Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Günümüzde biz...
Çok özeniyorum şu çeyrek altına. Onun gibi olamıyorum bir türlü alıp başımı gidemiyorum.
Denizler şahidim olsun, Ummadığım anda kalktı gemiler.. Bir gün dönersin umuduyla dizginlerken yokluğunu, Ardı ardına limanlara vurdu hasretin.. Yanmaya yüz tutunca kalbim anladimki, Çaresizliğin meşrulaştırdığı bir avutmaymış meğer.. Aylar geçiyor senden ve asırlar büyütüyor özlemini, Ne bir adım geriye nede adından öteye gidemiyorum.. Tedbir almadan taktir edildi sensizlik.. Şiir: Muhammed Akdaş
Reklam
Ne olur sanki? Bir gece usulca, Seni bırakıp gitsem seni Kızarmısın, İstanbul bakarmısın ardımdan Bir kere de benim için yanar mı Üsküdar? Kadıköy yetim mi kalır? Moda'mı dul, Öyle sessiz kalma ne olur Konuşsana İstanbul İki yakan birbirine mi karışır? Gelmez mi baharların, Gökyüzün mü kararır? Ortaköy susar, kalır mı öylece Bebek mi ağlar gidişime Biliyorum aslında Olmaz hiç umurunda Yine de, nedendir bilemem Seni bırakıp gidemiyorum İstanbul ben senin Neyini seviyorum?
Saudade
Yine sana geldim iṣte... Yine sana aṣık olduğum sokaklara,yollara , caddelere geldim iṣte. Ne kadar senden kaçsam da sanki aramizda görünmez bir bağ var ve ne kadar senden kaçsam da senden öteye gidemiyorum ben. Özledim... Hem de çok özledim seni. Ve korkarım ki bu özlem hiç bitmeyecek. Çünkü aramızdaki yolllar seni bana getiremeyecek kadar uzun. 13.06.23 01.06 Ankara
Olduğum yerde olmak istemiyorum ama olduğum yerden çıkıp gidemiyorum da. Evde olmak istemiyorum, ama her akşam eve dönüyorum. İşte olmak istemiyorum ama her gün işe gidiyorum. Bir şey beni hep dışarıya çekiyor. Hiç bir yere ait hissetmiyorum kendimi…
Sayfa 120Kitabı okudu
"hayal et, yoksulların hayal gücü geniş olur, dedi kabil, hatta hayal gücünden başka bir şeyleri olmadığı bile söylenebilir, ama ben itiraf etmeliyim ki bu kadar öteye gidemiyorum."
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
"Biliyor musun, kafamın içi yazmak istediklerimle dolu. Akıl almaz büyüklükte bir ambar gibi orası" demişti Sumire. "Bir sürü imge, manzara, parça parça sözcükler, insan suretleri... hepsi beynimin içinde göz kamaştırıcı şekilde parlıyorlar, capcanlılar. Bana, 'Yaz hadi!' diye bağırdıklarını duyup, oradan mükemmel bir hikâye çıkacak diye düşünüyorum. Yeni bir yere gidiyormuş duygusuna kapılıyorum. Ama masa başına geçip yazmaya kalkışınca önemli bir şeylerin yitip gittiğini anlıyorum. Kristalleşemiyorlar sanki, çakıl taşları gibi öylece kalakalıyorlar. Ve ben de hiçbir yere gidemiyorum."
Kıyıdaki teknem
Kurudum da kadid oldum kumlarda Bir sefer bekleye bekleye her gün ben. Enginlerden bir rüzgâr esmez mi serin serin Pul pul ürperişler geçer içimden. Bir gün atlayıveresim gelir şu kıyılardan Işıl ışıl yeşil yeşil sulara. Al başını çek git, der deli gönül Verip kendini bir büyük rüzgâra! Ta yanıbaşında durup da böyle Hasretini çektiğin şeylere
Küsmek nedir bilir misin Küsmek dürüstlüktür. Çocukçadır ve ondan dolayı saftır, Yalansızdır. Küsmek "seni seviyorum"dur, Vazgeçememektir. Beni anlatır küsmek. "Kızdım ama hala buradayım"dır, "gitmiyordum"dur, "gidemiyorum"dur. Küsmek nazlanmaktır, yakın bulmaktır, "benim için değerlisin"dir. Küsmek, "Sevdiğini söyle!"demektir, "Hadi anla!"demektir. Küsmek umuttur, acabaları bitirmektir, emin olmaktır. Yani, diyeceğim o ki: Ben sana küstüm! Nazım Hikmet
Labirent
Her bir duvarını, her bir köşesini, her bir zorluğunu tek başıma üstlenerek ördüğüm labirentin içinde sıkışıp kaldım. Çıkış yolunu da biliyorum ama ayaklarım oraya gitmiyor. Kayboldum. Yüreğimde öyle derin bir özlem var ki labirenti o ayakta tutuyor. Özlem bitse labirent çökecek. Kurtulacağım bu esaretten ama özlem bitmiyor. Yangın yeri yüreğim. Elimde bir avuç su. Hangi yere serpeceğimi unuttum. Derin derin hüzünler saplanıyor yüreğime. Soğumak istiyor yüreğim ama çaresini bilmiyorum. Tek bildiğim, hissettiğim yüreğimde yanan o ateş. Öyle bir ateş ki bırakıp gidemiyorum, söndüremiyorum. Tek yapabildiğim o ateşte yanmak. Ya kül olacağım ya o ateşi söndüren bir su...
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.