olarak bildiğimiz kimden söz etmişsek hepsini tekfir ediyorsunuz.” “Gerek günümüzde yaşayan ilahiyatçı akademisyenlerden, yazarlardan, aydınlardan, siyasilerden gerek daha önce yaşayanlardan kesip biçmediğiniz, kâfir ve mürted ilan edip kaldırıp atmadığınız
Elde telefonla saatlerce İsrail'in katlettiği o yavrularımızın görüntüsünü izlemenin kimseye faydası yok. Gidelim, önce Fetih okuyalım, okutalım, dualara sarılalım. Sonra çalışalım, çalışalım, çalışalım. Yatalım kalkalım Allah için çalışalım. Yetişelim,yetiştirelim, geliştirelim... Vallahi yoksa bu zalimlerin yaptıkları ne ilk ne de son.
Onur Kaplan
Onur Kaplan
Hadi biraz da GÜLELİM, AĞLANACAK HALİMİZE
___ 😂 Uzun süre sonra bugün ilk defa çöp atmaya çıkacağım o kadar heyecanlıyım ki ne giyeceğimi bilemiyorum. 😂 Şu karantina bitsin hepinizi pikniğe götüreceğim siz etleri ayranları alın, ben ormanı ayarlarım. 😂 Berberler kapalı diye herkes kafayı 3 numaraya vurmuş, memleket Isparta komanda Tugayı gibi. 😂 Fıkra gibi ülkeyiz testi
Reklam
Kesinlikle okunmaya değer bir yazı..
Dünyanın Değiştiremediği Adamlar… Hz. Ömer (r.a), halifeliği sırasında Şam’a gitmişti. Kendisini karşılayanlar arasında valiyi göremeyince etrafına toplanan şehrin ileri gelenle¬rinden, “Kardeşim Ebû Ubeyde nerede?” diye sorduğunda, “Şimdi gelir.” dedi¬ler. Az sonra da Ebû Ubeyde geldi. Hz. Ömer (r.a), valisinin yaşantısını görmek istiyordu.
biri paylaşmış gördüm, hatıra kalsın (:
Ahzab süresinde tesettür ayeti indiğinde kadınlar hurma bahçesinde hurma topluyorlardı. Ayeti duyduklarında eteklerindeki hurmaları döktüler. Daha sonrada bezleri bedenlerne sarıp,evlerine koştular. Eve gidelim sonra düşünrüz demediler. Hurmalar helak olur demediler. Daha yeni indi ayet demediler. Kendimi hazır hissetmiyorum demediler. İşittler ve itaat ettiler. Vallahi Allahtan gelen herşeye razyım DİYEN HANIMLARA SELAM OLSUN Suriyeliler gibi giyinmiş derler Araplara benzemiş derler Karaları bağlamış derler Bir kişide çıkıp demiyor ki ; "Ayet'e göre giyinmiş.
Leyla ile Mecnun
Mecnun: Ne yapıyorsun sen burada, gözünü seveyim kalk gidelim mahallemize ya. İsmail Abi: Erdal haydi gidelim. Erdal: Ben gelemem çocuklar. Vallahi gelemem. Yani Nurten ile yavrum çok sıkılır burada ben onları bırakırsam. Mecnun: Abi Nurten ablanın mezarı bile yok, burada sen yanlış mezarda oturmuşsun bir de ya. Burada ne yapıyorsun ya? Erdal: Onu biliyorum o yani ama ben, Nurten’in adını mezar taşında görsem yaşayamam ki..
Hacer'lerin,Ibrahim'lerin oğulları "İsmail" oluyor..
,,,, °°Y.Mirzayevadan yine yildizlik bir yazı Kurban bayramı geldi,herkes İbrahim ve İsmail Aleyhisselam kıssalarını anlatıyorken benide düşünceler sardı tabi..
Reklam
YOLUN SONU
Yol uzun olunca, birkaç arabaya binip inmekle uğraşmadan tek seferde gidelim dedik. Nereye diye sormayın, köye yahu köye! Anlatmıştım ya: Sabahın, uyanışın, kuşların sesi; börtü böcek, çiçeklenmiş ağaçlar: bahar. Hah! Bu sebeplerle beklemeye koyulduk işte durakta. Bir baba ve tahminen on yaşlarında olan kızı da bankta oturmuş hemen yanıbaşımızda
Kutsal Topraklarda Bir Yağmur Hikayesi
İmamhatipliğini yaptığı birçok camii ile birlikte 1954 yılından 1982 yılına kadar Sultanahmet Cami'sinin imamlığını yapmış olan Gönenli Mehmed Efendi, Merhum Başbakan Adnan Menderes döneminde Hacca gitme yasağının kalkmasıyla birlikte karayoluyla kutsal topraklara giden Mehmed Efendi, yolda ve Kudüs'te başından geçen ilginç olayları şöyle
GÖNENLİ MEHMET EFENDİNİN KUDÜSLE ALAKALI SIR DOLU ANISI
Kendi dilinden İşte o anısı : “Bakın, size bir yağmur hikâyesi anlatayım, şimdi hatırıma getirildi. Bendeniz karayoluyla ilk hacca giden ... kafilelerde bulundum. Biliyorsunuz, uzun bir süre Hacca gitmek yasaktı, sonra Allah razı olsun, Menderes zamanında kanunlar müsaade etti. İşte karayoluyla gidiyorduk. Biliyor musunuz, bu millet Kâbe’ye,
Arada gülmek lazım :)))))
😂Uzun süre sonra bugün ilk defa çöp atmaya çıkacağım o kadar heyecanlıyım ki ne giyeceğimi bilemiyorum. 😂Şu karantina bitsin hepinizi pikniğe götüreceğim siz etleri ayranları alın, ben ormanı ayarlarım. 😂Berberler kapalı diye herkes kafayı 3 numaraya vurmuş, memleket Isparta komanda Tugayı gibi. 😂Fıkra gibi ülkeyiz testi pozitif çıktı diye tüm
Bu hikayeyi dün babamdan dinledim bugün sizin için yazıya döktüm :)
Bir gün birbirini tanımayan zeki bir genç adamla yaşlı bir adam tesadüfen beraber yürüyerek bir yolculuğa çıkmışlar. Yolculuk uzun ve bir süre sonra yorulmuşlar. Genç adam yaşlı adama "Amca sana karşı saygımı yitirmemekle birlikte bir şey söyleyebilir miyim? İkimiz de yorulduk. Yolun kalanının bir kısmını sen beni sırtında taşı sonra ben
104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.