Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
552 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Yorumm
HİS-CEHENNEM ÇİÇEĞİ Yazarı: Durumavii Yayınevi: Epsilon Sayfa Sayısı: 552 Merhaba . Ben geldim. Yorum kurgumuzun bu haftaki misafiri fantastik bir kurgu. Kızımız Hare inanmaması gereken birine inandı. Bir ruha inanarak sözde 3 günlüğüne görünürlüğünü Alya isimli bu ruha verirken tek amacı yaşadığı evden bir süreliğine "3 günlüğüne" de
His: Cehennem Çiçeği
His: Cehennem ÇiçeğiDuruMavii · Epsilon Yayınevi · 2018895 okunma
330 syf.
10/10 puan verdi
“Mezopotamya Üçlemesi” Kitabı Üzerine
Hasan’ım Ali’nin beni masal diyarlarında gezdiren eserlerinin haricinde, belki yıllar var böyle harelenmedi içim. Çözülen belikler, ağular, ağıtlar, lanetler, amansız sevdalar, yaman beyler, geyik gözlü kadınlar, sırları kendine mahsus isimler, efsuncular, sapsarı bozkır, yoksulluk değil belki ama yoksunluk. Hepsi içime işledi. Cümleler ve betimlemeler hala sinemde halkanır durur, hissettirdikleri ve sezdirdiklerini ise her daim göğsümde taşıyayım isterim.
Mezopotamya Üçlemesi
Mezopotamya ÜçlemesiMurathan Mungan · Metis Yayıncılık · 2014205 okunma
Reklam
88 syf.
8/10 puan verdi
·
23 günde okudu
"Yumurta büyüklüğünde olduğuna inandığım bir tutku taşıyorum göğsümde. Pelür bir zarla koruyabiliyorum onu. Şükürler olsun, koçbaşlarla saldıran soruların yıkıcı etkisine, onca narinliğine karşın dayanabiliyor. Yine de, tutkumu haznesinde dengeli bir biçimde taşıyabilmek için sürekli dik ve temkinli yürüyorum. Kaygımsa en az onun kadar büyük. Onu koruyan bir duam da var üstelik: Ey benim güzel Allah'ım! Yetkinlikten, okuruna güvenmeyen kör parmağım gözüne metinler yazmaktan beni koru. Bırak bir gözüm hep kapalı kalsın. Bundan sonra yazarken hiçbir şeyi aktarmak, kurmak, hesaplamak istemiyorum. Dileğim duyumsamak, yalnızca duyumsamak..." Çok keyif alarak okuduğum kitaplarından biri ,nasıl güzel hikayeler barındırmış bünyesinde, sonra bunları kaleme dökşündeki etki ... Sema KAYGUSUZ çok değerli bir yazar. Bütün kitaplarıyla tanışılmalı fakat ilk yazdığı eserlerden biri olduğu için ilk bu kitabıyla başlamanızı tavsiye ederim.
Esir Sözler Kuyusu
Esir Sözler KuyusuSema Kaygusuz · Doğan Kitap · 2004295 okunma
372 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Boğazımda düğüm, göğsümde sızı, gözümde yaş olan satırlar, sayfalar… Ben okumaya dayanamazken, insanların gerçeği olmuş acılar. Kimini kendinden utandırmış, kimini kaçmaya zorlamış, kimini intihara sürüklemiş, en sonunda “ ben şimdi kime güveneceğim?” “hayatıma nasıl devam edeceğim” çıkmazında saplanıp kalınmış. Bu kitabın bizlere yaptığı gibi
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,6bin okunma
63 syf.
