Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

416 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Romain Rolland
Romain Rolland
, şöyle dedi Gorki’nin arkasından: “Çağın dünya kültürünü ve devrimi böylesine görkemli bir biçimde kaynaştırmak Gorki dışında hiç kimseye hiçbir zaman kısmet olmadı…”
André Gide
André Gide
“Hiçbir Rus yazar Maksim Gorki kadar Rus değildir. Ve hiçbir Rus yazarı da onun kadar evrensel çapta sözünü dinletememiştir.”
Josef Stalin
Josef Stalin
“Bir çoğumuzun yetişmesine doğrudan doğruya katkıda bulundu Gorki. Bütün hepimizin hocasıydı o.”
İlya Ehrenburg
İlya Ehrenburg
“Sonuna dek devrimin zaferine adamıştı kendini. Ve o devrim için en çok çalışanlardan biri olduğu halde, bizimle konuşurken, henüz hiçbir şey yapmamış gibi eşsiz bir alçak gönüllük içinde olurdu daima.”
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Şu sıralar yollar kapalı, fakat gün gelecek, dünya ve toplumlar birleşecek. O günü hep ümit edelim. Size sonsuz hayranlık duyan Stefan.... Kendisi de bir edebiyatçı olan
K. Zelinski
K. Zelinski
Sovyet Edebiyatı
Sovyet Edebiyatı
” adlı eserini hazırlamak için 1928’de Gorki’yle röportaj yapmak için Gorki’nin evine gittiğinde izlenimlerini şöyle aktarır: "Bütün hayatım boyunca bu huzursuzluğu dağıtmayı başarma yeteneğine sahip ve çevrelerine demokratik bir alçak-gönüllük saçan iki büyük insan tanıdım: Lenin ve Gorki.“ Gorki, 1899-1900 yıllarında
Anton Çehov
Anton Çehov
’la ve
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
’la tanıştı. Bu dev yazarlar, başından beri Gorki’nin yeteneğiyle ilgilenmekte, halkın arasından çıkan bu genç yazara büyük değer vermekteydiler. 1902’de Akademi onur üyeliğine seçilen Gorki’nin üyeliği II. Nikolay’ın buyruğuyla geçersiz sayılmış, bunun üzerine Korolenko’nun yanı sıra Çehov da akademi üyeliğinden istifa etmişlerdi. Lev Tolstoy, 9 Şubat 1900 günlü mektubunda Gorki’ye şunları yazmıştı: «Yazdıklarınızı beğendim, ama sizi yazdıklarınızdan iyi buldum.» ●19. yüzyıl Rusya’sının en önemli yazarlarından olan Maksim Gorki’nin asıl adı Aleksey Maksimoviç Peşkov’dur. Yoruldum; ayağımın değil, yüreğimin götürdüğü yerlere gitmekten. Sustum; dilimdekileri değil, yüreğimdekileri söyleyememekten.
Maksim Gorki
Maksim Gorki
●Maksim Gorki, 5 yaşındayken babasını kaybetti ve dedesi ile büyükannesinin yanına taşındı. Annesinin de kendisini terk etmesiyle birlikte dedesi ve kalabalık olan ailesinin yanında yaşayarak, türlü zorluklarla mücadele etmek zorunda kaldı. ●8 yaşında çalışmaya başlamak zorunda kalan yazar, çektiği yoksulluk ve acılar sebebiyle Rusçada acı anlamına gelen “Gorki” takma adını kullanmaya başladı. Gorki, 24 yaşında Kafkasya gazetesinde yazmaya başladıktan 3 yıl sonra bir dergide yazdığı “Çelkaş” adlı öyküsü ile ünlendi. ●Küçük yaşta çalışmak zorunda kaldığı ağır işler neticesinde Sosyalizme bağı gittikçe kuvvetlendi. 1906 yılında Rus Devrimi’ne adadığı “Ana” isimli romanı en başarılı eseri olarak kabul edilir. Maksim Gorki’nin Sovyet devrimi öncesi yazdığı Ana romanı, İlk basımı 1906 yılında ABD’de kaleme alınmış, aynı yıl New York’ta yayımlanmıştır. Bütün dünyada büyük yankı uyandıran roman, iki yıl gibi kısa bir süre içerisinde pek çok dile, hatta bu arada Türkçeye çevrilmiş, Tanin gazetesinde 1908-1909 yıllarında tefrika edilmiştir. Gorki romanında Rus köylülerinin ve işçilerinin ağır yaşam koşullarını öfkeyle ve ustalıkla betimlemekle kalmaz; burjuva-aristokrat sistemin karşısında en eylemli ve en ilerici güç haline gelmekte olan sosyalist hareketin ilk filizlerini de gösterir. ANA, roman kahramanının içinde bulunduğu sosyal koşulları yansıtması bakımından Gorki’nin eserleri arasında olduğu kadar Rus edebiyatında ilk örnektir. Rus eleştirmenlerce döneminin anıtsal kitabı olarak değerlendirilen Ana, Rus işçi sınıfının (proletaryasının) devrimci mücadelesini sergileyen en önemli eserdir. ANA kitabında birinci konu devrimci düşünce ve devrimci mücadele denebilir. Uyandırılmak istenen ana düşünce ise halkın kendi acılarına bakarak, nedenini inceleyerek