Ayaşlı Ve Kiracıları

Memduh Şevket Esendal
Ayaşlı’ya göre bir memur da pazarda bir dükkâncı gibidir. Rüşvet alıyorsa, eh, o da geçinecek... Bir memur rüşvet alır da işi yapmazsa, bu, bir bakkalın parayı alıp malı vermemesi gibidir. Gözünü açmalı, malı kaptırmamalı... Bir iş için başka biri çıkar da daha fazla verirse, eh, hakkıdır. Sen daha çok vereydin!” Milli Mücadele’de görev alan, daha sonra öğretmenlik, büyükelçilik ve milletvekilliği de yapan Memduh Şevket Esendal’ın ilk romanı Ayaşlı ve Kiracıları önce Vakit gazetesinde tefrika edilip 1934 yılında kitaplaştırıldı, daha sonra 1942’de gerçekleşen CHP Roman Yarışması’nda beşincilik ödülünü kazandı. Cumhuriyet’in ilk yıllarının Ankara’sında Ayaşlı İbrahim Bey’in sahibi olduğu dokuz odalı bir apartman katına bir memur taşınır. Burada, değişen Türkiye’nin belki de tüm emarelerinin görülebileceği kişilerle, hayatlarla tanışır. İşe alınmak için kendisine iltimas geçilmesini rica edenler, yeni tür tüccarlar, cimriler ve cömertler, sosyal hayatta kendini göstermeye başlayan kadınlar karşısında çekinen erkekler, çıtkırıldım evlilikler, kumar akşamlarında kırgınlıklar... Günler gelip geçer, bazısının hikâyesi mutsuz, bazısınınki neşeyle biter. Türkiye’nin Çehov’u diye de anılan Memduh Şevket Esendal’dan Ayaşlı ve Kiracıları, duru bir nehir gibi temiz Türkçesiyle, karakterlerine farklı açılardan bakmaya çalışan anlatımıyla, Fethi Naci’nin de dediği gibi “ilginçliğini koruyan romanlardan”. “Ayaşlı ve Kiracıları adlı bu¨yu¨k roman, yeni kurulan Ankara’nın havasında memleketteki seviye ve zihniyet farklarını kuvvetle gösteren bir eserdir. Bu, hiç mu¨tearrız göru¨nmeden her söylemek istediğini söyleyen realizme bugu¨nku¨ edebiyatımız en canlı taraflarından birini borçludur.” –Ahmet Hamdi Tanpınar
280 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1934
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Ankara’nın bilinmeyen bir semtindeki bir apartmanda, ismini bilmediğimiz bir banka memuru olan karakterin ağzından okuyoruz romanı. Esendal bize semti tahmin etmemiz için ne ufak bir bilgi veriyor, ne de semtin coğrafyasından bahsediyor ve en ufak şekilde de romanda geçen karakterler haricinde bölgede yaşayan insanların kültüründen bahsediyor.
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Bilgi Yayınları · 20217,3bin okunma
268 syf.
·
Puan vermedi
Ayaşlı İbrahim Efendi adında bir adamın Ankara'nın bilinmeyen bir semtinde, bir apartmanda kiraladığı 9 oda ve bu 9 odada kalan farklı insan tiplerini( kiracılarını) tanıyoruz. Romanın belirli bir konusu yok öyle çok aksiyon dolu olaylar yaşanmıyor bir bakıma sabit diyelim. Bu yönüyle kitabı okurken arada insan sıkılmıyor değil. Romanın sonlarına doğru biraz hareketlenmeler oluyor ve kitabı bitirmiş oluyorsunuz.
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Bilgi Yayınları · 20217,3bin okunma
223 syf.
3/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kadın Dediğin Evlenir!!!
