Hatırımdadır ki gençliğimde bir dostum ile bir kabukta iki badem içi gibiydik.Öyle kaynaşmış ve birbirimizi sevmiştik.Umulmadık bir zamanda bir işi çıktı,sefere gitmek zorunda kaldı.Seferden döndüğü zaman başladı siteme:
-Bu kadar zaman geçti,ne bir mektup ne bir selam yolladın.Bu kadar da vefasızlık olur mu?
Dedim:
-Ben yüzünü görmekten mahrum iken ,bu şerefi postacıya mı kazandıraydım!
Meşhur tasavvuf ehlinden Sadi Şirazi'den insanlığa rehber olacak bir eser. İnsanın ne şekilde yaşaması gerektiği ile ilgili olarak ciddi ipucu veren, bu ipuçlarını da çeşitli hikayelerle süsleyerek anlatan bir kitap. Tevazu, kadere inanma, adalet, sevgi, kadir kıymet bilme, dünya malına ederi kadar kıymet verme gibi önemli konularda çok güzel tavsiyeler veren bir eser. Mutlaka okunması gerekenlerden.
Eğitmekle alçak, adi birisi güzel bir insan olamadığı gibi, kötü demirden iyi bir kılıç yapılmaz. Bir yere aynı yağmur yağdığı halde bağda lale yetişir, mezbelikte çer çöp ve diken.
Herhangi bir organımıza bir afet gelse diğer organlarda da huzur ve rahat kalmaz. Başkalarının acısını paylaşmayan kişilere Adem evladı demekten bile insan utanır.
Padişahına söyle, kim kendinden bişey umarsa, hürmeti ondan beklesin ve iyi bilsin ki padişah, halkı koruyup kollamakla vazifelidir, halk ona saygı gösterip el etek öpmeye mecbur değildir.
Eşraftan biri bir koyunu kurdun elinden kurtardı. Akşam olup da karanlık basınca bıçağını çaldı koyunun boynuna. Koyunun canı inleyerek şöyle dedi: " Sanki kurtardın da ne yaptın beni, o kurdun yerine koydun kendini."