Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sadece kadınların bulunduğu bir ülkede yaşamak ister miydiniz? Durun, öyle hemen cevaplamayın. O kadar da basit bir soru değil bu. Önce sorunun üzerinde düşünün, artılarını eksilerini tartın. Ve cevabınız hala olumlu ise, biletiniz Charlotte Perkins Gilman sponsorluğunda ücretsiz bir şekilde adresinize teslim edilecektir. İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 33. Kitap oldu. Kitapla ilgili bilgileri vermeden önce bu kez biraz yazardan da bahsetmek istiyorum. Çünkü bu kitabı tam olarak anlayabilmek ve çözümleyebilmek için yazarın düşünce yapısını bilmek gerekiyor. Charlotte Perkins Gilman, 1860 ile 1935 yılları arasında yaşamış ve yaşadığı dönemin önemli Hümanist ve Feminist yazarlarından biri olarak kabul edilen bir yazar. Gilman’ın düşüncesine göre, insan doğası istenildiği gibi yoğrulabilir, bu sebeple insanlar kendi kaderlerini kendileri belirlemelidir. Hiç kimse bir başkasının etkisiyle veya baskısıyla hayatını sürdürmemelidir. Bu düşünceden hareketle Gilman, özellikle de kadınların toplum tarafından(dolayısıyla erkekler tarafından) sokulmak istendiği kalıpları yok etmenin yollarını aramıştır. Nitekim yazmış olduğu Kadınlar Ülkesi isimli bu kitap da Gilman’ın erkeksiz bir yaşamın yollarını aradığını göstermektedir. Pek tabii Gilman da erkeksiz bir yaşamın sürdürülebilir olmadığını bilmektedir; ama böyle bir kitap yazarak ataerkil topluma adeta meydan okumuştur. Bunu yaparken de mizahı kullanmayı ihmal etmemiştir. Kitaptaki birçok diyalog Gilman’ın kadın-erkek ilişkilerine mizahi bir bakış açısıyla baktığını gözler önüne sermektedir. Feminist ütopyanın ilk örneklerinden biri olarak kabul edilen kitabımızın konusu ise şu şekildedir: Üç erkek araştırmacı olan Terry, Jeff ve Vandyck, bir masal ülkesi gibi ismini duydukları ama varlığına içten içe inanmadıkları Kadınlar Ülkesi’ne doğru yola çıkarlar. Bu yolculuk esnasında ise, sadece kadınlardan oluşan bir ülkenin var olamayacağını, kadınların kıskanç, ancak birbirleri ile anlaşamayan bir gruptan ibaret olabileceğini, böyle bir toplumda ise düzen ve tertibin mümkün olmadığını düşünürler. Her şeyden önce üreyemeyen bir toplumun sürdürülebilir bir toplum olmadığını düşünerek rahatlıkla Kadınlar Ülkesi’ne girerler. Kadınlar Ülkesi ise, 2000 yıllık bir medeniyettir ve erkeklere ihtiyaç duymadan sürdürülebilir bir hayata sahip olmayı başarmıştır. Kadınlar Ülkesi’nde uzun yıllar önce savaşlar olmuş ve erkeklerin büyük bir kısmı savaşa katılarak geri dönememiş, geriye dönenler veya kalanlar ise bir süre sonra çeşitli sebeplerle hayatlarını kaybetmiş. Böylece geride sadece kadınlardan ve kız çocuklarından oluşan bir topluluk kalmış. Yazarın bu kısımlardaki kurgusunun biraz yüzeysel kaldığını, inandırıcılığını yitirdiğini ve kadınların erkekler olmadan sürdürülebilir bir hayata sahip olmasını anlatırken fazla hayalperest olduğunu düşünsem de pozitif ayrımcılık yaparak fazla eleştirmeden bu kısımları görmezden geliyorum. Bizim dünyamızdan gelen Terry, Jeff ve Vandyck, Kadınlar Ülkesi’nin kadınlarının karşılaşmaları ile zamanla Kadınlar Ülkesi’ndeki hayatın hiç de düşündükleri gibi olmadığını fark ediyorlar. Bu noktadan sonra ise ataerkil toplumumuz ile yalnızca kadınlardan oluşan Kadınlar Ülkesi’nin yönetim biçimi, inançları, kültürü, ekonomisi, cinsiyetlere bakış açıları, kadın-erkek ilişkileri karşılaştırmalara gidilerek önümüze sunuluyor. Kitabın ana konusu da ataerkil bir toplum ile sadece kadınlardan oluşan bir toplum arasında ne gibi farklar olacağını ortaya koymak. Yazar tabii bunu yaparken Feminist biri olmasının da etkisiyle Kadınlar Ülkesi’nin ataerkil bir toplumdan çok daha iyi bir toplum olduğunu bizlere göstermeyi amaçlamış. Kitabın bu kadar inandırıcılıktan uzak bir ütopyayı anlatması, adeta masala kaçan bir konuyu işlemesi ve kadınların erkekler olmadan nasıl üreyebildiklerinin bilimsel bir zemine oturtulamaması gibi nedenler, bu kitaba bilimkurgu eseri dememi engelliyor. Keşke Gilman daha tutarlı bir yolla erkeksiz bir yaşamın da mümkün olacağını bizlere gösterebilseydi diye düşünmeden edemedim. Her şeye karşın, kitabın işlediği konu, mizahi dili ve yazıldığı dönem göz önüne alındığında bu kitabın önemli ve değerli bir eser olduğunu belirtmeden geçemem. Feminist bir ütopya okumak istiyorsanız, size ilk olarak tavsiye edeceğim kitap bu kitaptır.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812bin okunma
··
3.968 görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Öncelikle eline sağlık Semih, yine kitabı çok yönden ele alan ve kendi eleştirilerini de kattığın açıklayıcı bir inceleme olmuş. Kitap için verdiğin bilgilerin yanında özellikle yaptığın eleştiriye gelmek istiyorum. Feminist kelimesinin ilk kullanımı da tıbbi bir terim olarak erkeklerin kadınsılaşmasını ya da kadınların erkeksileşmesini anlatmak için kullanılmış. Zaten bir diğer feminist yazar olan Woolf da kendi feminizm tanımını "Hepimiz kadınsı erkek ya da erkeksi kadın olmalıyız." cümlesinde merkezleştirir. Bu yüzden iki cinsiyet de kesinlikle bir gerekliliktir. Bu konuda eleştirini çok mantıklı buldum arkadaşım.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Oğuz, çok naziksin :) Verdiğin bilgi için de ayrıca teşekkür ederim. Seninle aynı fikirlerde olmak her zaman keyif verici oluyor.
