Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Öncelikle kitabı bitirdikten sonra bir ' Gülden Karaböcek' hayranı olacağınızı söylemek isterim .
Kitap okuma yönünden çok akıcıydı. Uzun zamandır sonunda bu kadar şaşırdığım bir kitap olmamıştı. Kurgu , kitap sonuna kadar sıradan devam ediyor ama her bölüm kendi içinde ayrı bir anlam yüklüydü benim için.
Hem betimlemeleriyle hem öyküsüyle okuduğum süre boyunca hikayenin içine alan bir romandi. "Parlayan" adli kafede mesela ben çok eğlendim. Piyanonun sesini ben duydum . İlk cümlemde dediğim gibi Gülden hayranı oldum . Çünkü her bir şarkı örneği hikayenin içinde çok güzel yer etmişti.
Kitabımızın konusuna gelecek olursak ; kitabın anlatımı, her bir karakterimizin içinde hissettiği " suçluluk duygusunun " diliyle anlatılmış. Feda ve Melda adlı kız kardeşlerin birbirlerinin hayatında özentikleri duyguları sucluluklarini ve pişmanlıklarını dile getiriyor . Melda yetenekli bir piyanist . Feda ise özgürce eglenebilen bir genç kız. Feda , Melda gibi piyano çalabilmek istiyor . Melda ise Feda gibi özgür olmak . Ve 40 yıllık zaman tünelinde anlatılan hikayeler ..
Ben kitabı çok sevdim . Ve uzun bir surede etkisinde kalacağım gibi ...
Herkese keyifli okumalar.
Son cümlesine ağladım
Benim anladığım:
Sizi anlamayacak biriyle beraber olursanız veya severseniz sevginizin hiçbir önemi kalmaz . Ve günün sonunda mutsuz olursunuz.
Sevmediğiniz biriyle beraber olursanız yine mutsuz olursunuz
yani her türlü mutsuz olacaksınız siz en iyisi kimseyle beraber olmayın ;)
Bu şarkı benden trepleve “Gülden karaböcek-Ben olmalıydım”
tavsiye : ömrünüzü adliye köşelerinde geçirmek yerine hayata açılın ve açlıktan ölmeyi tercih edin günün sonunda enazından anılarınız olur
Kitap,sevgili yazarın bilgi birikimlerini,yaşadığı psişik olaylari ve metafizik istihbarat hakkında bilgiler sunmakta. Şarkıcı Gülden Karaböcek' le yaşadığı anısınin özellikle dikkatimi çektiğini belirtmek isterim. Bunun yanı sıra üveysilik ve uzak doğudaki yakuza ailesi hakkında da vermiş olduğu bilgiler beni epeyce bir meraklandırdı ve konu üzerinde bilgi sahibi olmama vesile oldu.Bu değerli bilgiler için Allah ondan ve onun gibilerinden razı olsun.
120 syf.
·
Puan vermedi
‘’Öyle bir sızı ki bu, anlatmam lazım birine.’’ Cümlesini okuduğum incelemesi ile başladı kimdir bunun yazarı merakım?
Sızı duygusunun ifadesi ve Ayfer Tunç hayranlığım sebebiyle nerede bu kelimelerle karşılaşsam tüm dikkatimi cezbediyor.
Neden mi bu girizgah? Birkaç sene önce, herkes herkesi rahat rahat, tesadüflere gerek kalmadan, heyecanla
Öykü sevmem ama diye başlamıyorum artık yorumlarıma çünkü son zamanlarda okuduğum öykü kitaplarıyla resmen bu lafımı yedim
Bu kitapta da inanılmaz güzel öyküler okudum.Bu kadar seveceğimi düşünmemiştim açıkçası ama nasıl güzel bir dil ve anlatım var yazarda,hayran kalmamak mümkün değil.Bu kitapla Haldun Taner Öykü Ödülü'ne ve Notre-Dame de Sion
Kitabın Hamam ve Harem Suare filmlerine göz kırpması olayı güzel detay, bu iki filmi de izlemiş ama unutmuştum tekrar bakmak istiyorum bu bahaneyle.
Okunmamış mektuplar ise iç parçalayıcı ve dokunaklı...Hikayenin seyri yine Ferzan Özpetek stil bir masada geçiyor; ilişkilerin çarpıklığı, akla düşen şüpheler, hayalkırıklığı, boşa geçen bir gençlik bizden ve gerçek hayattan izler barındırıyor.
50 yıl bir pislik uğruna boşa harcanmış oysaki bunlar günümüzde olağanın vurgusu yapılıyor bir nevi. Ne gerek vardı sahiden bukadar ayrılığa kırgınlığa bunca güçlü bir bağ da kolay kurulamazken?
Elsa ve Adele teyzeler de Neşe ve Gülden Karaböcek metaforu bence:)
Bir nefeste okundu geçti gitti edebi açıdan değerlendirilmese de hikaye ve anlatım güzeldi. Keyifli okumalar..