Tam olarak bir mahalle dedikodusu okuyormuş gibi hissettim. O Anadolu ağzını çok farklı ve yozlaşmış bir şekilde yansıtmış yazar. Okurken bir çok kısımda sinirlendim ve rahatsız oldum. Kitabın başından sonuna kadar kadınların tek işi evlenmek olarak yansıtılmış. Doğal ve içten bir anlatımdan daha çok, bu 9 oda içerisindeki kiracıların ortak özellikleri de bu tema üzerine olmuş. Kadının evlenmek amacıyla dünyaya geldiğini betimlemiş. Ayrıca kitapta altını çizebileceğimiz veya alıntı yapabileceğimiz tek bir cümle bile olmaması üzücü bir durum. İkili diyaloglar ise yoğun ve okurken bazı kısımları kimin söylediğini anlamak zorlayıcı olabiliyor. Kitapları yarım bırakmaktan hoşlanmadığım için sonuna kadar okudum ama beni hayal kırıklığına uğrattı. Lise dönemimden bu yana çok özgün ve yaratıcı bir tema üzerine işlendiğini düşündüğümden kaynaklı bir umutla başladım ama beklentilerimi karşılayamadı.
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20237,3bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Türk Edebiyatı
Daha çok durum öykücülüğü ile tanınan
Memduh Şevket Esendal
Memduh Şevket Esendal
'ın roman alanındaki en önemli eseridir. 1934 yılında tefrika edilen
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile Kiracıları
, 1942'de CHP Roman Yarışması'nda derece alan romanda Ayaşlı İbrahim Efendi'nin kiraladığı bir apartman dairesinin dokuz odasında bulunan, her biri değişik kültürlerden insanların birlikte geçirdikleri günler, Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki toplumsal değişimler anlatılmaktadır. Eser yalın bir dille kaleme alınmıştır. Keyifle okuyacağınızı düşünüyorum
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Yapı Kredi Yayınları · 20247,3bin okunma
256 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Merhaba 1000 Kitap Ailesi. Küçük bir anekdot ile başlamak istedim incelememe. Bu kadar kitap varken bu kitabı nereden buldun da okudun diyebilirsiniz. Ortaokulda okurken Türkçe öğretmenimin bana ödev verdiği; benim ise kütüphaneye gidip roman özetleri kitabından özetini çalıp; öğretmene verdiğim roman olması. İçimde bir pişmanlık o zamandan
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Bilgi Yayınları · 20217,3bin okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Türkçe klasik ve bir başyapıt olan kitap, çiçeği burnunda cumhuriyetin ilk yıllarını atmosferine alıyor. Bir Ankara panoraması çiziyor okura. Bambaşka kültürlere ve yaşam tarzına sahip insanların, Ayaşlı’nın işlettiği bir mekânda birbirlerinden farklı sebeplerle bir araya gelişleri ve aralarındaki etkileşim/çatışmalar göz önüne seriliyor. Biraz da o dönemlerin yaşayışını anımsamak, dünden bugünümüze bakmak isteyen herkese büyük bir iç rahatlığı ile tavsiye ediyorum. Dili oldukça sade ve akıcı. Ayaşlı ve Kiracıları, 1930’lu yılların Türkiye’sinin mikro-kosmuzu.
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Bilgi Yayınları · 20217,3bin okunma
248 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Ayaşlı ve Kiracıları-M. Ş. ESENDAL/İnsan korkunç bir yalnızlık içindedir.
Farklı yaşamların aynı mekanda var olmasından ibaret değil midir biraz da hayat? Olabildiğince farklı; ruhen, bedenen... Toplumun bambaşka kesimlerinden, bambaşka coğrafyalarından... Rus romanlarındaki pansiyonlara benzettim biraz da Ayaşlının malikanesini. Goriot Baba'nın Paris'te yaşamını sürdürdüğü pansiyonu andırıyordu sanki. Ancak
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Kapra Yayınları · 20237,3bin okunma
268 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ayaşlı ile Kiracıları
Esendal'ın bu romanı toplumsal eleştiri mahiyetinde bir eserdir diyebiliriz. O dönem Türkiye'sini Ankara üzerinden pek de iç açıcı olmayacak şekilde göstermiştir. Eser, dokuz odası bulunan bir binaya kiracı olarak yerleşen yazarın başından geçen ve şahit olduğu olayları, binada yaşayan diğer kiracılar üzerinden anlatılmaktadır. Dönemin durumu yansıtılmakta ve insanların nasıl bir çıkmaza girdiklerini, akibinde ise bu çıkmazların sonuçları açık bir şekilde belirtilmiştir. Yazar dönemine göre çok sade ve kısa cümleler halinde çoğunluğu diyolog şeklinde bir anlatım tarzı kullanmıştır. Açıkçası bölüm dersim vesilesiyle okuduğum bir kitap oldu ve çok istekli bir şekilde okuduğum söylenemez. Belki de ödev psikolojisinden de kaynaklı olabilir. Bilemiyorum. Aynı zamanda yer yer sıkıldığım oldu. Nedeni ise biraz fazla ayrıntıya girmesi diyebilirim. Fakat ilerleyen süreçte eserde bir hareketlilik oluşmaktadır. Bazı yerlerinde ise olaylara hayret edebileceğiniz yerler olacaktır. Okumak isteyenlere şimdiden iyi okumalar dilerim.
