Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cumhuriyet dönemi devrimler ve alimler
Şeyh Yahya ve ailesi iki kez bulunduğu topraklardan yurtdışına göç etmek zorunda kalmıştır. 1926 yılında ailesiyle birlikte yaşadıkları yerden ilk olarak Musul'a göç etmenin zorunluluğunun nedeni, tekke ve zâviyelerin kapatılmasına karşı çıkmalarıdır. Fakat Derşevî ailesinin birçok ferdi göç ederken, Şeyh Yahya göç etmeyerek Cudî dağındaki mağaralarda saklanmıştır. İkinci göçün sebebe de, 1932 yılında yapılan harf devrimidir. Bu uygulama bölgedeki bir- çok âlim ve mürşîdin tepkisini çektiği gibi, Şeyh Yahya'nın da tepe fertleriyle birlikte Suriye'ye göç etmek zorunda kalır. Şeyh Yahya, kisini çekmiştir. Bunun üzerine Şeyh Yahya, 1933
96 syf.
9/10 puan verdi
Keder
…………..…………………………………………………………… Yordanka Beleva (d. 1977) Bulgar öykü yazarı ve şairdir. Bulgar Filolojisi ve ardından Kütüphane Yönetimi alanında yüksek lisans, Kütüphanecilik ve Bilgi Bilimleri alanında doktora derecesine sahiptir. Keder, ünlü ödüllü çağdaş Bulgar şair ve yazar olan Yordanka Beleva'nın hikayelerinden oluşan bir
Keder
KederÎordanka Beleva (Yordanka Beleva) · Metis Yayınları · 05 okunma
Reklam
Bir Eylül Göç Vurgunu
Gecemin lambası yok gün doğumları olmayan bir şehirde Düşse, düşeceğim hiç gelmediğin ömrüme... Günlerden bir gün Aylardan Eylül Gecenin perçemleri günü kucakladığı vakitler Beynimde bir hikaye kurguluyorum Canımı acıya yamayıp yazıyorum yamalarım dikiş tutmuyor sökülüyor, haykırsam sesim boğulacak... Harflerim dökülüyor satırlarıma hepsi
10/10 puan verdi
"Ben susmayı, konuşmaya yeğlemeyi çok küçük yaşlarda öğrendim. Alınmasınlar ,suçluluk hissetmesinler, beni hasretleniyor sanmasınlar diye içime konuşmayı , sonra da konuştuklarımı unutmayı bildim. Hayatımın ince çizgileriydi bunlar. " Ah be çocuk nasıl düğüm düğüm yaptın boğazımı... Merhameti bol, vefası büyük her şeyi kendine yük edinen kendisi küçük ama yüreği kocaman olan Aziz... Köyden İzmir' göç etmiş bir ailenin çocuklarından birini köyde bırakması üzerine hayata tutunmaya çalışan bu çocuk için ne desem bu hikayeyi nasıl anlatsam bilemedim. Gözlerim doldu çoğu satırı okurken. Aziz, annene mi kızsam babana mı yoksa eğitimini sonlandırmana sebep olan o öğretmene mi? Ya da çocuğu bırakıp gitmeyin içlenir üzülür demeyen dedene veya Koca anaya mı? Çocuk ruhunda kopacak fırtınaya aldırış etmeden , sana sormadan bıraktı annen kas hastası dayın için seni köyde ama olsun ben yine de çok kızdım annene de sevgisini hiç göstermeyen babana da. Çocuk yüreğindeki özleme hiç aldırış etmeden bir anne evladını bırakıp nasıl başka bir şehre gidebilirdi ki..? Hemde senelerce. O özlem o kadar büyüyor ki, hasta olmadığı halde hasta taklidi yapıp bıçak altına yatırıyor Aziz'i, ailesine kavuşmak için. Yine de azmini takdir ettim . Belki eğitim alamadın ama ticarete yöneldin çok da başarılı oldun . Gerçek bir hikayeden esinlenilip yazılan romanımızı çok çok beğendim.#ikiköybirşehir Aziz'in 20 yaşına kadar olan hayatını konu almış. Çok özel olan bu kitabı herkes okumalı.
