Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendimize tersine mühendislik yapma sürecin içindeyiz bence. İnsan kafatasını açıp bizi kontrol eden ipleri bulduk; kendi iplerimizi oynatmaya başladık. Böyle olunca belli bir yönde kazara yapılan ani bir hareket kolunuzun iyice çekil­mesine yol açıyor; bu da ipinizi biraz daha çekiyor . . . . Böyle bir çağa doğru gidiyoruz." Tristan ise "insanlar kolektif biçimde gerilerken, makinelerin yükselmesine" şahit olduğumuza inanıyor. Rasyonel­liğimiz, zekamız, odaklanma becerimiz gitgide azalıyor.
Sayfa 142Kitabı okudu
"Bir düşün. İnsanlara merhameti, sağduyuyu mantığı, bilinçli davranmayı öğretemezsin. Cezadan muaf tutarsan on yıllar, hatta yüzyıllar boyunca bunları öğrenemezler. Bilhassa sonuncuyu. Kişi merhametsiz olabilir. Bütün sağduyusunu kaybedip kana, gözyaşlarına ve acıya alışabilir. Tıpkı kasapların ve bazı doktorlarla subayların yaptığı gibi. Fakat insan gerçeği bir kez öğrendikten sonra nasıl reddedebilir ki? Bana göre bu imkansız. Çocukluğumdan beri bana hayvanlara eziyet etmemek ve merhametli olmak öğretildi. Okuduğum kitapların tümü aynı şeyi anlatıyordu. Ben de senin lanet savaşında yaralanan herkes için büyük acı duyuyorum. Lakin zaman geçtikçe bütün bu ölümlere, ıstıraplara ve kana alışmaya başlıyorum. Gitgide hassasiyetim azalıyor, günlük yaşamımda daha duyarsız olduğumu, sadece büyük uyaranlara tepki verdiğimi hissediyorum. Gel gör ki savaşa alışamıyorum. Beynim, temelden manasız bu olayı anlamayı, açıklamayı reddediyor. Milyonlarca insan bir yerde toplanıp hareketlerine tertip ve düzen getiriyor sonra da birbirlerini öldürüyorlar. Bu da herkese eşit oranda zarar veriyor, herkes mutsuz oluyor. Eğer bu delilik değilse nedir?"
Reklam
Milyarlarca insanın yirmi yıl kadar kısa bir süre içinde tüm zamanların en önemli görevlerinden biri olan güncel ve güvenilir bilgi arama konusunda nasıl da Google'ın arama motoruna güvenilir hale geldiğini düşünün. Artık bilgiyi aramıyoruz; Google'lıyoruz. Ve cevaplar için Google'a gitgide daha çok bel bağladığımızdan kendi kendimize bilgi edinme yetimiz azalıyor. "Hakikat" şimdiden, Google aramalarında en üstte çıkan sonuçlarla belirleniyor.
Sayfa 65 - Kolektif Kitap
"Gitgide hassasiyetim azalıyor, günlük yaşamımda daha duyarsız olduğumu, sadece büyük uyaranlara tepki verdiğimi hissediyorum. Gel gör ki savaşa alışamıyorum. Beynim, temelden manasız bu olayı anlamayı, açıklamayı reddediyor. Milyonlarca insan bir yerde toplanıp haraketlerine tertip ve düzen getiriyor sonra da birbirlerini öldürüyorlar. Bu da herkese eşit oranda zarar veriyor, herkes mutsuz oluyor. Eğer bu delilik değilse nedir? "
Çok zaman sonra oturup bir fincan kahve içebilmeli insan eski sevgilisiyle geride bunu bırakabilmeli yalnız ya da birlikte çekip giderken bir ilişkiden
"Bir düşün. İnsanlara merhameti, sağduyuyu, mantığı, bilinçli davranmayı öğretemezsin. Cezadan muaf tutarsan on yıllar, hatta yüzyıllar boyunca bunları öğrenemezler. Bilhassa sonuncuyu. Kişi merhametsiz olabilir, bütün sağduyusunu kaybedip kana, gözyaşlarına ve acıya alışabilir. Tıpkı kasapların ve bazı doktorlarla subayların yaptığı gibi. Fakat insan gerçeği bir kez öğrendikten sonra nasıl reddedebilir ki? Bana göre bu imkansız. Çocukluğumdan beri bana, hayvanlara eziyet etmemek ve merhametli olmak öğretildi. Okuduğum kitapların tümü aynı şeyi anlatıyordu. Ben de senin lanet savaşında yaralanan herkes için büyük acı duyuyorum. Lâkin zaman geçtikçe bütün bu ölümlere, ıstıraplara ve kana alışmaya başlıyorum. Gitgide hassasiyetim azalıyor, günlük yaşamımda daha duyarsız olduğumu, sadece büyük uyaranlara tepki verdiğimi hissediyorum. Gel gör ki savaşa alışamıyorum. Beynim, temelden manasız bu olayı anlamayı, açıklamayı reddediyor. Milyonlarca insan bir yerde toplanıp hareketlerine tertip ve düzen getiriyor sonra da birbirlerini öldürüyorlar. Bu da herkese eşit oranda zarar veriyor, herkes mutsuz oluyor. Eğer bu, delilik değilse nedir?"
Reklam
Arzu eden özneler hızla çoğalıyor, ama arzu nesneleri gitgide azalıyor. İçimizdeki nesne özneden daha çabuk yaşlanıyor, biz de arzu öznesi olmaktan çıkmadan çok önce, arzu nesnesi olmaktan çıkıyoruz. Oysa durmadan arzu edilmek, boşuna arzu etmekten da­ ha iyi değil mi?
Continental Divide. Colorado’da bir yerde, suların bölündüğü gizemli bir sınır çizgisi - kimileri Atlas Okyanusu’na, kimileri de Pasifik Okyanusu’na doğru gidiyor. Zaten geçmişle geleceği bölen ve şimdiki zaman diye adlandırdığımız sınır çizgisi kadar hayali bir sınır çizgisi - Zamanın gidip başka okyanus derinliklerinde kaybolan iki
Sayfa 149 - Birinci kitap Cool Anılar III Parçalar (1990-1995), Mayıs 1993Kitabı okudu
cam kenarında oturduğum masadan yüzüme sokağı vuran tülün gölgesinde düşünüyorum: yavaş yavaş anıların da terk ediyor beni gitgide azalıyor günün birinde birlikte bir fincan kahve içebilmenin sadakati hayali fincanın üzerinden birbirimize bakarken ikimiz de biliyoruz giden gitti daha kapıda ayrılacak yollarımız buluştuğumuz kafeden kendi hayatlarımıza dağılırken yine de birbirimizden hatırladıklarımıza değmez mi o bir fincan kahve
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.