Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Elsa’nın Gözleri | Louis Aragon | Kırmızı Yayınları
#kitapyorumu
Herkese günaydın, bu sefer bir şiir kitabı ile geldim. Takip edenler bilir şiirle çok aram yoktur, nadiren okurum. Hatta neredeyse hiç okumam, genelde arkadaşlarımın yazdıkları şiirleri dinlemeyi seviyorum ama okumak hiç bana göre değil.
Her zaman duyduğum bir cümle vardı; ‘çeviri şiir okunmaz!’ diye, ne kadar da doğruymuş. Kitabı atölye ödevim olarak okudum, yüksek ihtimal ödev olmasa asla okumazdım. Üstelik baskısı da olmayınca pdf okumak zorunda kaldım. Fotoğraf da o yüzden böyle kusura bakmayın artık. Hayatımda ilk defa bir kitabı okurken o kitabın dilini bilmediğim için hayıflandım. Neyse kitabı pek anladığımı söyleyemem sıkıcı bir deneyim oldu benim için.
Sizler şiir kitabı neler okuyorsunuz, hiç çeviri şiir kitabı okudunuz mu? Sorularımı yanıtlarsanız sevinirim, umut dolu bir hafta olur umarım.
Günaydın herkesee,
'Hiçlik' bu kadar güzel anlatılamazdı sanırım. Yapılan psikolojik tahlillerin güzeliği sözlerle anlatılamayacak kadar etkileyiciydi. Konusu başta bir santranç şampiyonunun hayatı anlatılacakmış gibi gelse de olayların seyri çok farklı ilerliyor.New York’tan Buenos’e giden bir yolcu gemisinde yolculuk yapan dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, milyoner Mc Connor ve Avusturyalı Dr.B ‘nin karşılaşmaları. Milyonerin , satranç şampiyonuna para karşılığında satranç oynamayı teklif etmesi ve nazi döneminde otel odasında esaret altında tutulan B’nin oyuna müdahale etmesinin öyküsü anlatılıyor. Son olarak söylemek istediğim şey bu kitap bir veda mektubu sayılabilir çünkü Zweig bu kitabı yazdıktan sonra intihar etmiş.
Anlatıcının mutsuzluğu ruhumu deşti,, bu kitabı birkaç yıl önce yine bu platformda keşfetmiştim, alıntıları karşıma çıkmıştı ve o zamanlarda hoşuma gitmiş ve not almıştım
Şu an ki ben bu kitabı asla almazdı, nasıl da değişmişim onu farkettim bu farkındalık beni mutlu etti
Yazarla kendi içimde çok kavgalıydım, buram buram değersizlik ve acı yazmıştı kendi çapında arada destek cümleleri ile pekiştirmişti
Sevemedim..
Bazı cümleleri sadece hoşuma gitti, azınlıkta tabi onlarda.. fazla olmalarını dilerdim
Uzun süre önce sınavlarımdan kaynaklı ara vermiştim şimdi kaldığım yerden devam ettim, yarım bırakamama huyum sağolsun
Hangi modda okursanız okuyun dram dışında bir şey katmaz bu kitap size
Hadi eyw!
Günaydın millet 🕊
.
İnsanın insandan daha korkunç bir düşmanı yoktur....
.
Gurebahane-i Laklakan (Gariban Leylekler Evi) Ahmet Haşim’in 1921-1927 yılları arasında çeşitli gazete ve dergilerde çıkan yazıları arasından seçilmiş 29 denemeden oluşuyor.Usta bir kalemin alaturka ve alafranga saat sistemlerinden modaya,kadın ve erkeğin bedensel estetiklerinden sonbahar şiirlerinin değerlendirilmesine kadar bir çok farklı konuda ele alınan denemelerin ortak yanı,üslupta gizli olağanüstü ince alaycılığıdır.
.
Ben bu Türk Edebiyatı eserlerinin bir çoğunu anlamıyorum Dili eski ondan diye düşünüyorum
Kitabı çeviren ve yayına hazırlayanlar eseri günümüz okuyucusuna hitap eder hale getirseler böyle bir sorun olmayacak dedi Deniz
.
Kitapla kalın
.
#bookstagramturkey #ahmethaşim #gurebahaneilaklakan #türkiyeişbankasıkültüryayınları #türkedebiyatıklasikleri #hayallervekitaplar
Günaydın, günü çoktan aymış olanlar.. Dün gece uykuma yenik düştüm ve kitabı bitirdiğim halde incelememi yazamadım. Affedin.. Normalde gece uyumamış olanlar beni okurken, bu sefer sabah uyanmış olanlar okuyacak. Hadi bakalım, görelim gücünüzü.. Hızla başlayalım: Kaçak & Sahaf Mendel..
