Kültür, insanlığın gerçekleşmesinin, yani dilin, soyut düşüncenin, sevme yeteneğinin temel koşuludur; ancak tüm bunlar insanın ilk yapısında, birer gizilgüç olarak kültürden önce yer alır.
Ne var ki kültürel evrimde (organik evrimden farklı olarak) simgeler genlerle aktarılamaz. Gerçekten, doğuştan tek bir simge, tek bir dü şünce bile kalıtmış olarak dünyaya gelmeyiz. Yaşama sonsuz sayıda simge üretip işleme "gizilgücü" taşıyan "boş" bir beyinle geliriz. Bu, insanın düşünsel evriminin, kalıtım yoluyla değil, eğitim yoluyla ve bilgilerin "kültürel kalıtım" diyebileceğimiz yollarla kuşaktan kuşağa geçiriilirken birikmesiyle ("kültürel birikim" sağlanmasıyla) gerçekleştiğini gösterir. "Düşünsel evrim", zaman zaman görülen kuşaktan kuşağa artarak aktarılan kültürel birikimin ürünü olarak doğan düşünsel devrim sıçramalarını da içerir.
Ümittir, incecik, tazecik böyle,
Sarışın bir gülüş, tatlı bir yeşil.
Dünya, yaşanmağa değer elbette,
Zaman. üstümüzde ve çisil - çisil,
Dünya. yaşanmağa değer elbette.