İki Köy Bir Şehir
İki Köy Bir ŞehirBerna Nalbantlar · Dorlion Yayınları · 202425 okunma
Oğuz kitleleri 11. yüzyılda nüfus artışı ve otlakların daralması sebebiyle Ön Asya'ya ve Anadolu'ya göç etmeye başladılar. Bu göç dalgası, Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu devletlerini yarattı. Bu feodal devletlerin kurulması, bağrında feodal ilişkilerin filizlenmeye başladığı Türkmen-Oğuz kitleleri için, feodalizm aşamasına sıçramayı
Sayfa 62 - Feodal Devlete SıçrayışKitabı okudu
Ön Cihet
Felsefeci bir adam bu cihete bakarsa görür ki: Bütün canlı mahlukat -insan olsun, hayvan olsun- kafile be-kafile büyük bir sür'atle o cihete gidip kaybolurlar. Yani, ademe gider, yok olurlar. Kendisinin de o yolun yolcusu olduğunu bildiğinden, teessüründen çıldıracak bir hale gelir. Fakat iman nazarıyla bakan bir mü'min, insanların o cihete gidişleri, seyahatları adem âlemine değil, göçebeler gibi bir yayladan bir yaylaya bir intikaldir. Ve fâni menzilden bâki menzile, hizmet çiftliğinden ücret dairesine, zahmetler memleketinden rahmetler memleketine göç etmek olup, adem âlemine gitmek değil diye bu ciheti memnuniyetle karşılar. Fakat yol esnasında ölüm, kabir gibi görünen meşakkatlar netice itibariyle saadetlerdir. Çünki, nuranî âlemlere giden yol kabirden geçer ve en büyük saadetler büyük ve acı felâketlerin neticesidir. Meselâ: Hazret-i Yusuf, Mısır azizliği gibi bir saadete, ancak kardeşleri tarafından atıldığı kuyu ve Zeliha'nın iftirası üzerine konulduğu hapis yoluyla nâil olmuştur. Ve keza, rahm-ı maderden dünyaya gelen çocuk, mahud tünelde çektiği sıkıcı, ezici zahmet neticesinde dünya saadetine nâil oluyor.
Sayfa 245 - Eski baskıKitabı okudu
Reklam
Buradan bine yakın Türk göç etti. Ama gidenler den sadece bir kişi Osmanlı'ydı." Bunun üzerine, hem bin kişin Türk olduğunu, hem de bunlardan sadece birine Osmanlı demensinin ne anlama geldiğini sordum. Yaşlı Bulgar: "Osmanlı demek, bigili, görgülü, efendi, adap-erkan bilen insan demektir" deyince ne demek istediğini anladım.
134 syf.
4/10 puan verdi
Tereddütlü Bir Deneme Üzerine Yarı Tereddütlü Bir İnceleme
Amin Maalouf Ölümcül Kimlikler adlı denemesinde kimlik olgusunun evrensel ve toplumsal değerlerle ilişkisi ve etkilerini anlatmıştır. Neden tereddütlü inceleme dediğime bakarsak sebep kitabın 1998 de yazılması ve yazarın fikirlerinde yoğun bir ikilem ve çelişki görmem. Öyleki her sayfasında fikri başka yöne evrilmiştir. Haliyle zorluyor. Ancak
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,8bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Valeria ile yıllar önce Kayıp Çocuk Arşivi adlı kitabı ile tanışıp çok sevmiştim, acayip bir eserdi, ABD'ye göç etmek isteyen Güney Amerikalı çocukların hikayesi ana konularından biriydi. Çocukların öyküleri içimi yakmıştı. Bu eserinde bu çocukların hikâyesi ile kendi hikayesini birleştirmiş aslında.Yalnız tüm yazılanlar gerçekler üzerine örülü, bu akla hayale gelmeyen acı olaylar hakikatler ne yazık ki... Göçmen bir çocuğa mahkemenin sorduğu 40 soruyu çevirirken tüm göçmen çocukların göç yollarında ve öncesinde yaşadığı dramlara da tercüman oluyor, kendi göç hikayesinin eşliğinde... Olaylar çok acı, çeteler, tehditler, tekinsiz yaşamlar, mecburi bir göç, göç yolunda yaşanan ızdıraplar, dertler, bazen tec*vüzler, neler neler ...Heba olanların, koruyamayanların zorlu, hakiki dramları...Bu kitap sevdiğim şeylerden oluşuyor Valeria, #sirenyayınları , Latin Amerika.. Valeria Luiselli 'den ne okuduysam güzeldi, ruhumda iz bıraktı...
Bana Sonunu Söyle
Bana Sonunu SöyleValeria Luiselli · Siren Yayınları · 202151 okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.