Sorgulayış
Yazarın Sapiens, Homo Deus kitaplarını okuduktan sonra bu eseeini de okuma ihtiyaci hissettim.Çünkü yazarin hayata elestirel bakıs açısini sevdim.
Kitap yazarın da tercihi ile çeviride yerelleştirmeye gidilmiş (Sezen Aksu, Nilüfer, Esmeray, Gülden ve Neşe Karaböcek şarkılarının örnek olarak yer alması). Bu da okurken ilgiyi arttırıcı oluyor.
Ekonomiden, dine kadar hayatin 21 farkli alanında sorgulamalar iceren eser başlıklar hakkinda okuyucuya bir pencere acıyor.Daha ilerisi yok
Cunku ilerisi yani gelecek gelmediginden yazarin da söyledigi gibi kestirmek zor.
Genel kultür bilgi adına güzel bir eser.
Ne denir ki?...
Kitap, gerek yazarın önceki kitapları Sapiens ve Homodeus'un popülerlikleri, gerek kendi ismi itibariyle okuyucunun büyük beklentilere sahip olmasına neden oluyor. Bu beklentilere cevap verip vermediği konusu ise biraz tartışmaya açık. Detaylı değerlendirmeye başlamadan önce şunu söyleyebilirim; kitapta gerçekten dikkate değer tespitler var ama
metafizik üzerine çok sayıda eseri bulunan araştırmacı yazar hakan yılmaz çebi'nin 2014 tarihli kitabı.
şimdi bu yazarı gündeme getirince metafizik istihbarat, cinler, büyüler, evliyalar, tasavvuf konularındaki bilgilerini ve psişik yeteneklerini de anmamak olmaz. yani kitaplarını ve hakkındaki bilgileri bu durumunu bilerek okumakta fayda var.
gelelim kitabın içeriğine. bu kitabında yazar genel olarak hayatında yer etmiş bazı kişileri ve anılarını parçalar halinde aktarıyor. tabi bu hoş anılar malum konularla da ilintili.
şarkıcı gülden karaböcek'le yaşadığı anısı özellikle dikkatimi çekmişti. gülden hanım meğer evliyadan destekliymiş ve psişik görüsü de açık olan zatlardan biriymiş. bu hali nasıl edindiğini ise kitaptan öğrenebilirsiniz.
kitapta uzakdoğudaki yakuza ailesinin isminin de aynı kökten geldiğini ve bu ailenin doğal felaketlerde teşkilatlanıp halka yardım ettiğini anlatıyor.
üveysilik gibi konulardaki bilgiler ve yazarın bazı şiirleri de kitabın içinde.
bu yazarın hayatını ve yaşadıklarını hep merak etmişimdir. kitapla birlikte bu merakımı gidermiş ve metafizik konularında yeni bilgiler de edinmiş oldum.
ayrıca "metafizik hayatlar"a başlangıç için de güzel bir adım olabilir...
224 syf.
·
Puan vermedi
Sezen Aksu'yu şarkılarıyla tanıyoruz. Ben kendisini "Sarı Odalar" ile tanımıştım. Daha bir çok şarkısının yeri de ben de ayrıdır. Her şarkısını olmasa da çoğu şarkısını severim. Ama tabi Hüsnü Arkan, Cem Adrian hadi biraz daha eskilere gideyim Gülden Karaböcek varken öyle sürekli, her gün dinlediğim biri değildir. Listemde ilerilerde yer alır. Şimdi bunlar kitapla ne alaka diyebilirsiniz. :)
Kitabını görünce bir de çok hesaplı bir fiyatı olduğundan almak istedim. Farklı bir şeyler beklemiştim. Lakin beklediğim gibi olmadı. Çünkü zaten olan şeylerin toplanıp kitaplaştırılmış hali. Kitap 1975 ile 2006 yıllarında çıkan şarkılarının sözlerini içeriyor.
Kendisi önsöz de müzikleri alıp sözleri koyduğumuz zaman ortaya eksik bir şey çıktığından bahsetmiş. Kitabın adı bu yüzdendir ki Eksik Şiir olmuş.
Her neyse Sezen Aksu'nun şarkı sözleri bir kenarda dursun derseniz alıp okuyabilirsiniz.
Ben okurken bazen zorlandım. Çünkü aklımın şarkılara gidip kendimi okumak yerine mırıldanırken buldum hep. Ayrıca bazı şarkıların sözleri nedense bana bazı şiirleri, şarkıları çağrıştırdı. Çok benziyorlar ya da ben benzettim.
Kitap sayesinde öğrendiğim en önemli şeyse, başka sanatçılardan severek dinlediğim bir çok şarkının sözlerinin de Sezen Aksu'ya ait olması oldu. :)