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Bilgi Yayınları · 20217,3bin okunma
280 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Türkiye’nin Çehov’undan Bir Ankara Portresi: Ayaşlı ve Kiracıları
Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşuna tanıklık etmiş bir yazar olan Memduh Şevket Esendal, genellikle öykü yazarlığıyla bilinse de kaleme almış olduğu iki romandan biri olan Ayaşlı ve Kiracıları, ele aldığı konular gereği modern edebiyat dünyamızda önemli bir yere sahiptir. İlk olarak tefrika şeklinde
Ayaşlı Ve Kiracıları
Ayaşlı Ve KiracılarıMemduh Şevket Esendal · İthaki Yayınları · 20237,3bin okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Bu kitabın tek kusuru isim sorunu. Kadrosu o kadar geniş ve karmaşık ki ilk 150 sayfa halen kim kiminle tam olarak nedir anlayamıyor insan. Fakat sonrası oldukça akıcı.Bu kitap da metalaşmaya çok güzel bir örnek. Peki metalaşma nedir? Bir şeyin ticarete dönüşmesi. Mesela bir kadın, ev vs gibi. Bu kitapda Turan karakteri buna örnektir. Kitabın sonlarına doğru ismi verilmeyen ana kahramanımızın güzel bir aşk hikâyesinin merakı sarıyor insanları .
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Bilgi Yayınları · 20217,3bin okunma

Yazar Hakkında

Memduh Şevket Esendal
Memduh Şevket EsendalYazar · 25 kitap
Türk edebiyatının tanınmış bir öykü yazarı olan Esendal edebiyatçılığının yanı sıra Tahran, Bakü ve Kabil'de büyükelçilik, TBMM'de dört dönem milletvekilliği, 1941-1945 yılları arasında CHP Genel Sekreterliği yapmış olan diplomat ve siyasetçidir. En çok bilinen eseri 1934 yılında yayımlanan Ayaşlı ile Kiracıları adlı romanıdır. 1883 yılında Çorlu’da dünyaya geldi. Babası Mehmet Şevket Bey, annesi Emine Şadiye Hanım’dır. Varlıklı bir çiftçi ailesinin 3 oğlundan ikincisi idi. Edirne Lisesi'nde eğitim görmüştür. Savaş ve göçler yüzünden çocukluğunda düzenli bir eğitim görme fırsatı olmadı; kendi kendisini yetiştirerek Arapça, Farsça, Fransızca öğrendi. Ailesi Balkan Savaşı ve Bulgar baskınları nedeniyle çiftliklerini bırakıp İstanbul’a göç etmişti; savaştan sonra tekrar Çorlu’ya dönüldüyse de I. Dünya Savaşı’nın başlaması ile ailesi ile tekrar İstanbul’a geldi. Ailesi tüm mal varlığını kaybettiği için geçim sıkıntısı çekerek büyüdü. 1907’de babasının ölümü üzerine ailesinin geçimini üstlendi ve memuriyete başladı. 1908’de dayısının kızı Ayşe Faide Hanım ile evlenen Memduh Şevket Bey’in bu evlilikten Mehmet (1912), Ahmet (1915) ve Emine (1923) adlı üç çocuğu dünyaya geldi. 1906’da İttihat ve Terakki Cemiyetine üye oldu. Fırka’ya girişi Kara Kemal önderliğinde oldu. Başlangıçta ücretli bir eleman olarak cemiyette yer alırken sonradan ittihatçılığı benimsedi. Cemiyet içinde oluşan “mesleki temsilciler” grubunda Kara Kemal ve Ali İhsan (İloğlu) ile birlikte yer aldı. Esnaf Odaları Mümessilliği, Anadolu Vilayetleri Müfettişliği gibi görevler üstlendi. Müfettişlik görevi sayesinde Anadolu’yu gezme, Anadolu insanını tanıma fırsatı buldu. I. Dünya Savaşı yıllarında İstanbul’daki beslenme sorunu ile ilgili olarak görevler aldı. Teşkilat-ı Mahsusa adlı gizli birlik bünyesinde I. Dünya Savaşı’na katılmasına karar verilince İstanbul’dan ayrıldı. 