·
Puan vermedi
Sana benziyorum, ey Gece!karanlık ve çıplaksın uyanıkken yaşadığım düşlerin ötesinde alev alev yanan patikada yürürüm ve ayağımın bastığı her yerde koca bir zincir çıkar ortaya. Hayır, ey Deli! Bana benzemiyorsun.Çünkü kumda bıraktığın ayak izlerini ölçmek için hala arkana bakıyorsun. Sana benziyorum ey Gece! sessiz ve derinsin. Yalnızlığımın
Deli
DeliHalil Cibran · Arion Yayınları · 200317,9bin okunma
479 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kendi içinde yapayalnızdır insan (Spoi)
"Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor." (Syf 259) Tehlikeli Oyunlar kitabında; yaşadığı hayata tutunamayan, kendini arayan, kendi içinde kendiyle iç savaş veren bir karakter Hikmet. Hikmet karakteri kendi içimizde yaşadığımız savaşın dile getirilmiş hali aslında. Hikmet karakterinin en sevdiğim tarafı, insanların onu anlamadığını düşünürken kendi içinde onun da insanları anlamadığını kabullenmesi... Tutunamayanlar kitabında "Kollarımı açıp bütün insanlığı kucaklıyorum. Papatyalar gibi sizi koparıp göğsümde tutmak istiyorum..." diyen Oğuz Atay'dan Tehlikeli Oyunlar kitabında "Bütün insanlığı kucaklamak isterken, neredeyse bu dünyanın altında eziliyordu" diyen Oğuz Atay'a... insanlardan umudunu kesmişti ve en zor vazgeçişti. Hikmet'in yol göstericisi Albayla konuşmaları terapi gibi geldi. Albay karakterini okurken gerçek ve hayal arasında buldum kendimi. Hayata tutunmak isteyip de tutunamayan kişilere gelsin bu kitap...
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231,1bin okunma
Reklam
104 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Büyümek bize yaramadı, birden hüzünlü insanlar oluverdik diyor Halim. O hüznü bir tortu gibi taşıyor yıllarca yüreğinde. Radyo dinlerken Arif Hikmet Bey'in konağında yaşarken ablasıyla konuştuğu bütün mektuplarında Zekiye'yi çok sevdiğini söylerken de hep o ince hüznün omzuna koyuyor başını. Elimizde kalanlar yaşadığımız günlerin tortusudur diyor ama yine de sevmekten, yaşamaktan vazgeçmiyor. yalnız bir hikaye ve dik bir duruş bulanık da olsa gelecek günleri, hiçbir zaman ona ait olmayacak bir yaşamı seçmiyor. elini tutuyor sevdiğinin, elini tutunca üzüntüsü geçiyor Zekiye'nin. ''böyle olmak iyi, böyle el ele." diyor biz de bu hikayede kendimize bir yer bulalım diye anlatıyor belki birinin işine yarar diye, yaşanan bir hayat örnek olsun diye. Selçuk Baran yine hep yaptığı gibi geldi, göğsümde bir tortu bıraktı ve gitti. Nasıl da biliyorum olacakları ama nasıl da huzursuzluk ve yalnızlıkla dolu öykülerini okumaktan keyif alıyorum, altını çiziyorum tekrar tekrar okuyarak cümlelerinin. ismini her gördüğümde içimin buruk bir özlemle tutuşmasının bir sebebi olmalı, tekrar okumak istememin bütün eserlerini almak ama bir yandan da hemen tüketmek istemememin... yine de ona olan sevgim çok derinlerde beni anlayan birisinin olduğunu bilmek gibi hissettiriyor. ince, narin bir çiçek.
Tortu
TortuSelçuk Baran · Yapı Kredi Yayınları · 20201,187 okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
Okuduğum, okumakta olacağım her kitapta biraz daha çıkmaza giriyor benliğim, hissinden kendimi alamıyorum. Hele ki kahramanların kendi içlerinde hesaplaşma halinde oldukları, hayatın neresinde olmaları, kime yakın, kimi sevmeleri gerektiğini bilemedikleri; buralardan çıkmak için bir şeyler yapmaya çalışırken daha da diplere batmış bulunduklarını finale yakın adımlarında "dank" diye anladıkları vakitlerde. Kitaptaki ana karakterin her bir şeyi düzeltmeye çalışırken yaptıkları beni andırıyordu sayfalar boyunca. Onun telaşı, geldiği konumun getirdiği maddi ve manevi doyumun elinden kayıp gittiğini görmeye başlaması ve artık geri dönüşü olmayacak adımlarla bunu hızlandırması neden kafamda soru işaretleriyle birlikte benim varlığıma dokunuyordu. Hayatımda var olan sorunları görmezden mi geliyordum da bu kitabı düşündükçe kafam allak bullak oluyordu. Kafamın içinde, göğsümde gururla taşımış olduğum şeylerde bir yapaylık mı önüme seriliyordu? Tavırlarım, sözcüklerim karşımdaki insanlar tarafından mı şekil alıp veriyordu? Şu an ben dediğim kısmın kaçta kaçı tamamen benim özümden yansıyor? Dostoyevski'nin de belirtmiş olduğu gibi anlamak acı mı veriyor, gerçekliğin pençelerinden kaçmayı mı yeğler oldum?
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,1bin okunma
238 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.