Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yok yok

112 syf.
10/10 puan verdi
Sonunda yaşanacağınızı zannetiğinizin ilk cümleden verildigi, nasarın oldugunu ondan önce bildiğiniz ve aynı onun sahip olduğu hayretle okudugunuz bir metin bence. Şaşkınlıkla, hayranlıkla okudum. Konu için pek çok şey söylenebilecekken, olayın ‘nasıl’ını anlatışını takip etmek büyük bir okuma keyfi oldu. Her ne ılursa olsun, bir hikayeyi marquez gibi anlatabilmek, soğukkanlıkla ve doğal, bence müthiş meziyet.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,5bin okunma
Reklam
116 syf.
9/10 puan verdi
Bir mahkum kaçar, ıssız bir adaya sığınır, zamanla adada tepelerde tek başına bir kadın görür. Yaklaşmaya çekinir, öyle ya, varlığını belli etse yeniden hapse girebilir. Merakına da yenik düşecektir. Roman kendini gösterir. Okuması kolay fakat takip etmesi pek kolay değil. Bilimkurgu öğeleriyle felsefik kimi sorular bırakmıs yazar bize. Varlığımızı anlamı sorusu kaldı bende çokça. Yeni yeni yaşamımıza girmiş metaversi de anımsattı bana kurgu demiş olayım.
Morel'in Buluşu
Morel'in BuluşuAdolfo Bioy Casares · Everest Yayınları · 2021254 okunma
·
Puan vermedi
Olmadı, okuyamadım. Dedalus basımıydı elimdeki, ancak eski kelime kullanma meraklısıydı çok genç çevirmenimiz. Belki başka bir versiyon olsaydı, bilemiyorum.
Kasabamız
KasabamızSherwood Anderson · Dedalus Kitap · 201985 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
208 syf.
9/10 puan verdi
metnin ne anlattığını bilmeden başlayıp, sona ulaşmadan bırakamadığım bir roman oldu. yazarın ilk romanıymış deli ibram divanı. başkarakter osman köstence'de babasının dalyan işini öğrenerek yetişir, köylerinde yoksulluk kol gezmektedir. öyle ki, aç kalmamak adına yunus avlamak ve onu yemeğe kadar varır iş. burada yazarın denize, denizciliğe , yunus avına ilişkin verdiği ayrıntıları görürüz. kutsallara, geleneklere, hatta mitolojiye? de ucundan değinilmesi metnin katmanlaşmasını sağlar. diğer yandan, 50'lilerde geçen yoksulluğu, köylünün yoksullaşıp küçük bir kesimin amansız zenginleşmesini, varsıllaşanın yardakçı bürokratlarını, esnaflarını görürüz. güçlünün yanında olana sırtını dayayanların, bal tutanın parmağını yaladığına inananların varlığını hissederiz. bunlar varlığı kadar, osmanın babası ve osman'da düzenin diğer kutbunu oluşturur belki de. bu onların mücadelesidir. Zayıfın aklına başvurma gerekliğidir.
Deli İbram Divanı
Deli İbram DivanıAhmet Büke · Can Yayınları · 20211,567 okunma
478 syf.
10/10 puan verdi
Okumamin uzerinden bir- iki ay gecmis. Hatirimda sunlar kalmis. Ben kitaptan faydalanma seklimi soyle soyliyim; bu cok mini bir dunya tarihi ozeti, tarihi yalnizca savaslar/ siyaset duzleminde almamis. Bu iki seye neden olmus, icergin yogunlugunu bir miktar daha azaltmis ve farkli disiplin okumalarina bir kapi aralamis. Ozellikle ilgi duyulan alanlara, donemlere, gelismelere yonelik bir baslangic olarak ele alinirsa veya pek cok buyuk olaylara kisa bir ozet olarak bakilirsa bence fena halde faydali. Bence cokca sevdim.
İnsanın Hikayesi
İnsanın HikayesiJames C. Davis · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2016583 okunma
Reklam
232 syf.
8/10 puan verdi
Cercas metinle ugrasmayi iyi biliyor , bu bakimdan cagdas yazarlarin en onde gelenlerinden biri. Yalnizca konunun kendisi degil, konunun ele alinisi ve cercasin mahareti metnin otesinde oluyor. Bana kalirsa oykusu digerlerine gore daha geride ancak, metin son bolumunde sasirtici bir yola sapiyor, akillarda yer edinecek bir bitis yasatiyor. Bu kitapla cercasa baslanmaz, ama cercas sevenler cercas sevmeye devam eder saniyorum.
