Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
" Milyarlarca insanın yirmi yıl kadar kısa bir süre içinde , tüm zamanların en önemli görevlerinden biri olan güncel ve güvenilir bilgi arama konusunda nasıl da google'ın arama motoruna güvenir hale geldiğini düşünün. Artık bilgiyi aramıyoruz; Google'lıyoruz. Ve cevaplar için Google'a gitgide daha çok bel bağladığımızdan kendi kendimize bilgi edinme yetimiz azalıyor. 'Hakikat' şimdiden Google aramalarında en üstte çıkan sonuçlarla belirleniyor. Aynı şey yol almak gibi fiziksel beceriler için de geçerli. İnsanlar Google'dan rotalarını çizmesini istiyor. Bir kavşağa geldiklerinde iç sesleri 'sola dön' dese de Google Maps 'sağa dön' diyor. Bir iki sene geçince Google Maps'ın her dediğini körü körüne kabul ediyor ve akıllı telefonları çalışmadığında budala gibi ortada kalıyorlar."
Sayfa 65 - Kolektif kitapKitabı okudu
-Öyle geliyor ki bana, siz yazarlar gitgide bütün bütün zaman dışında kalıyorsunuz. Evet, siz yazarlar, ressamlar ve aynı yolun yolcuları, hepiniz göz kamaştırmak amacıyla en anlamsız, en inanılmaz yenilikleri bulmak uğruna boş yere didinip duruyorsunuz, ama sizi izleyecek olanlar azaldıkça azalıyor ve kayıtsızlaştıkça kayıtsızlaşıyor. Hoş gör toksözlülüğümü, bir gün gelecek, önünüzdeki meydan tamamen boş kalacak. -Yine de, yazdığımız iyi kötü öyküleri okuyacak kimse kalmasa da, sergiler bomboş dursa da, müzisyenler yapıtlarını boş koltuk sıraları önünde çalsa da, yaptığımız şeylerin, benim değil, benim gibilerin yaptıklarının… Evet, yazılacak öyküler, boyanacak tablolar, bestelenecek ezgiler, senin sözünü ettiğin bu saçma, çılgın, anlaşılmaz ve yararsız şeyler yine de insanoğlunun her zaman için son sınırı, gerçek onur sancağı olacak Senin sözünü ettiğin bu budalalıklar yine de bizi hayvanlardan en çok ayırt eden şey olacak, son derece yararsız olmalarının hiç önemi yok, hatta aksine asıl bu nedenden önemi var. Atom bombasından, sputniklerden, uzay ışınlarından daha da çok önemi var. Bu budalalıklar ortadan kalktığı gün, insanoğulları, mağara çağındaki gibi çıplak ve yoksul zavallı solucanlar haline gelecek. Bir karınca yuvası veya kunduzların yaptığı su bendi ile modern tekniğin olağanüstü buluşları arasındaki ayrım küçücük bir ayrımdır, o kadar küçüktür ki, bu karınca yuvasına kıyasla… –On dizelik kapalı bir şiir sözgelişi değil mi?
Reklam
Ama her daldığımızda şöyle bir hesaplarken kaç oda kaldığını ya da kaç oda geçtiğimizi, çalar çanlar gümbür gümbür. Hızla dalarız bir sonraki odaya. Yetişemeyenler kaldı her biri bir yerde, bir daha görmedik onları. Gitgide azalıyor oturulabilir odalar, anılar için kalan zaman gitgide daha az. ... Hiç olmazsa bilseydik son kapının nereye açıldığını hep küçülürken güneşsiz, havasız odalar. Sona yaklaştığımızın belirtisi mi yoksa? Kim bilir. Nereden dolduruyor bu çavşır kokusu alaca karanlığı? Er ya da geç görünecek günün birinde son kapı. Er ya da geç.
Sayfa 104 - Kuçuradi Felsefe ve İnsan Hakları Vakfı, 2016Kitabı okudu
Geri14
44 öğeden 41 ile 44 arasındakiler gösteriliyor.