Öncelikle Kaçak: Asker kaçağı olan Boris isimli bir adamın hikayesini anlatıyor. Hikayede yine Zweig'in savaş karşıtı yapısı ortaya çıkıyor. Karakterin ülkesine dönmediği için ne kadar acı çektiğini, yabancıların arasında bir yabancı olarak bir gün bile geçiremeyeceğini gözler önüne seriyor. Tam anlamıyla, bir baş yapıt. Okunmalı!!
Sahaf Mendel: Hafızası aşırı derecede kuvvetli olan bir sahaf, Mendel'ın tuhaf hikayesini anlatan bu hikaye, yine aynı şekilde savaşın insanları nasıl bitirdiğini anlatıyor. Bol betimlemeli, çok mu çok güzel bir hikaye..İyi günler dileyerek sözlerimi sonlandırıyorum, teşekkürler.
Solyanka. Samim Vardar’ın yaşamında en çok eziyet gördüğü, anılarında yaşattığı ve asla unutamadığı o karanlık yer. 72 yaşına dahi geldiğinde MIT ona birini, Igor Kariagin’i teşhis etmesi için görev verdiğinde ve adamı teşhis ettiğinde anıları gözünde canlandı. Bu yaşta bir insan neden kendi işkencecisini teşhis ediyordu ki, amaç neydi, bu planda kendi mevkisi ne olacaktı? Teşkilatın bu işteki yeri neydi? Cevapsız kalan tüm sorular burada yanıtını bulacaktı işte ve Samim, o kişiyi tespit etmişti. Yıllar sonra buna neden olansa Igor’un yine aynı yöntemi kullanarak bir MIT elemanını öldürmesiydi. Aynı zamanda kendisinin KGB’den ayrılıp CIA tarafına geçmesi ve 1992’de de CIA tarafından öldü diye gösterilmesi hususu mevcut. Böyle olunca da işler haliyle kızışacaktı tabi ve öyle de oldu.
Kovalamaca sürerken aslında olaya o yaşıyla dahil olan Samim, bir insanın hayatını etkileyecek en kötü şeye yakalanmıştı. Hepimizin içini gıdıklayıcı bu tanıma sanırım hepimiz katılıyoruz: Şüphe. Samim acaba Igor olarak tanımladığı kişinin gerçekten Igor olduğuna emin miydi? İşte bu her şeyi tersine çevirebilecek bir durumdu.
Sabah sabah “ne kitaptı be” diyerek bitirdim. Hem kısa, hem seri hem de yalın. Aradığım her şey var ve finalini de beğendim. Eh, herkese günaydın bana iyi uykular. Esen kalın efendim..
288 syf.
·
Puan vermedi
Günaydın. Okuduğuma pişman olmayacağımı bildiğim bir kitabı bitirdim. Keza yazarın bütün kitapları olumlu yorumlarla doluydu.
Pia Mater'ın 2.sinin bu hafta yayınlanacağının mutlu haberiyle ve uzun zamandır sağlıkla ilgili bir kitap okumak istediğimden başladım okumaya. Birbirinden faydalı ve ilginç bilgiler Serkan Karaismailoğlu'nun mizahi ve anlaşılır diliyle aktarılmıştı. Bağırsak mikrobiyatamızın, yeme tercihlerimizden ruh halimize, uyku düzenimizden eş seçimimize kadar etkili oluğunu bilimsel çalışmalar eşliğinde öğrenmiş oldum. Ağzımıza giren bir lokmanın vücudumuzdan çıkana kadarki mucizevi sürecine tanıklık ettim. Kitabı okurken iç organlarımın muhteşem sistemini öğrendikçe tekrar şükretmeden edemedim.
Kitap, "sen nesin ey insan?" sorusuna cevap arıyordu. Ve sonunda şu cevapla bitirdi: "Ne yersen osun."
Yeme tercihlerimiz bağırsak mikrobiyotamızı da besliyordu ve o mikrobiyota bizim bir çok eylemimize doğrudan müdahale ediyordu.
Ben çok faydalı ve keyifli bir kitap okudum. Israrla tavsiyemdir.
Paşamızdan hatıradır diye okudum. Bahsi geçen bölgenin fiziki durumunun ve tatbikat aşamaşında gerçekleştirilen askeri manevraların anlatıldığı bir kitap.
Günaydın mutlu sabahlar. Kahvaltı keyfime harika bir şiir kitabı eşlik etti bu sabah. Bir solukta okunabilecek kitaplar arasında. Şiir severlere tavsiye ederim. Her şiir birbirinden güzel idi. Şiirle kalın sevgililer.