Salamina Askerleri
Salamina AskerleriJavier Cercas · Jaguar Kitap · 2017249 okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
Ünlü bir psikiyatrist, hastalığına çözüm bulunamayan kızının kaybolmasıyla girdiği buhrandan çıkmak için bir kasabaya yerleşir. Kasabadaki kadinin -anna-, anlittigi hikaye kendi kizinin basina gelenlere benzemektedir. Her sey bir tesaduf mudur? Kitabin son bolumune dek, buyuk bir merakla cevirdim sayfalari, gizem ve gerilim hissini cokca yasadim lakin, bu turun metinlerinde sik gordugumuz ‘ters kose’ yapmaliyim durtusu, bana kalirsa yerli yerine oturmamis, bir sona ulasma cabasinin urunu olmus. Kitabin bitirilirkenki halini fazlaca holivudvari buldum diyip bitiriyim.
Terapi
TerapiSebastian Fitzek · Pegasus Yayınları · 20151,625 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
Kadare’nin yasaklanan, fransaya göç etmesine neden olan romanı. Arnavutlukta, osmanlıda sadrazamlık görevi yapan ailenin fertlerinden olan mark-alem, tabir denen, rüyaların toplandığı, tasnif edildiği, yorumlanıp sultana verildiği sarayda bir göreve atanır. O saray ki, sistemin kalbi, halkın içinde neler olduğunu merak ettiği bir yerdir. Mark-alem, Hızlıca pek hızlıca kariyer basamaklarını yükselir, öyle ki kendisi de tam olarak, ne yaptığından emin olamazken üstelik. Saray halkın rüyalarını toplar, derler, arşivler böylece kendine karşı olabilecek tehditlerin önüne geçmeye çalışır. Köprülü ailesi ile devletin sözüm ona çıkarlarının ters düşebileceği inancı, mark-alem’i endişelendirirken, sarayın içindeki devasa bürokratik organizasyon ve yaşanan anlamdırması güç olaylar peşisıra gerçekleşir. Totaliter rejimin tebasına uyguladığı baskı, rüyaların hafızalardan güçle silmesine kadar varacaktır. Sistem eleştirisini muntazam bir kurguyla bütünleştirebilmiş kadare.
Rüyalar Sarayı
Rüyalar Sarayıİsmail Kadare · Kyrhos Yayınları · 2010242 okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
kitabın beni etkileyememesinin kendimce 3 nedeni oldu. ilki, konunun ortaya çıkışının bence geç kalmış olması ve ilk kısımların metnin sonuna gelindiğinde gereksiz kalması oldu. ikincisi, metnin fazlasıyla amerikan iç dünyasına dönük olmasıydı. şunu söyliyim, kırsal- kentleşme, kapitalizm gibi hissettirilen mesajlar fazla açık ve çarpıcılıktan uzaktı. yerli edebiyat sevemediğimi de hatırlattı çünkü kendine dönük, acıları ve meseleleri yerel olmasıyla bir benzerlik kurdum kendimce. üçüncü ve sonuncusu, feminist gözle okunduğunda muhakkak daha fazla beğenilecek olması bende en azından metnin konusu/meselesi hakkında ilgimin azalmasına neden oldu. böyle.
Kaybolup Giden Bir Kadın
Kaybolup Giden Bir KadınWilla Cather · Helikopter Yayınları · 201855 okunma
384 syf.
8/10 puan verdi
alice madrid sokaklarında bir kitapçıyla karşılaşır ardından işletmecileri matias ve lola çifti ile tanışır. matias'ın kitap dağıtımına çıktığı günlerde lola ile arkadaşlıkları gelişmeye başlar. kitapçının vitrinininde duran, her gün 2 sayfasını okudukları lapiska saçlı kız hikayesini de okumaya başlarlar. bu hikaye ile birlikte 20.yy ilk dönemlerine gideriz. iki hikaye el ele ilerler. kitaplara tutkulu karakterler, kitapların buluşturduğu hikaye ve yaşamlar. diyaloglar kısmen yapaylık hissi barındırdı bende. bunun dışında duygu yönü güçlü, bence bir kadın elinden çıktığı belli, okumanın keyfini yakabileceğiniz bir metin.
Bir Zamanlar Hayat Bizimdi
Bir Zamanlar Hayat BizimdiMarian Izaguirre · DeliDolu Kitap · 2015240 okunma
Reklam
288 syf.
9/10 puan verdi
iskoçya'da ufak bir köye, zengin toprak sahiplerinden kiraladıkları alanları işleyerek, yarı aç yarı tok geçinmeye çalışan insanların arasına konuk oluyoruz. köy halkının mecburiyeten atadığı köy hakemi ve beraberindeki iki kişiyi öldüren roderick'in kısa yaşamı ve devamındaki hapishane günlükleri. hapishanede yazdığı notlar üzerinden bu cinayete neden olan güdüyü anlamaya çalışıyoruz. bana kalırsa 19. yy iskoçyası da bizdeki durumdan pek farklı değil. yoksulluğu, kendi toprağına sahip olamama yoksunluğu, eğitimsizliği, büyük kentlere göç edip yaşamının kurtarabilme içgüdüsünü görüyoruz. haksızlığa uğruyorsunuz, ailenizin varlıkları kasıtlı biçimde elinizden alınıyor, babanız elinden geleni size göre yapabilme maharetine sahip değil. sıkışmışlık hissi. böylesi bir durumda yaşanabilecek çaresizliği yazar okuyucuya geçirebilmeyi başarmış. şunu düşündüm: eğer ses çıkarmazsanız, sizden intikam almaya çalışanların istediği olacak ve sefaletiniz katlanacak. peki sınır neresi? ikisi hiç şüphesiz masum, üç kişiyi katletmek sorunları çözer mi? haklı olmanız, adaletin olmadığı bir yerde bile olsa canlara kıymaya değer mi? suçun doğası ve suçlunun psikolojisi üzerine bence muntazam bir metin kan izlerinin peşinde.