biraz da cesaretle kendini savunabilecek onu ezenlere baş kaldırabilecek duruma gelebileceğidir. Bu düşünceyi aşılamak içinse bu yolda yoldaşlarıyla mücadele veren bir oğlu olan, kendine bir zarar gelmediği sürece (hatta bazen geldiğinde de) sesini çıkarmayan, hakkını arayamayan bir kadının, oğlunun ve çevresinin etkisiyle insanların acısını algılayan ve onları uyarmaya, uyandırmaya çalışan bir savaşçı haline gelmesi anlatılmaktadır. ●Çar rejimine karşı çıktığı için pek çok kez tutuklanan Gorki, şiddetli baskılara maruz kalmıştır. Lenin’le yakın bir dostluk kurmuş, 1905 olaylarına doğrudan doğruya katılmıştır. Kanlı pazar olarak bilinen işçi hareketi sonrası yazdığı bir bildiri nedeniyle tutuklanmış ancak Rusya’da ve Batı Avrupa’da onun için gösteriler yapılması üzerine serbest bırakılmıştır... ●Gorki’nin hayatını anlattığı üçlemesinin ilk kitabı olan
Çocukluğum
Çocukluğum
yazarın zihnine Gorki’nin hayatını anlattığı üçlemesinin ilk kitabı olan Çocukluğum, yazarın zihnine kazınmış acılarla dolu çocukluk dönemi anılarını anlattığı eseridir. Çocukluğuna dair ayrıntılara ilk olarak babasının ölümü ile başlar. Hem dövülen, hem de kendisine gösterilen şefkat kırıntıları arasında bocalayan, annesinin onu ayak bağı olarak görüp terk ettiği bir çocukluk yaşamıştır. ●Hayatını anlatmaya devam ettiği ikinci kitap olan
Ekmeğimi Kazanırken
Ekmeğimi Kazanırken
, Gorki’nin 15 yaşına kadar çalıştığı ve o dönemde yaşadığı sıkıntıları anlatır. Karşı konulmaz bir okuma isteği, öyle bir gelmişti ki kitaplardaki karakterleri gerçek hayatta karşısına çıkan insanlarla bağdaşıp bağdaşmadığını sorgular olmuştu. ●Otobiyografi üçlemesinin son kitabı olan
Benim Üniversitelerim
Benim Üniversitelerim
adlı eserinde ise Gorki, üniversite okumak için Kazan’a gider ancak üniversite öncesinde alması gereken eğitimi tamamlayamadığından üniversiteden kabul görmez. Bu nedenle kendi deyimi ile hayat üniversitelerinde eğitimini tamamlamıştır. Gorki "proletaryanın sanatı olur mu?" diyenlere inat bu sanat anlayışını yani toplumcu gerçekçiliği yansıtmak için bir insanın yapabileceği her şeyi yaptı. Roman, öykü, tiyatro oyunu, edebiyat tarihi ve eleştiri alanında toplam 1250 eseri vardır. Aynı zamanda dünya edebiyatını daha iyi tanımak ve genç yazarları eğitmek için yazdığı, sekiz bini aşan mektubu vardır. Oyun yazarı olarak Gorki’yi şöyle özetleyebiliriz. ilk oyunlarında Çehov’un etkileri ağır basmaktadır fakat farkı Çehov’un aksine ilk kez halk kökenli “olumlu tip”i sahneye getirmiş olmasıdır. Kendini pratik siyasetin zorluklarına dayanacak güçte bulmaz. Bu konuda Lenin’le kendini karşılaştırarak şöyle der: “Lenin bir siyaset adamıdır. Rus köylülüğü gibi muazzam ve ağır bir geminin kaptanı için zorunlu olan, uzak görüşlü ve keskin sezgiye mükemmel bir şekilde sahiptir. Gorki’yle
Vladimir İlyiç Lenin
Vladimir İlyiç Lenin
’in ilişkileri her iki insan için de çok özel olmuştur. Gorki’nin diyalektik düşünceden her yalpalayışında yada umutsuzluğa kapıldığında yardıma dostu Lenin koşmuştur... “Gorki insanlar yaşadıkça yaşayacaktır. Çünkü yeryüzünün en büyük şairidir.”
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Keyifle okuyunuz.....!!
Ana
AnaMaksim Gorki · Evrensel Basım Yayın · 201628,5bin okunma
·
891 görüntüleme
Canaokumalar okurunun profil resmi
Yine siz yine okudukça okunası bir inceleme. Ne kadar ülkesine aitse o kadar evrensel olma noktasında Yaşar Kemal'i benzetirim Gorki'ye. Yaşar Kemal de hem çok bizim hem dünyanın. Zannımca savunulan değerlerin evrenselliğinden ve sanatçıların dünya sanatçısı olmalarından kaynaklı
cemo okurunun profil resmi
Yaşar Kemal Orhan Kemal Kemal Tahir Necati Cumalı Sabahattin Ali bu liste uzar gider :))) yüreğinize sağlık ⭐️ kesinlikle toplumcu yazar oldukları için dünyada seviniyorlar....
Keça kurda okurunun profil resmi
Kitaba yeni başlamışken hazine değerinde incelemenizi okumak çok faydalı oldu emeğinize sağlık 🌿
cemo okurunun profil resmi
Keyifle okuyunuz :) teşekkür ederim :))
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.