Öykünüzün kilit noktasını "Allah verdi Allah aldı. Gelmez elimizden bir şey." bu cümleler oluşturuyor olabilir, zira o kadar imkansızlık ve ulaşılmazlık içerisinde umursanmayan bebekler var ki, zaten yorumlarda da şivenin Adana'nın ilçelerinden olduğunu söylemişsiniz.
Ülkenin doğusuna doğru gidildikçe sanırım ki umursanmamazlıklar da artıyor. Bu hikayeniz de orada ölüp giden ve Hakkari'de Bir Mevsim kitabında da anlatıldığı gibi cesetleri unutulan, gazetelere yansımayan bir bebeğin hatta Medine Ana'nın hikayesini anlatıyor.
Erhan Bey'in dediği gibi, söylenecek bir şey yok, eksik fazla bir şey de yok. Elinize sağlık...