Kan İzlerinin Peşinde
Kan İzlerinin PeşindeGraeme Macrae Burnet · Monokl Yayınları · 2019113 okunma
328 syf.
9/10 puan verdi
belçika'da bir gazetede stajyer gencin, müslüman biri tarafından gerçekleştirilen intihar saldırısına tanık olmasıyla değişen yaşamını okuyoruz. tanık oldukları onu bir an için basın ve çalıştığı gazete için değerli kıldığı gibi, adaletin gözünde de bir şüpheli hale getiriyor. bir roman karakteri olarak yazarın ve tanrının kendini anlattığı kısımlar için bile okunabilecek bir metin. özellikle, dinler, kutsal kitaplar, özgürlük gibi kavramlara ilgi duyanların sevebileceği bir kitap. yazar bu gibi meselelere sanırım hem kendi bakış açısını aktarıyor hem de okuyucuya kimi sorulara sordurmayı başarıyor.
Yüzlerin Ötesini Gören Adam
Yüzlerin Ötesini Gören AdamEric Emmanuel Schmitt · Doğan Kitap · 2018114 okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
yazar alasdair gray, kendisinin metnin yazarı değil, derleyeni olduğunu iddia ederek başlıyor söze. daha ilk andan itibaren postmodern edebiyatın dehlizlerine sokuveriyor okuyucusunu. 70'li yıllarda tesadüfen bir avukat iki arkadaşın eline geçen mektup ve tek nüshalı bir kitabın derlenip hazırlanmasıyla baslıyor her sey. bu iki arkadaş ellerine geçen hikayenini gerçek mi yoksa, yarı gerçek yarı kurmaca bir metin mi olduğu konusunda emin olamadıkları ve kendilerince sundukları maddi kanıtlarla süslerler metni. bir diğer katmanda ise bu iki arkadaşın buldukları, mccandles'ın yazdığı, hayat hikayesinin bir dönemi olduğunu iddia ettiği metne geçeriz. frankestein'daki gibi baslayan bu hikayede ise, baxter, mccandles ve bella'nın öyküsüne gireriz. burada ise okuyucuya yine iki farklı kapı açılır, yaşananlar acaba bella'nın mı yoksa mccandles'ın mı anlattığı gibidir. tüm bunlar bir kenara, viktorya dönemi, yazarın kimi karakterler vasıtasıyla sorguladığı toplumsal ve politik eleştiriler metni oldukça başarılı kılıyor. vicky unutlmayacak bir karakter olarak kalacak bende. kısaca, tavsiyemdir.
Zavallılar
ZavallılarAlasdair Gray · Sel Yayınları · 2012469 okunma
286 syf.
8/10 puan verdi
joseph day, 1920'ler amerikasında, kendini sıkı bir dindar olarak sayar, biz ise onun üniversiteye başlamak için gittiği yeni bir şehirdeki ilk dönemlerini okuruz. day, günah olduğunu düşündüğü her şeye takıntılı, kendini diğerlerinden üstün, diğerlerini ise günahkar ve hatta günahkarların karşısına onları günahlarından arındırmak için çıktığını düşünen biri. hemen herkes joseph'i tiksindirir, onların zayıflıkları, günaha olan düşkünlükleri, ve cinselliğe olan merakları. neyse ki joseph tüm bunların dışındadır kendine göre. fanatizmin, yobazlığın neyle sonuçlanabileceğini okumak için bir fırsat. yazara büyük yazarlardan büyük övgüler gelmiş arka kapak yazısına göre. ama bu kitap, tüm bu övgüleri almaya mazhar mı, pek emin değilim.
Moira
MoiraJulien Green · Everest Yayınları · 201617 okunma
410 syf.
10/10 puan verdi
16 yaşındaki dörtgöz okul arkadaşları tarafından uğradığı fiziksel ve psikolojik şiddetle başa çıkmaya çalışırken, dönemlik çalıştığı bir oyun salonunda ileride bir suç örgütüne dönüşecek olan zarco'nun önderliğindeki bir grup gençle tanışır. onların daveti üzerine, belki korku ve endişe, belki merak duygusuyla onlarla takılmaya başlar. böylece
Sınırın Yasaları
Sınırın YasalarıJavier Cercas · Everest Yayınları · 201528 okunma
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.