İnsan bu sokakta yürürken gökyüzü yok olurdu. Gökyüzü yok ise, yağmur da yoktu, kar da. Gökyüzü yoksa Tanrı olur muydu? Hayır, Tanrı bu sokakta oturmuyordu...
Kader... Kader varsa eğer acıdan besleniyor olsa gerek. Her kötü şeyin arkasında onu ararız, onu anarız.
"Kader işte," der geçeriz ama o kaderi yaşayanlar öyle kolay kolay geçemez. Orada kalır, o günde, o anda...
Ne zamandır elime gelip gelip bıraktığım kitabı bu kez okudum çok şükür. İyi ki de okumuşum. 140 sayfaya 23 öykü sığdırılmasıyla bir hayli şaşırdım. Öykü kitabında aradığım bir özellik bu. Anlatacağını 20 sayfada anlatana göre 3 sayfada anlatanı daha çok seviyorum sanırım. Detaylarda boğulmaktansa bıçak gibi bir anda saplayan bir yazarmış Gökçe Bezirgan bunu da öğrenmiş oldum. Bir kaç öykü beni çok etkiledi mesela, Hayatı sulamayı unutma ile bir heyecanlandım, Ötekiler ve On yedi'de depreşti kalbim. Kitabın ikinci yarısı Kulağakaçan ise Zeliha ile meraklandırdı. Sonuç olarak çok kalabalık bir öykü şöleniydi.
"İnsan bu sokakta yürürken gökyüzü yok olurdu. Gökyüzü yok ise, yağmur da yoktu, kar da. Gökyüzü yoksa Tanrı olur muydu? Hayır, Tanrı bu sokakta oturmuyordu..."
"Kader... Kader varsa eğer acıdan besleniyor olsa gerek. Her kötü şeyin arkasında onu ararız, onu anarız. Sizce de öyle değil mi?"Kader işte", der geçeriz ama o kaderi yaşayanlar öyle kolay kolay geçemez. Orada kalır, o günde, o anda... "
Zaman akar, zaman geçer,
Zaman zindan içinde;
Biz mapusta gürül gürül yatardık
Yılan çıyan içinde.
Getirdiler ite kaka bir yiğit,
Ayak çıplak
Ak bir mintan içinde.
Zaman zaman içinde
Işık duman içinde
Ve raviyan-ı ahbar
Ve muhaddisan-ı zigar
Şöyle rivayet
Ve hikayet ederler kim:
Beni adem zor bezirgan içinde
Vardı bir
Balaban.
Kız çekingen, çocuk istekli. Yavaş yavaş, ürkütmeden sokulmaya çalışıyor kıza. Elinin tersiyle okşuyor kızın yanağını. Avuçiçi varken elinin tersiyle seven adamın sevgisinin yapacaklarını kız henüz bilmiyor. Biz biliyoru adamın hertürülüsünü.
Zaman akar, zaman geçer,
Zaman zindan içinde;
Biz mapusta gürül gürül yatardık
Yılan çıyan içinde.
Getirdiler ite kaka bir yiğit,
Ayak çıplak
Ak bir mintan içinde.
Zaman zaman içinde
Işık duman içinde
Ve râviyan-ı ahbâr
Ve muhaddisân-ı rûzigâr
Şöyle rivayet
Ve hikâyet ederler kim:
Beni âdem zor bezirgân içinde
Vardı bir Balaban.
İki bölümden oluşuyor
Bol Öykülü harika bir kitap
Camgöbeği ve Aybastı Efsanesi roman olmalı
Zeliha ve Kurtuluş daha iyisini hak ediyor.
Yazarın kalemine sağlık
Zaman akar, zaman geçer,
Zaman zindan içinde;
Biz mapusta gürül gürül yatardık
Yılan çıyan içinde.
Getirdiler ite kaka bir yiğit,
Ayak çıplak
Ak bir mintan içinde.
Zaman zaman içinde
Işık duman içinde
Ve râviyan-ı ahbâr
Ve muhaddisân-ı rûzigâr
Şöyle rivayet
Ve hikâyet ederler kim:
Beni âdem zor bezirgân içinde
Vardı bir Balaban.