YA ZAKKUMLAR... " Herkesin içinde sabırlı bir tohum gibi kendi kozasında saklı duran bir aşk yatar; bir gün bir güneş parlar bir yağmur düşer ve tohumun çatlayıp çiçekler açtığını ruhunuzun rengarenk bir ağaç gibi rüzgarlarla dans ettiğini görürsünüz. O rüzgarlarla dans eden çiçekler bazen manasız kaprislerle, yanlış anlamalarla,
Herşeyin hayali, insanı o şeye çeker. Bağ-bahçe hayali, insanı bağa-bahçeye çeker, dükkân hayali dükkâna. Fakat bu hayallerde düzenler de gizlidir. Görmüyor musun ki filân yere gidersin, pişman olursun, hayır sanmıştım amma dersin, değilmiş. Bu hayaller, örtüdür, âdeta; örtü ardında birisi gizli. Hayaller ortadan kalktı da gerçekler hayal örtüsü olmadan yüz gösterdi mi kıyamet kopar orda. Hal böyle olunca da pişmanlık kalmaz. Seni çeken her gerçek odur, başka şey de ondan başka değildir, seni çeken gerçeğin ta kendisidir. “O gün, gizli şeyler meydana vurulur.”
Reklam
Yûsuf'un gözleri bir derin kuyu Yûsuf'un gözleri bir gizli bahçe, yağmur yemiş gül vurgunu bir yasak kent surları kuvvetli, bir iç şehir kapıları kilitli yağmurdan sonra açan güneş Züleyha'ya Yûsuf'un gözleri, güneşten sonra yağan yağmur yine Yûsuf'un gözleri Yûsuf'un gözleri zindan nedir bilmeyen Züleyha'nın zindanı, Yûsuf'un gözleri Züleyha'nın zindanında gün başlangıcı
Kim olursa olsun,herkesin kalbi kırıldığı zaman dinlediğinde teselli eden, ilaç gibi bir şarkısının olması kaçınılmazdır.
Sayfa 28 - OlimposKitabı okudu
''Geçimini nasıl sağladın?'' diye sordu. ''Devletin verdiği parayla.'' ''Demek verdiğim bütün vergiler sana gitmiş.'' ''Yazık mı olmuş?'' ''Keşke daha fazla verseydim. Seni büyüttüğümü bilseydim...''
''Dünya üzerinde yaklaşık 230 tane ülke var ve ben 5 tane dil biliyorum. Buna rağmen, nasıl bir ilişkimiz olduğunu tanımlayacak bir kelime bulamıyorum.''
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.