Şimdi bu kitapta ki mevzudan, Sinema, Tv ve Edebiyat alemi ne arak yapmış arkadaş. İnsan en son bunu okuyunca anlıyor. Mevzuyu önceden bilince çok heyecanda vermez ama desem de, avukatın şüpheleri, düşünceleri, bağlılığı ve merakı insanı geriyor ilerledikçe. Doktora zaten denecek bir şey yok, yani düşün Haldun Dormen zarafetinde bir adama iyi akşamlar diyorsun sabahına Recep İvedik sana günaydın diyor. Kasvetli, taşlı sokaklar, uzun şapkalar, koca pencereli şatolar, atlı arabalar, tekinsiz gölgeler falan diyince aha diyorsun eski İngiltere'ye geldik yine. Bunun bide Dr. Lanyon diye bir arkadaşı var adamın tavrına içten saygı duydum, haline üzülürken.Şimdi gelelim bizim bu taraflara. Hani denir ya nefsine yenik düşme. İşte nefsine yenik düşen, zekasının kazanımları, ahlaki değerlerini paramparça eden bir adamın hazin ancak ders verici ibretlik hikayesi. Sonlara doğru gençliğin enerji dolu cehaletini, yorgun tecrübeli yaşlılığa tercih eder misin diye sordurtmuyorsa eğer sana. Demek ki ben yanlış kitabı okumuşum :)