Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
416 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
YALNIZLIĞIN ÇARESİNİ BULMUŞLAR !!!
Bu eser bizlere ithaf ediliyor, İNSANA! Başımızın üzerinden büyük bir rüzgar geçiyor okurken, her sayfasında, her satırında. Ruhumuzda sıkışıp kalmış ve patlamamış yalnızlık bombasının pimini çekip çekmemek yine ruhumuzda bulunan ikiliklerin (Maneviyat ve maddiyatçılık) birbiriyle durmadan çatışmasının bir tercihi. İkisini de isteyince sonu
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,5bin okunma
Gripin & Küçük İskender
“Kafamı duvara vurmadan tanıyabilmek seni Beyninin içindekileri anlayabilmek Ve yitirmeden yüzündeki anlık tebessümü Bütün saatleri öylece dondurabilmek için Çıldırasıya paraladım kendimi Lanet olsun Artık sigarayı günde üç pakete çıkardım günde Olsun gözüm olsun ne olacaksa olsun” youtu.be/SBRKOsQibto
Reklam
Uyandım saat üç, dört, beş bana hiç fark etmez Ne zaman çalınsa kalbim Derler ki "Bir arkadaşa bakıp da çıkacaktık"... Gripin | Beş 🎵
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
"Her gece yattığında Aklındaki sevgilin değil bir başkasıysa Ve her şeyi unutup uyumak istiyorsan Sığınmak için seçtiğin yer rüyalarınsa..." Bu dörtlük kitaptan değil, ismi de "Dört" olan bir Gripin şarkısından. Yalnızlığı tüm detaylarına kadar anlatabilen, şairliğini şarkılarından sezebileceğiniz bir isim, Gripin grubunun
Elden Bittim
Elden BittimBirol Namoğlu · İthaki Yayınları · 201858 okunma
Hep kendi sofralarımızı düşünüyoruz. Aradığımız ilaçlar kendi hastalıklarımızın ilaçları. Kar ve su, sanki bu uğursuz zemheride sadece bizim ayakkabılarımızdan içeri sızmakta... Genç dullar, üç günlük yetim yavrular sanki sadece bizim ailelerimizde... Bir günlük yakıt yokluğu, aspirin yerine gripin tavsiyesi, kürk mantodaki tüy dökümü, barbut masasındaki tatsız şakalar, pokerde ters dönen şanslar, hipodromdaki müşterek-bahis hileleri, çocuklarımızın on yerine dokuz alışları, süte su katılması, çorbadaki tuz eksikliği... Say sayabildiğin kadar. Evet, tüm bunlar bizi, hepimizi, bütün bencilleri zıvanadan çıkarmakta, asıl şirazemizi bozmakta, yataklara düşürmekte, asabi tansiyon illetine giriftâr etmekte... Etrafımız için, sıhhatimiz için zehir-zemberek olmaktayız. Bu kadar basit meseleler için bile, bu hassasiyyet neden? Neden kendimizin dışındaki dev hadiselerin farkında bile değiliz?
Reklam
Madem günün birinde öleceğiz ve ne zaman göçüp gideceğimiz belli değil (Belki yarın, belki bu hafta veya bir başka gün) o halde hiç müzik listesi bırakmadan gitmek olmaz, geç kalınmışlığın telafisi yok çünkü ölüm gelirken bize sormayacağından hiç umulmadık bir anda yeryüzünden silinebiliriz, o yüzden ne olur ne olmaz diye sevdiğim şarkıların
Yarınlar için söz veremem Bilmem bu ömre kaç hayat daha sığar Biz kelebeklerin kaç yarını var Bir nefes yetmez görüp göreceklerim. Şimdi masal anlat bana Kahramanı benmişim gibi Yere düşen üç elmadan Her biri benmişim gibi
Gripin - Beş
Uyandım... Saat üç, dört, beş bana hiç fark etmez. Ne zaman çalınsa kalbim derler ki: "Bir arkadaşa bakıp da çıkacaktık." Kalan umutlarımdan birini seçip Hepsini hepsini hep kaybettim. Şimdi kendimden geriye Ne kaldı? Ne kaldı? Kimseler duymadı, sadece duvarlar ağladı.
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.