Dr. Gülderen ÖZTÜRKER ÖZDEMİR 'in "Kıskançlığın Romanı “Zehra” da Yapı" adlı makalesinden alıntıyla " Zehra; realist-natüralist öğeler taşıyan bir yapıt olmasına, deney
ortamı arz etmesine karşın daha başlangıcında kıskanç kadınların mutlu olamayacağı, iyi bir kardeş olmayan kadının iyi bir eş de olamayacağı gibi kaderci yaklaşımlarda bulunması, anlatıcının tanık durumundan çıkması, Boğaziçi tasviri yaparken
çevreyi, insanın sosyal çevresini göstermek için değil de sanat kaygısı taşıyarak anlatması, dönemin sosyal şartları düşünüldüğünde bir kız babasının kızı yabancı bir
erkeğe anlatması, yabancı erkeğin evde hoş olmayan bir vaziyette baba tarafından
yakalandığı halde gülümseme ile karşılanması gibi yönleri ile yansıtmaya çalıştığı düşünceden uzaklaşmış, teknik açıdan zayıf kalmış bir eserdir.
Bunun yanında eserde dönemin gerçeklerini de bulmak mümkündür tabi. İstanbul’dan kesitler vermesi, yazarın sokağı, tulumbacıları tasviri, o dönemde
nikahlıların birbiri ile görüşmesi göreneğe uymadığından iki aşığın birbirlerine
fotoğraf verip düğüne kadar görüşmemeleri ile eser; realist-naturalist öğeleri romanımıza sokması bakımından büyük önem arz eder.