1 sonraki yanıtı göster
Neslihan T. okurunun profil resmi
“Kadınlar gelişmemiş erkek değildir ancak insanlığın yarısını oluşturan kadınlar, gelişmesi engellenmiş insanlardır.” Tam olarak hatırlamasam da Gilman’ın böyle bir sözü vardır ve bayılırım. Bu kitabı okuyup anladıysan, bunun sonrasında muhakkak
Bizim Ülkemiz
Bizim Ülkemiz
kitabını da okuman lazım. Kadınlar Ülkesi kitabında aklına takılan çoğu şeyin cevabını Bizim Ülkemiz kitabında alacağını umuyorum. Varmak istediği sonuç Bizim Ülkemiz kitabında daha açıktır. Kadınlar Ülkesi’nde söyledikleriyle bazen çelişmiş bazen de kendisini tamamen çürütmüştür. Bu
Sarı Duvar Kağıdı
Sarı Duvar Kağıdı
kitabında ise aslında tamamen kendisini yansıtmaya çalışmıştır. Beni nedense sarmadı ama belki şans verebilirsin. Kadın ve erkek birbirinden bağımsız düşünülemez. (Tabi bakış açısı önemli.) Gilman’ın amacı tamamen erkeklerin toplumda duruşuyla alakalıdır. Ütopya işte, erkeklerin çoğu zaman baskın tutumundan ve kadınların ikincil konumda olmasından dolayı tüm insanlığa aslında böyle bir şeyin olabileceğini göstermeye çalışmıştır ama anlık bir gaza gelme sonucu yazdığını düşünüyorum. Çünkü oturmayan ve havada kalan çok şey var. Ama Bizim Ülkemiz kitabına da muhakkak bak.
Semih Doğan okurunun profil resmi
:) “Anlık gaza gelme” güzelmiş :) Bahsettiğin kitapları duydum. Hatta yanlış hatırlamıyorsam Feminist Üçleme deniyor. Ama aynı zamanda birbirinden bağımsız eserler olduklarını da duydum. Bakalım, fırsat bulursam diğer kitaplarını da okuyabilirim ileride. Teşekkür ederim katkın için.
marie sklodowska okurunun profil resmi
Kitabın kapağı renginden dolayı çok ilgi çekici değil mi yahu?Ne zaman kitapçıya gitsem gözüme çarpıyordu.Senin de incelemeni bekliyordum,yine her zamanki gibi iyi bir yorum olmuş,okuyacaklarıma attım :))
Semih Doğan okurunun profil resmi
Rengi fazla ilgi çekici evet. Benim de dikkatimi çekmişti. Böyle bir yorum da bekliyordum :) Teşekkür ederim Marie, şimdiden keyifli okumalar.
Sezen B. okurunun profil resmi
Her ne kadar kökünün kurumasını istediğim bazı erkek türleri olsa da sadece kadınların olduğu bir dünya bana nedense çok cazip gelmedi. :) Kitap gerçekten 2000 yıllık Kadın Medeniyeti ile biraz inandırıcılıktan uzak bir konuyu işlemiş. Okumak için acele etmeyeceğim bir eser olsa da, güzel incelemen için emeğine sağlık. :)
Semih Doğan okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Cazip değil zaten, biz erkekler için bile :) Kökünün kurumasını istediğin erkek türlerini içinde barındırmayan başka bir ülke kurgusu bulursam sana haber edeceğim :)
1 sonraki yanıtı göster
Ferah okurunun profil resmi
Az çok tanıyorsun beni Semih, sence okumalı mıyım bu kitabı :) Emeğine sağlık yine muazzam bir inceleme.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Sana hitap etmez Ferah abla. Sen daha iyilerine layıksın :)
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Dilruba K. okurunun profil resmi
Kitabı henüz bitirdim ve üzerine düşünüyordum. Kitap çok güzel düşünceler benimsesede bir şeyler eksik kalıyordu. Yorumuna hak veriyorum kesinlikle. Kitap tam olarak bilimsel bir şeylere dayandırılmamış ve bu kafamda oturtmamı baya bi zorlaştırdı
Semih Doğan okurunun profil resmi
Biraz daha bilim yönü artırılsa daha iyi olurmuş gerçekten...
Roquentin okurunun profil resmi
Çağre Elifistan😎😎
Semih Doğan okurunun profil resmi
Elif ben bu yorumunu şimdi görüyorum. Kusura bakma lütfen... Çare elbette Elifistan ama şartları erkekler için biraz daha yumuşatmak gerekiyor :)
2 sonraki yanıtı göster
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.