'Düşman güçlerin kasabanızı işgal ettiğini ve mağlubiyetin kesin olduğunu düşünün. Günü kurtaracak bir kahramana ihtiyaç duyduğunuz takdirde en yakındaki üniversiteye gitmeniz ve bir bilim adamını çekip cepheye getirmeniz gibi bir durum söz konusu değildir. Ancak , rivayetlere göre milattan önce 214 yılında Roma donanması Yunan şehri Siraküza'ya saldırdığında şehri kurtaran bir general değildi.'
Arşimet'in gerçekte bir sürü ayna olan Ölüm Işını' nı güneşin ışınlarını düşman gemileri alev alıp batıncaya kadar nasıl yansıttığını anlatıyordu. Bu güneş enerjisinin nasıl kullanabileceğine dair bir örnekti.
Haydi muhacir kalk
Önce gider susuzluğunu
Sonra sevgiyle uyandır çocukları
Yüzlerinde yeni haberler uçuşan.
Ve öğret onlara
Kelimelerin nasıl dizildiğini
Usta askerler gibi.
Güneş Donanması
I
Melon şapkalı birtakım adamlar
Gördüler görülecek yerlerini kentin
Selâmladılar halkı saygıyla
Kavisler çizerek şapkalarıyla.
İşte o ilk sırada gördüm seni
Garson bir çay acele olsun
Cevap bekleyen biri var çünkü
Hangi sur taşının altında kimbilir
Emniyete alınmış yalnızlığıyla.
Bu kente bir tek kapıdan girilir
Sürünerek otlar boyu
Ölüm sularından içilir..
.
Nuri Pakdil, düşünsel ufkumuzu evrenselleştirirken, Cahid Zarifoğlu bize habire beyaz haberler taşıyordu. M. Akif İnan ise, inançlı bir şekilde çağdaş bir eren olarak “Hicret"in destanını söylüyordu. Erdem Beyazıt, o iri cüssesinden hiç beklenmeyecek bir şekilde, çağlardan çağlara sürüp gelen yeşil çağlayandan söz ediyordu. Osman Sarı “savaşçı kalplerden" dem vururken, Alaeddin Özdenören “Güneş Donanması"yla dünyamızı şiirleştiriyordu. Rasim Özdenören ise, öykü ve denemeleri ile düşünce ufkumuza katkı sağlıyor, bilinç aşısı yapıyordu. Çıkardıkları Hicret, Tevhit, Şura ve Sebil gibi dergilerle Selahattin Eş Çakırgil, Yılmaz Yalçıner, Kadir Mısıroğlu gibi muharrirler ise dünya duyarlılığımızı ve heyecanımızı artırıyorlardı.
MÖ. 212 yılında Arşimet'in doğup büyüdüğü Sicilya Adası'ndaki kent devleti Sirakuza, Roma İmparatorluğunun donanması tarafından kuşatmaya alındı. Sirakuza Kralı'nın danışmanı Arşimed, o dönemin teknolojisine göre mükemmel denebilecek bir çalışmayla çağının en mükemmel silahını yaptı. Aynalarla donatılmış bir askeri birlikle, güneş ışınlarını, Roma donanmasının üzerine yöneltti. Böylece kilometrelerce uzaklıktaki Roma donanmasına ait gemilerin bir kısmı cayır cayır yakılarak yok edildi.
- Bilimle İmparatorluğun Evliliği
GÜNEŞ DÜNYA'DAN NE KADAR UZAKTADIR? Bu soru modern dönemin başlangıcında, özellikle Kopernik dünyanın değil de güneşin evrenin merkezinde olduğunu iddia ettikten sonra pek çok gökbilimciyi meraklandırmıştır. Çok sayıda gökbilimci ve matematikçi bu mesafeyi hesaplamaya çalıştı, ancak kullandıkları yöntemler çok
"Bir zamanlar Peloponez Savaşı sırasında, Atinalı General Perikles gemileriyle denize açıldığında güneş tutulması olmuş ve 150 gemilik donanması karanlığın içinde kaybolmuş.
Bu beklenmedik ve kafa karıştırıcı olayla şaşkına dönen Perikles'in askerleri paniğe kapılmış. Mürettebatın tersine, Perikles korkmamış. Serdümenciye doğru yürümüş, üzerindeki pelerini çıkarmış ve askerin yüzünü sarmış. Askere, bundan korkup korkmadığını sormuş.
Hayır, tabii ki korkmamışmış.
Öyleyse, demiş Perikles, karanlığın nedeni değişince ne fark ediyor?"
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard
_Din, gönüllü köleliktir. Herzen
_Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı
_Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch
_Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.