AŞKIN HİKÂYESİ düşmüştü yol boyunca içime. Aşk yürümekle başlamıştı her dem, ayrılıkla çimini toprağa bırakmış, acıyla boy vermiş, gözyaşıyla filize durmuştu. Aşka düşünce ilk babamız ayrılmıştı tüm sevdiklerinden, gönül verdiklerinden, kalp çiçeklerinden, nefis lezzetlerinden.
Aşka düşünce ilk atamız, şeytan çıkmıştı karşısına. İlk evhamı, ilk şaşırmayı yaşamıştı.
Aşkta şaşkınlık vardı.
Aşka düşünce ilk babamız, yalnızlığına bir yoldaş aradı. Havva yalnızlık elini tuttu. Aşk vurunca ilk babamızın gönül sahillerine aşkın ilk basamağı Havva düşmüştü içine. İlk babamız aşkı tattı.
Aşkta kadın vardı.
Aşka düşünce tüm âdemler (insanlar) için ademler (hiçlikler) vardı.
Aşkta yokluk gömleğini giymek vardı.
Aşka düşünce ilk babamız, ayrılık atına binivermişti. Ayrılmıştı ilk yurdu cennetinden, kalp kevseri Havva’sından
Aşkta ayrılık vardı.
Aşka düşünce ilk atamız önce bir garip oldu, dünya toprağına düştü boy vermek, ağaca durmak, nübüvvet çekirdeği olup nübüvvet meyvesi vermek için.
Aşka düşünce her insan için,
yürümek vardı.
Âdem baba gibi.
— Kendine kocakarı diye iftira etme allahaşkma.
— Ne olacak? Genç yaşımda kocakarıya döndüm zahir! Meşakkatiniz beni vakitsiz kocattı. Neymiş bakalım o mühim şey, söyle?
— Şey! Zekâi efendiye seni versem nasıl olur?
Bu teklifi işitir işitmez son derece bir çarpıntı ile yerin den üç defa kalkıp oturarak:
— Dedimdi ya a dostlar!... Nasıl bilirim!
Hangi peygamberden kaldı bu usûl
Hangi âyet bunun hakkında nazil
Sünnet, sakal, bıyık kesmek mi gafil
Bu mu müslümanlık işaretiniz
Suya güvenerek kalmayız murdar
Marifet denilen bir çeşmemiz var
Onda yıkananlar vakıf-ı esrar
Dünyaya dünya kadar, ahirete ahiret kadar değer vermek lazımdır.
Adı üzerinde: “dün” aşağılık denektir, dünya “en aşağılık” demektir. Kelime manası bile böyle