YouTube kitap kanalımdaki Azerbaycan edebiyatı videosunda bu muhteşem kitabı önerdim: ytbe.one/FM7RoOXGSok
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biriyle tanıştırmak istiyorum sizi bugün. Çünkü bu kitabın içinde neredeyse her şey var. O halde neden
Deli Kür daha fazla okunmasın?
Şimdiye kadar Azerbaycan edebiyatında
Anar Rzayev kitaplarıyla birlikte gerçek ve saf sevgiyi,
Celil Memmedguluzade kitaplarıyla körü körüne birilerinin peşinden giden insanları ve cehaleti,
Hüseyn Cavid kitaplarıyla madde ve mana arasında kalan insanları ve
Mirze Elekber Sabir kitaplarıyla da ironinin edebiyatta ustaca kullanımını görmüştüm.
Deli Kür kitabının yeri ise çok başka oldu bende...
Bugüne kadar okuduğum hiçbir kitapta karşılaşmadığım bir şey gördüm bu kitapta. Kitaba ismini veren Azerbaycan'daki Kür Nehri, kitabın psikolojisini yönetiyor. Evet, yanlış duymadınız. Kitaptaki karakterler arasında bir tutku varsa Kür Nehri kendisine yansıyan ışıktan dolayı kırmızıya dönüşüyor, öfke varsa gürlüyor, hüzün varsa sakinleşiyor, belirsizlik hakimse suyu bulanıklaşıyor... Gerçekten muhteşem bir düşünce!
Üstelik kitabı okuduğum süreç boyunca aklıma bir zamanlar ülkemizde bulunan köy enstitülerinin ve Hasan Ali Yücel'in gelmesi de bir tesadüf değil. Biz genelde Türkiye İş Bankası Hasan Ali Yücel klasiklerini biliriz. Fakat bu ismin değerini, neler yapmaya çalıştığını ve köy enstitülerini neden kurduğunu hep göz ardı ederiz.
Zamanında ülkemizde kitap yazmış değerli yazarlar olan
Adnan Binyazar ve daha nicesinin bu kurumlardan çıktığını biliyoruz. Bu yüzden
Deli Kür kitabının bize anlatmaya çalıştıklarıyla bu yazarların kitaplarındaki mesajlar arasında büyük paralellikler yakalanabileceğini düşünüyorum.
Bu kitapta herkes kendisinden bir şeyler bulabilir. Umutsuz olduğunuz bir dönemde bu kitabı okuyup Aleksey Osipoviç adlı karakterle tanıştıktan sonra umudunuzu tazeleyebilirsiniz. Tutkularınızın peşinden gittiğiniz bir dönemde Şamhal ve Eşref gibi karakterler size yakın gelebilir. Yeri geldiğinde bir atın ölümüne üzülebilir, bir insanın pişmanlıklarına ortak olabilirsiniz...
Kitabın içinde özgür düşüncenin susturulmaya çalışılmasına dair bizim de ülke olarak çok iyi bildiğimiz kısımlar var aslında. Mesela:
"Onlar bizi konuşmayan adama çevirmek istiyorlar. Onlara boyun eğmeyenleri ise, Sibirya'ya gönderiyor ya da halkından uzaklaştırıyorlar. Sen de bunlara katlanalım diyorsun." [s. 314]
Bizim de durumumuz böyle değil mi? Sosyal medyada içimizden gelen bir cümleyi yazarken bile onlarca defa düşünmüyor muyuz? Sırf onlara boyun eğmiyoruz diye bir yerlere gönderilme tehdidi altında olmuyor muyuz sürekli? İşte Yaşar Kemal, İsmail Şıhlı, Puşkin, Miguel de Unamuno ve Emile Zola gibi pek çok yazar boyun eğmedi ve bu tür iktidarlara karşı yazdıklarıyla direndiler.
Her şeyden öte, Deli Kür kitabının mesajı evrensel aslında: Çocuklar okumalı! Köy halkı, cehalet ya da toplum baskısı gibi engellerin önüne geçerek okumalı hem de. Köy enstitülerindeki öğretmenler de bunu amaçlamıştı. Hayatının son dönemlerinde çocuklara bizzat eğitim veren ve hepimizin tanıdığı
Lev Tolstoy da öyle yapmıştı mesela. O yüzden eğer Azerbaycan edebiyatından tek kitap okuma şansım olsaydı ben oyumu bu kitaptan yana kullanırdım.
Bu değerli kitabın daha çok kişi tarafından keşfedilip okunmasını isterseniz incelemeyi paylaşabilirsiniz. Takipte kalın!
Deli Kürİsmail Şıhlı · Yıldız Yayıncılık · 2008743 okunma
bugüne kadar okuyup incelemesini yazdığım azerbaycan edebiyatı kitapları ilginizi çekmemişse veya hiç okuma planınızda yoksa bile bu kitabı kesinlikle okumalısınız. 🤓 kitabın içinden adeta rus edebiyatı fışkırdı bi' ara..
bu incelemeleri yazmamın tek motivasyonu özellikle de azerbaycanlı takipçilerimden gördüğüm sevgi ve destektir. o yüzden bu değerli yazarların ve kitapların daha çok kişiye ulaşmasını isterseniz incelemeyi paylaşabilirsiniz. ❤️
Merhaba Oguz bey.
Ilk once incelemenizden ve edebiyyatimiza gosterdiginiz ilgiden dolayi tesekkur ederim 😊cok tessufle belirtmek isterim ki malesef bizim edebiyyatimizin tanınmaması bir yana kalsın, ülkemiz sadece petrol'le tanınmakta.oysa bizim edebiyyatımız da çok zengindir.
Almas İldırım vs...edebiyyatimizin taninmamasi,okunmamasi kendi sucumuz mu,bilmiyorum ,ama iyi ki sizin gibi okurlar tek tek de olsa var.tekrar tesekkur ederim ,devamini beklerim..iyi okumalar 😊
değerli yorumunuz için çok teşekkür ediyorum, ben kendi adıma elimden geleni yapıyorum. en azından bu sitede azerbaycan'ın edebiyatını tanıtma fırsatına sahibim. yakında youtube kanalım için de video hazırlayacağım bu konuda. :)
Açıkçası bugüne kadar Azerbaycan edebiyatı hakkında pek bi bilgim yoktu ama incelemelerinizi okudukça ne kadar değerli yazarlar ve kitaplar barındırdığını görüyorum. Bize böyle bi farkındalık kazandırdığınız için çok teşekkür ederiz. Ama keşke haketmeyen kitaplar yerine böyle kitaplar popüler olsaydı da bu değerli eserlerle bu kadar geç karşılaşmamış olsaydık.
evet ne yazık ki okunma sayıları yerlerde sürünüyor. ve kitaplara karşı gerçekten samimi olan duygularım bunlar. hiç abartma falan da yok. incelemelerden sonra profillerine ekleyen çok okur görüyorum ama. umarım gün geçtikçe artar diyelim
Əllərinizə, qələminizə, əməyinizə sağlıq. Çox gözəl və təsirli incələmədir. Dəli Kür isə Azərbaycan ədəbiyyatının şahəsərlərindən biridir! Filmi də çoxxx möhtəşəmdir.