Seda hanım teşekkür ederim yorumunuz için. Yanlış anlaşılacak bir durum yok kesinlikle. Aslında kitabı neden yarım bıraktığımı yazdığım kısa incelemede açık bir şekilde anlatmışım. O yüzden tekrara girmiyorum. Tahsin Yücel hakkında yazdıklarınıza da kesinlikle bir itirazım yok. Ancak bir yazar şu şu özelliklere sahip diye her kitabı başucu eseri olacak diye bir kaide yok takdir edersiniz ki... Ben de zaten daha çok kitabı merkeze alarak eleştirdim. Yani sizin tabirinizle kalem kıracak kadar sert bir yazar eleştirisi olduğunu düşünmüyorum.
Öte yandan, Yücel’in dil devriminin ateşli bir savunucusu olması bir yana ama bunu eserlerine ve çevirilerine yansıtması da tartışılabilir. Sizin gibi değerli pek çok okur dostum da bu konuda sizinle aynı fikirde değil. Özellikle Camus çevirilerindeki tercihlerinden, kelime seçimlerinden, ‘kitabı okumayı zorlaştırdığı’ gerekçesiyle memnun olmayan çok sayıda okur var. Hatta Can Yayınları’na Camus eserlerinin tekrar çevrilmesi konusunda mail atan, sosyal medyadan ulaşan insanlar tanıyorum.
Özetle, yazarın aydın kimliğine saygı duymakla birlikte eserleri veya çevirileri hakkında eleştiri hakkımızın da baki olduğunu düşünüyorum ve bu hakkımı kullanıyorum. Bu durum sadece T. Yücel için değil, tüm yazarlar için de geçerlidir.
Yazarın diğer kitaplarını fırsat olursa elbette okuyabilirim. Silip atmak gibi bir durum söz konusu değil. Her birimiz, binlerce kitap içerisinden kendimiz için doğru kitapları bulmaya çabalıyoruz...
Umarım kendimi ifade edebilmişimdir. Keyifli okumalar dilerim... Saygılarımla...