1915’te cemiyetin Ankara temsilcisi oldu. İşgalci İngiliz kuvvetlerinin İstanbul’daki İttihat ve Terakki merkez binasını bastıkları 13 Kasım 1918 günü orada bulunan Memduh Şevket, kaçmayı başardı. İstanbul hükûmeti tarafından kovuşturmaya uğrayıp takip edildiği için İstanbul’un değişik yerlerinde ve İtalya’da bir süre saklandı. 1920’de işgale karşı ulusal direnişin lideri Mustafa Kemal’in çağrısı üzerine Ankara’ya gitti. 1921’de Ankara’daki millî hükûmetin ilk yurt dışı temsilciliğini açtığı Bakü’ye "orta elçi" olarak gönderildi. Görevi, öncelikle Kafkaslar'da ve Rusya içlerinde I. Dünya Savaşı'ndan kalma Türk esirlerinin Anadolu'ya getirilmesi ve silah, cephane nakliyatı idi. Bakü’deki Türk esirlerin yurda dönmeleri konusunda büyük emek sarf etti. Rusya’da seferberlik ilanından sonra Azerbaycan’daki Türk tebaanın Ruslar tarafından askere almasını önledi. Mayıs 1922’de Azerbaycan’da Arap alfabesinden Latin alfabesine dönme girişimi olduğunda bu süreci yakından takip etti ve konu hakkında Ankara’ya rapor yazdı. 1924 yılında Rusya’nın bağımsız Azerbaycan Devleti’ne son vermesi üzerine Bakü’deki Türk temsilciliği kapandı ve Memduh Şevket Bey yurda döndü. 1925 yılında yurda döndüğünde Mekteb-i Sultani ve Kabataş Lisesi‘nde coğrafya öğretmeni olarak atandı. O sene eski ittihatçı arkadaşları ile birlikte “Meslek" adlı bir haftalık siyasi gazete çıkardı. Amaç, mesleki temsilcilik düşüncesini Cumhuriyet dönemi Türkiyesi’ne taşımaktı. Memduh Şevket Bey’in ilk öyküleri Meslek gazetesinde yayınlandı. Aynı gazetede Miras adlı romanı tefrika edildi. Hayatı boyunca resim yapmayı da hep sürdürmüş olan Memduh Şevket Bey, bu gazetede resim ve karikatürler de yayımlamış ve bazı karikatürleri yüzünden kovuşturmaya uğramıştır. Yayın, iktidar tarafından hoş karşılanmamış ve kapatılmıştır. Memduh Şevket Bey, 1925 yılının sonunda yeniden yurt dışında elçilik ile görevlendirildi ve Tahran’a elçi atandı. İki devlet arasında istenmeyen olayların meydana geldiği gerekçesiyle (Ağrı isyanı sırasında Türk ordusunu İran topraklarına girmesi) 1930 yılında Tahran elçiliğinden istifa etti. Tahran’dan döndükten sonra Mustafa Kemal’in emri ile CHP Merkez İdare Heyeti’ne alınan Memduh Şevket Bey, 1931-1933 yılları arasında Elazığ milletvekili olarak TBMM’de yer aldı. 1932’de ilk Türk Dil Kurultayı’na Elazığ milletvekili olarak katıldı. Kabil büyükelçiliğine atanması nedeniyle 1933’te milletvekilliğinden istifa etti. 1933-1941 arasında Kabil Büyükelçiliği görevlerinde bulundu. Komünist rejim baskısından kaçıp Afganistan’a sığınmış Türkmen çocukların Türkiye’ye gönderilip eğitim görmelerini sağladı. II. Dünya Savaşı’nda ülkenin Alman-İtalyan nüfuzuna girmesini engelleyip Sadabat Paktı’nda yer almasını sağlamada rol aldı. Daha önce Vakit gazetesinde tefrika ettiği Ayaşlı ile Kiracıları adlı romanını Kabil elçisi olduğu dönemde, 1934 yılında yayımladı. Bu, onun kitap olarak yayımlanan ilk romanıdır. Soyadı Kanunu çıktığında kendisine Esendal soyadını İsmet İnönü verdi. 