Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“içimizden bazıları anlam istedi” | Tan Babür’den bir şiir.
"antihalife’den geldiğimizde alın kemiklerimize mıhlanmış birer yıldız bulduk ama kim olduğumuza dair bir fikrimiz yok
Ay ışığı gölgeleri büyüttü. Mutluluk oyununa geç kalan ölü kuşlarla geldim. Geldim... Kırık bardaklar gibi, içilmiş sulardan geride buruk bardaklar gibi… ( Yılmaz Odabaşı )
Reklam
Ay ışığı gölgeleri büyüttü, son kuşlar da vuruldular dağlarda. Yakamozları söndü sahillerin, ışıkları evlerin; çağın vebalı gövdesinde bir hayalet gibi gölgemizde yalnızlık... ( Yılmaz Odabaşı )
2. Bölüm: Gerçeğin Gölgesi Gözlerimi açtığımda, karanlık ve nemli bir mağaradaydım. Etrafımı saran tek şey, mağaranın girişinden sızan zayıf bir güneş ışığıydı. Kafam karmakarışıktı, ne olduğunu ve nasıl buraya geldiğimi hatırlayamıyordum. Korku ve endişe tüm benliğimi sarmıştı. Ayağa kalkıp etrafıma bakındım. Mağaranın duvarları pürüzlü ve
Nerede okumuştum hatırlamıyorum tam olarak "Mustafa isminde velî sayısı azdır" şeklinde bir yargıda bulunuyordu insafsız bir cümle. İstisna olarak da son şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi'yi örnek veriyordu. Biraz önce Eski Üsküdar'a Ne Oldu? başlıklı yazıyı okurken Şeyh Devatî Mustafa Efendi Camii'ni gördüm kelimeler
Zaman akıyor ve öğlenin gölgeleri uzamaya başlıyor Ve kuşlarla dolu bir kafes gibi, Hayatımız da iniltiyle dolu. İçimizde hiç kimse bilmiyor; ne kadar vakti kaldığını Hasat zamanı geçti, yaz artık bitmek üzere Ve bir kurtuluş bulamadık. Güvercinler gibi bağrışıyoruz adalet için Ama kimse duymuyor bizi. Ve karanlıkta, ışığı bekliyoruz. Ey sen, sevginin gücüyle taşan nehir Bize doğru gel Bize doğru gel. ~Füruğ Ferruhzad~
Reklam
Anlaşılmayan Şeyler
Beni seven olur da ben anlar mıyım? Güneşin karanlık tarafındayım. Çiçekleri görmem, Gölgedir adım, Bilmem beni de seven olur mu? Bilmem solan çiçeklerim, Kaç su ister.
artık ışığı da gölgeleri de yalnız ışık ve gölge oldukları için seviyoruz
artık ışığı da gölgeleri de yalnız ışık ve gölge oldukları için seviyoruz
Geceye..
Ay ışığı gölgeleri büyüttü Son kuşlar da vuruldular dağlarda Yakamozları söndü sahillerin Işıkları evlerin Kaldık kırık bardaklar gibi İçilmiş sular gibi Biz bu kentlere sığdık da Bu kentler bize sığmadı usta.
Reklam
GÜVERCİNİN RUHU
Âh, bir güvercin gibi kanatlarım olsaydı Uçar ve huzurlu olurdum Çünkü şiddeti ve kavgaları gördüm Bu dünyada çok acı çektim. Bu dünya gebe ve haksızlık doğuruyor Allah'ım, senin gücün ve senin huzurun dışında Nereden sığınak bulurum? Eğer şafağın rüzgarlarına asılsam ve denizin derinliklerinde yaşasam Yine de elinin ağırlığını üzerimde
309 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.