Abi öncelikle ben de sana çok teşekkür ederim. Kötü geçen 2020 biterken böyle bir eserle buluşmuş olmandan dolayı da mutluyum. Detaylı yorum yapacağım ama önce şunu söylemek istiyorum. Biliyorum ki eğer bu eseri beğenmemiş olsaydın sebepleriyle beraber eleştirel bir inceleme yazardın. Aynen herkesin beğendiği (benim beğenmediğim) Kuşlar Yasına Gider eserine yaptığın gibi. Bu objektifliğin için de ayrıca teşekkür ederim. Necip G. olmak kolay değil.
Sonrasında sen beğendiğin eserlere öyle güzel şeyler yazıp, öyle güzel ifade ediyorsun ki kendini, vallahi kıskanıyorum. Ben beğendiğim şeyleri ifade etmekte bazen yetersiz kalıyorum, kelimeleri bir türlü toparlayamıyorum. Neyse artık esere geçelim.
Seninle hayata bakışımız da benzer olduğu için, beğendiğimiz kitaplar da ortak olabiliyor. Bu kitabı da seveceğini düşünmüştüm. Öyle de oldu. Ada'ya yaklaşımımız da aşağı yukarı aynı olmuş. Ben de kendi adasında mahsur kalanlara ithaf etmiştim yazıyı.
İnsan yaşamı, hayaller, yazarın karakter oluşturmasındaki başarısına değinmen gerçekten önemli noktalardı kitap için. O köpek karakteri gerçekten insan olanın içini acıtır.
Ayrıca kitabın ayrı ayrı bölümlere ayrılması ve her bölümün kendi başına bir hikaye barındırması ve bütünlüğü bozmaması da önemliydi, sen de çok iyi açıklamışsın bu durumu. Gerçekten müthiş bir iş.
Bu inceleme için ne yazsam eksik kalacak. Gerçekten müthiş bir özümseyiş ve yazıya döküş var. Umarım bu kitabı okuyacak kişiler de kitabı bu şekilde özümseyebilirler. Tabii ki doğru yer ve zaman faktörü de var. Umarım öyle bir anda karşılaşırlar. Emeğine sağlık abi çok teşekkür ederim. Şu virüs bitse de yine özgürce toplansak, kitap toplantıları yapabilsek. Sağlıcakla kal.