John Steinbeck 1962’de Nobel kazanmış değerli bir yazar. Hayatını kazanmak için çabalamış, birçok işte çalışmış, kitaplarında da çok iyi bir şekilde yansıttığı hayatın acımasız gerçeklerini tecrübe etmiş. Ki zaten böyle bir birikime sahip olmayan birinin, insanı bu denli etkileyebilecek eserler yazabileceğini düşünmüyorum… Steinbeck, kendi
•
Spoiler!
Hepimize bir Ghost lazım!
Şöyle bizi ayağa dikecek, konfor alanımızdan çıkaracak ve yaşamın farkına varmamızı sağlayacak bir hayalet gemi..
Bir düşünün 35 yaşındasınız, hayatınız boyunca sorumluluk almanız gerekmedi, tüm hayatınız kitaplar, kitaplar ve kitaplar.. Evet, aslına bakarsanız şu an hayatımızın çoğunu kitaplar kaplıyor ve
Uzun sayılabilecek bir incelemenin ilk satırındayım... Ahmet Erhan için inceleme yazmak benim için fazlasıyla zor. Ne yazsam eksik kalacak, biliyorum. “Yazsam olmuyor, yazmasam olmaz” yani. Darılmaca gücenmece olmasın diye belirtmek istiyorum. Yazacaklarım daha çok benim Ahmet Erhan’la olan hikayemdir. Dileyen okumayı burada bırakabilir.
“Her
Gel akıver gözbebeğimin denizine,
Maviliğin serinletsin ruhumu,
Hücrelerini işleyiver iliklerime,
Gittiğinde hissetmeyim yokluğunu
Korkuyorum, gamzendeki çukura düşmekten,
Ya tutunacak bir dal bulamazsam diye,
Kanlı bir yaş olsan ve aksan gözlerimden,
Tutup atsam o yaşları aşıkların çölüne..
Tebessümün gözlerimin parlak ışığı,
Gel de üzmeyiver bu çılgın aşığı,
Kays gibi düşürme beni sıcak çöllere,
Ömrümün tatlı derdi, tek tutamağı
Ömer Faruk KARAMAN 30.05.2024
Bu eserde iki hikâye birden işleniyor. Biri kurtuluş savaşından sonra birçok arkadaşını kaybetmiş olmanın verdiği hüzünle ve verdikleri mücadelenin bir hiç uğruna olduğunu gördükçe, protesto olarak elli yıl boyunca evine kapanıp gül yetiştiren adamın hikâyesi; ikincisi kaybolmuş, kendi kültür ve medeniyetlerinden tamamen kopmuş, yozlaşmış yeni