1941’de kendi isteğiyle Kabil’deki görevinden ayrıldı. Kabil’den yurda dönüşünde hayatını kaybeden Bilecik milletvekili Salih Bozok’un yerine meclise girdi. VI., VII., VIII. Dönem TBMM’de Bilecik milletvekili olarak yer aldı. Dördüncü Türk Dil Kurultayı’na Bilecik milletvekili sıfatı ile katıldı. 1942-1945 yılları arasında CHP Genel Sekreterliği görevini üstlendi. Partinin gençleşmesi için uğraştı ve 35’ler Hareketi’nin gelişmesine destek oldu. 1945 yılında, Genel Sekreterlik görevinden kendi isteğiyle ayrıldı. Genel Sekreterlik görevini bıraktıktan sonra sadece edebiyatla ilgilendi ve yapıtlarını derleyip kitaplaştırmakla uğraştı. Öyküleri, Sanat ve Edebiyat, Seçilmiş Hikâyeler, Ulus, Ülkü, Hisar, Pazar Postası, Türk Dili gibi gazete ve dergilerde yayınlandı. Siyasetçi ve edebiyatçı kimliklerini ayrı tutmak için yazılarında M.Ş.E, Mustafa Memduh, Mustafa Yalınkat, M. Oğulcuk, İstemenoğlu gibi takma isimler kullandı. Yaşamının yalnızca dokuz yılında (1923-1926, 1946-1952) ciddi biçimde edebiyatla uğraşmasına rağmen Türk öykücülüğünün önemli bir ismi oldu. Durum hikâyeciliğinin Türk edebiyatındaki temsilcisidir. Yazdığı öykülerin sayısı 224'ü bulur. En çok bilinen eseri 1934 yılında yayımlanan Ayaşlı ile Kiracıları adlı romanıdır. Esendal, beyin kanaması sonucu 16 Mayıs 1952 gecesi Ankara’da hayatını kaybetti. Cenazesi Ankara Cebeci Mezarlığı’na defnedildi. Esendal’ın anılarını yazdığı ve ölümünden 30 yıl sonra yayımlanmasını istediği bilinmekle birlikte söz konusu hatıralar bulunamamıştır. Çocuklarına yazdığı mektuplar Oğullarıma Mektuplar (2003) ve Kızıma Mektuplar (2001) adı altında kitaplaştırılmıştır. Esendal'ın Türk Edebiyatı'na getirdiği en önemli yenilik, ele aldığı konuları büyük bir sadelikle işlemesidir. Bu konular yine sıradan insanların yaşamları etrafında gezinir. Öykücülüğe başladığı ilk yıllarda, dilde sadeleşmenin öncüsü olan Ömer Seyfettin'in izinden giden Esendal, ustalık dönemine eriştiğinde, hem Ömer Seyfettin'den, hem de kendi çağdaşlarından daha sade ve düzgün bir dille yazmıştır. Üslubunda Çehov'un etkileri açıkça görülür. Hatta bazı öyküleri Çehov'dan yapılmış uyarlamalardır. Ancak bu etki, yazım tarzı, dildeki sadelik, kişilerin seçilişi ile sınırlı kalır. Esendal, Çehov'un karamsar bakışını tekrarlamaz. Kendi deyişiyle insanlara yaşamak için ümit, kuvvet ve neşe veren yazılardan hoşlanır, insanları mutfak paçavrasına çeviren ve yeise düşüren yazılardan hoşlanmaz.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.