Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülşah Kılıç

Gülşah Kılıç
@gulsah_klc7
economist
mezun
27 Şubat
8 okur puanı
Mayıs 2021 tarihinde katıldı
382 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Lâ: Sonsuzluk Hecesi
Lâ: Sonsuzluk HecesiNazan Bekiroğlu
8.3/10 · 12,4bin okunma
Reklam
Tesadüflere ihtiyaç var, plansız ve zamansız gelen güzelliklere.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Albertine' in hatırası bütün mevsimlerle ilintili olduğundan, onu unutabilmek için, felç geçiren bir ihtiyarın okumayı yeniden öğrenmesi gibi, benim de, hepsini baştan öğrenme pahasına da olsa, bütün mevsimleri unutmam gerekirdi; evrenin tamamından vazgeçmem gerekirdi. Albertine' in ölümünü bana unutturabilecek tek şeyin benliğimin ölümü olduğunu düşünüyordum.
Dicle'nin serin yamaçlarında bir çilek idim ben. Son taşkında bedevilerin bağlar ve bahçeleri harap olunca geç yeşermiş, şiddetli güneş ile erken kızarmıştım. Bir gün kara kaşlı, kara gözlü bir Arap kızı, nazik elleriyle koparıp koydu sepetine beni. Dalım ve yaprağım benimle idi. Umuyordum ki al dudaklarına dokunacaktım. Adı Leyla idi, dudaklarından koparıp bir kazana attı beni sonra hiç acımadan. Hurma lifleri, çöl dikenleriyle beraber kaynadıkça kaynadı suyum; dağıldım, ezildim. Yanıyordum ve henüz olgunlaşmamış bir hurma ile kol kanat olduk bu yangında birbirimize, ama nafile... Gül dudaklar umarken dikenler battı yüreğime. Yanışım ateşten miydi, aşktan mı, anlayamadım. Bir tekneye döktü güzeller güzeli sevgi dolu varlığımı, çiğnetti çocuklara. Suyla yeşermiş, mehtapla rengimi bulmuştum; güneşte kurutulup candan ayrıldım. Mermer ile merdane arasında lif lif karıştım kaderini paylaştığım hurmayla ve birbirimize sıkı sıkı sarılmayı öğrendik dikenlerle. Rengim solarken, canıma batan liflerin ve dikenlerin hesabını soramadım kimselerden. Parşömen oluyordum görünüşte; ama içimdeki kıpırdanışlardan haberi yoktu yüzümü okşayan ellerin. Kazanda sarıldığımız o yeşil hurmadan üzerime bir hayat iksiri sinmiş gibiydi. Ölüyor muydum, yoksa diriliyor mu, kestiremiyordum. Varolmanın ayrımındaydım, nefes alıyor gibiydim. Leyla'nın elleri beni tutsun ve bırakmasın istiyordum, içimde duygular vardı ve onun ellerinin sıcaklığıyla sonsuza kadar yanabilir, götürdüğü yere her gün yeniden gidebilirdim. Var idim, ama ne idim; anlayamıyordum.
Reklam
Ona verebileceğim tek şey bu, demişti Meryem Leyla' ya, bu bilgi, bu dualar. Sahip olduğum tek gerçek hazine, bunlar.
Sayfa 349
Dikkat ederseniz bazı insanların tek icraatları konuşmak üzerinedir. Büyük bir olay olur onlar konuşurlar. Ortada bir mesele vardır onlar konuşurlar. Ancak ortaya hiçbir zaman bir çözüm koyamazlar. Büyük bir laf kalabalığından öteye geçemezler. Bu yüzdendir belki de Farabi "Uzun konuşanı, kısa dinleyin" der.
İster hayatımız, ister ekin tarlalarımız olsun, sahip olduğumuz şeyleri yitirmekten korkarız. Ama hayat hikayemiz ile dünya tarihinin aynı El tarafından yazılmış olduğunu anladığımız zaman, bunu anlar anlamaz, bu korku uçup gider.
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.